Kind translate Turkish
162,355 parallel translation
It's kind of...
Bu biraz...
All the supernatural action that took place over the years in this zip code, I was kind of expecting more of a Stephen King vibe.
Bütün doğaüstü olayların sene boyunca meydana geldiği bu şehirde bir Stephen King'den daha fazla atmosfer bekliyordum.
Kind of looks like the town where I grew up.
Büyüdüğüm yere benziyor.
Some kind of ancient archer.
Bir çeşit antik okçu.
If it's some kind of guardian, it won't follow us if we retreat.
Eğer bu bir çeşit gardiyansa, Geri çekilirsek bizi takip etmeyecektir.
I mean, it's not really a flaw, it's-it's kind of what drives us.
Bu gerçek bir kusur değil, bu bizi motive eden şey.
He's in the center of some kind of altar.
Bir tür sunağın ortasında.
You're kind of pathetic.
- Zavallı görünüyorsun.
If only there was somebody around who's been through this before, you know, some kind of mother figure who could help.
Keşke etrafınızda bunları önceden yaşayan biri olsaydı... Bir anne figürü yardımcı olabilir.
I know, we used to kind of have a thing.
Bir zamanlar aramızda bir şeyler vardı.
Look, honey, I love you. But I am not a rough-it kind of a gal.
Hayatım seni seviyorum ama ben sefalet içinde yaşayacak biri değilim.
The spear must be composed of some kind of magnetized compound which acts as its own sealant.
- Fevkalade bu. Kendi mührü gibi işlev gören manyetize bir bileşeni olmalı.
Yeah, I'm a glass half-full kind of guy...
Ben de bardağın yarısını dolu görenlerdenimdir...
The hello kind.
Yani, merhaba.
Kimmy, what kind of tea was that?
Kimmy, o nasıl bir çaydı?
You think I'm some kind of idiot?
Beni salak mı sandınız?
- I'm kind of in the middle of- -
- Şu anda bir...
It was bitten off by some kind of device.
Bir tür cihazla koparılmış.
Well, that would take some kind of magic trick from down here, but if I was involved, I would choose victim like dancer.
Buradan onu yapmak için sihir gerekir, ama ben yapmış olsam dansçı gibi bir kurban seçerdim.
What kind of variant is it?
Virüsümüz.
I kind of do, don't I?
- Gerçekten öyle, değil mi?
More and more, I just kind of disappeared.
Giderek görünmez olmuştum.
But he was kind and really sweet.
Fakat nazik ve hoş bir çocuktu.
When I look at Lydia, I... Can kind of see her going down the same road that I went down, and I don't want to see that.
Lydia'ya baktığım zaman benim geçtiğim yollardan geçmek üzere olduğunu görüyorum ve bunu görmek istemiyorum.
I guess I just didn't realize you guys had that kind of relationship.
Aranızda o tür bir ilişki olduğunu bilmiyordum.
What is it, some kind of tattoo?
Nedir o, dövme mi?
A repairman, a delivery person, that kind of thing?
Tamirci ya da kurye gibi biri mesela?
One thing was kind of strange.
Garip olan bir şey var.
He was a real hands-on kind of guy.
Her işi kendi halledermiş.
What kind of accident?
- Nasıl bir kaza?
I'm a white wine kind of gal, but...
- Beyaz şarap severim, ama...
It seems like the kind of thing a person would remember.
Unutulacak bir şeye benzemiyor.
You're not any kind of investor.
Sen benim yatırımcım değilsin.
He asked if he could pitch me, and I said sure, and then he kind of just like kept talking for a while.
Sana sunum yapabilir miyim diye sordu, ben de evet dedim. sonra da bir süre daha konuşmaya devam etti.
Geez, I kind of zoned out.
Öf, epey dikkatim dağılmıştı.
I thought I'd have to buy you out, and I wanted to know what kind of CEO I'd be dealing with, so I had my comms people pull your press, like this interview you did with TechCrunch
Seni de satın almam gerektiğini düşündüm, o yüzden karşımda nasıl bir CEO var görmek istedim. ben de iletişimcilerden seni basına çıkarmalarını istedim. TechCrunch'la yaptığın röportaj gibi
You know who walks away from that kind of money, Jian-Yang?
Bu kadar parayı başka kim umursamaz biliyor musun?
Lord, love should be gentle and kind.
Aşk nazik ve kibar olmalı Lordum.
They must have left some kind of mark on the landscape.
Onlar peyzaj üzerindeki işaretin çeşit bırakmış olmalı.
A complete and total absence of any kind of sunlight.
güneş ışığının herhangi bir tam ve bulunmaması.
Because the thing is, you said gate, and you called yourself gatekeeper, and you mentioned gate weapons, so I've got to wonder - what kind of a gate is that, and what's on the other side?
şey olduğu için, kapı belirterek, ve bekçi kendini aradın ve kapı silah sözü, bu yüzden merak var Bir kapının ne tür olması ve diğer tarafta ne var?
All right! Cards on the table, broseph, I'm trying to do the same thing, and you're kind of in my way.
Tamam, madem açık oynuyoruz birader, ben de aynı şeyin peşindeyim.
What kind of connections do you have?
Nasıl bağlantıların var acaba?
How do we get her to believe that you're some kind of elite thief?
Onları, senin seçkin bir tür hırsız olduğuna nasıl inandıracağız?
What kind of cargo?
Ne tür bir kargo?
What kind of leverage?
Nasıl bir avantaj?
No one in their right mind would've been out in that kind of bitter cold, and if not for dodger's aging bladder,
Aklı başında birisi o soğukta dışarı çıkmazdı ve
Well, what kind of job do you want?
- Nasıl bir iş istiyorsun?
She's kind of a sure thing.
- Kesin cepte.
I'm kind of in the middle of something.
Bir işin ortasındayım.
You're saying some kind of animal did this to him?
Buna bir hayvan mı neden oldu?
kinder 18
kinda 275
kindergarten 21
kindness 60
kindly 30
kind of like 48
kind of 1307
kindzi 16
kind of weird 37
kind of a 17
kinda 275
kindergarten 21
kindness 60
kindly 30
kind of like 48
kind of 1307
kindzi 16
kind of weird 37
kind of a 17
kind of guy 48
kind of thing 52
kind of way 34
kind sir 74
kind of fun 19
kind of like you 17
kindaichi 19
kind of thing 52
kind of way 34
kind sir 74
kind of fun 19
kind of like you 17
kindaichi 19