Kind of weird translate Turkish
1,435 parallel translation
Feels kind of weird going without you.
Sensiz gitmek biraz garip geliyor.
But I'm thinking this is kind of weird.
Ama bunun biraz garip olduğunu düşünüyorum.
That's kind of weird.
Bu biraz garip.
You're being kind of weird.
Bir tuhah davranıyrosun.
Yeah, that's kind of weird.
Evet, bu biraz garip.
I usually try to stay away from female drama, but one time after school I saw something kind of weird.
Genellikle kadın dramlarından uzak durmaya çalışırım. Fakat bir keresinde, okul çıkışı garip bir şey gördüm.
They had to put some kind of weird fluid into his spine.
Omurgasının içine garip bir sıvı koydular.
it's kind of weird hugging with porn on.
Televizyonda porno açıkken bu sarılma biraz garip oluyor sanırım.
I mean, we're kind of weird about that.
Bundan pek hoşlanmayız.
Kind of weird for me.
Benim için biraz garip.
- what kind of weird things?
- Nasıl garip şeyler mesela?
Fay's not judging me, but she's kind of weird.
Fay beni yargılamıyor, ama biraz garip biri.
This is kind of weird.
Tuhaf bir olay bu.
Some kind of weird, satanic potato art?
Tuhaf, şeytani bir patates heykeli filan mı?
Maybe it's some kind of weird coincidence.
Belki bu garip bir rastlantıdır.
She's being kind of weird.
Garip davranıyor.
It's kind of weird seeing you here.
Seni burada görmek garip.
We seem to have gone from a hearing about fraud to some kind of weird gay witch hunt.
Garip bir dolandırıcılıktan gey-cadı avında doğru gitmeye başlıyoruz.
You said he called, and he is kind of weird.
Aradığını söylemiştin, zaten o ilginç birisi.
But the drinking and... that smells like some kind of weird meat.
Fakat içki ve etin tuhaf bir kokusu var.
Which is kind of weird.
Ki bu biraz tuhaf kaçıyor.
Yeah, but it's also just kind of weird seeing you drive this minivan.
Evet, bir de seni bu panelvanı sürerken görmek gerçekten çok tuhaf.
You know, um, you're kind of weird, too.
- Tamam. Biliyor musun?
- Feels kind of weird.
Bu kadar. - Biraz tuhaf.
It's kind of weird, ain't it? Him offering you all that money, considering what you done.
Yaptığın şey bakarsak sana bu kadar para teklif etmesi garip değil mi?
Whoa, whoa, whoa. I've got some kind of weird sounds.
Bazı garip sesler duyuyorum.
You know, they say that afterwards her body ran around on its own like some kind of weird chicken.
Biliyor musun, diyorlar ki, olaydan sonra kadının vücudu kendi kendine koşmuş, acayip bir tavuk gibi.
It's kind of weird, actually.
Aslında, garip bir durum.
It's just kind of weird.
Bu biraz tuhaf.
So it was us two in one room and then my two other roommates, which was kind of weird because the whole, like, eight months that I was living here, and she was still in Florida,
Böylece ben, o ve diğer iki arkadaşım aynı odadaydık ki bu oldukça tuhaf bir durumdu çünkü burada geçirdiğim sekiz ay boyunca o hep Florida'daydı...
Isn't that kind of weird that they go back and we go back?
Sence de onların ve bizim eski dost olmamız garip değil mi?
Mmm-hmm... Boys and girls and... Some kind of weird psychological deal, but anyway...
Erkekler - kızlar ve birkaç psikolojik yazı, neyse...
I know you were kind of tripped out on all the gas, but it was kind of a weird night for everyone.
Gazdan zehirlendiğini biliyorum ama hepimiz için tuhaf bir akşamdı.
you're--you're doing that thing again where you're acting really weird for no reason. it's kind of freaking me out.
Garip hissetmeme neden oluyor.
- See, that's me, and that's some really weird kind of wolf.
- Gördün mü? Bu benim. Ve acayip bir kurt.
Some weird new kind of sick.
Garip, yeni tip bir hastalık.
That was kind of weird, huh?
Bu biraz garipti, değil mi?
That's kind of a weird detail.
Çok garip bir detay.
See, the weird thing is... I kind of dig it, you know?
En garibi de hoşuma gidiyor biliyor musun?
It's weird, but I kind of like it.
Tuhaf, ama biraz hoşuma gitti.
It's still kind of weird being alone with robin,
Robin'le yalnız kalmak hâlâ garip geliyor ama eğer burada olursan...
Brings forth a weird kind of guilt.
İnsanda tuhaf bir suçluluk duygusuna yol açıyor.
The thermal shows this weird aura around the exoskeleton like it's cloaked by some kind of invisible force field.
Termal alet gösteriyor ki dış atmosferin etrafındaki garip atmosfer sanki görünmez bir güç kalkanı ile kaplanmış.
It's like a weird kind of freedom. You know?
Özgürlüğün garip bir yansıması.
But first I got kind of a weird question.
Ancak ilki garip bir soru.
That's weird, because I always pictured you as a kind of in-the-bedroom person.
Tuhaf, çünkü seni yataktan çıkmayan bir kişi olarak resmettim hep.
We're kind of in a weird place right now.
Şu an garip bir durumdayız.
I didn't mean that in a weird kind of way.
Olağandışı bir şey olduğunu sanmıyorum.
Well, you know, see, people hear this kind of stuff on the news and they get these weird ideas.
İnsanlar böylelerini gördükçe çılgın fikirler edinebiliyorlar.
First, it was kind of weird having a little brother.
Bilmiyorum.
Do you think that might be kind of weird though?
Ev sahibim bu hafta beni üç kez aradı. Ah, o halde sıra benim, bu akşam yemeği ben ısmarlıyorum.
kind of like 48
kind of 1307
kind of a 17
kind of guy 48
kind of thing 52
kind of way 34
kind of fun 19
kind of like you 17
weird 1128
weirdo 139
kind of 1307
kind of a 17
kind of guy 48
kind of thing 52
kind of way 34
kind of fun 19
kind of like you 17
weird 1128
weirdo 139