English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let's not fight

Let's not fight translate Turkish

179 parallel translation
Spartaco, I beg you, let's not fight over it
Spartaco, yalvarıyorum, bu yüzden kavga etmeyelim.
Let's not fight
Tartışmayalım sakın.
Let's not fight about it.
Bu yüzden kavga etmeyelim.
Let's not fight about it.
Bu konuda tartışmayalım.
Just let's not fight.
Kavga etmeyelim.
Let's not fight.
Kavga etmeyelim.
Let's not fight on open ground.
Açık yerde vuruşmayalım.
Let's not fight, huh?
Kavga etmeyelim, tamam mı?
Oh, don't let's fight, sugar. Not you and me.
Beni o odaya tek başıma gönderme.
Let's not fight. You working, huh?
Sana göre, ressam olmayan kimseden iş çıkmaz.
Then let's not fight anymore... ever.
Artık kavga etmeyelim öyleyse... asla.
- Let's not fight about it.
- Bu konuda kavga etmeyelim.
Let's not fight.
Tartışmayalım.
Let's not fight about this.
Bunu tartışmayalım.
- Let's not fight, Shima.
- Kavga etmeyin, Shima.
Let's not fight among ourselves.
Aramızda kavga etmeyelim.
Let's not fight.
Tartışmayın.
Let's not fight, especially today.
Daha fazla didişmeyelim, özellikle de bugün.
Oh, Tiberius, let's not fight one another all the time.
Tiberius, sürekli birbirimizle didişmeyelim.
Sir, ma'am, please, let's not fight.
- Bayım, madam, lütfen. Kavga etmeyelim.
Let's not fight. I'll go into the city.
Tamam, şehre gideceğim.
- Let's not fight anymore!
Hadi barışalım!
I know you're mad, but let's not fight.
Kizgin oldugunu biliyorum ama kavga etmeyelim.
Let's not fight, okay?
Kavga etmeyelim, olur mu?
- Let's not fight.
- Kavga etmeyelim.
Let's not fight, eh?
Kavgayı etmeyi keselim mi artık?
Let's not have a fight now.
Şimdi kavga etmeyelim.
Let's not fight.
Artık kavga etmeyelim.
Let's not fight anymore!
Kavga etmeyelim artık.
Look, let's not fight.
Tartışmayalım.
Please, Lilli, let's not fight.
Lütfen Lilli tartışmayalım.
Let's not fight. This should be a happy moment. Okay?
Kavga etmeyelim Bu mutlu bir an olmalı.
Children, children, let's not fight.
Çocuklar kavga etmeyin.
We're all civilized people here, let's not move your hands ( fight )!
Biz siviliz, kabalığa gerek yok.
We are civilized, let's not fight.
Biz siviliz, dövüşü unutalım.
Listen. Let's not fight.
Dinle, kavga etmeyelim, tamam mı?
Oh, baby, baby, baby - let's not fight, right?
Bebeğim, kavga etmeyelim.
Let's not fight.
Hadi.Kavga etmeyin.
- Let's not fight, let's just rip.
- Kavga etmeyelim, hadi sadece yırtalım.
No, it's better to fight it out instead and not let people testify.
Hayır, o dövüşmek için daha iyi olur insanların tanıklık etmesine izin vermemek yerine.
I know I can't change what's happened, but let's not fight, okay?
Olanları değiştiremem, biliyorum, ama kavga etmeyelim, olur mu?
I'm not about to let them scramble B'Elanna's brain without a fight.
mücadele etmeden B'Elenna'nın beynini karıştırmalarına izin veremem.
Jenny : Let's not fight.
Münakaşa etmenin sırası değil.
You should know, Mr. Hornblower, that I do not think much of men who let other's fight their battles for them.
Bilmelisin ki, Bay Hornblower, Kendi savaşlarını başkalarının dövüşmesini isteyen adamları pek sevmem.
But if it needs her to survive, it's not about to let go without a fight.
Ama onun hayatta kalmasına ihtiyacı varsa, savaşmadan bırakacağı anlamına gelmez.
Please, let's not fight.
Lütfen, kavga etmeyin.
Let's not fight about it.
Bu yüzden kavga etmeyelim hiç.
Let's not fight, all right?
Kavga etmeyin!
Wendell's kingdom borders all the others, they will not let it fall without a fight.
Genç ve taze, kırlarda hoplayıp duranlardan.
Let's not fight.
Bu konuyu kapatalım.
Well, Marie, let's not fight about it.
Peki, Marie, bunun hakkında tartışmayalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]