English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Meeting women

Meeting women translate Turkish

83 parallel translation
You know, I... I never had any problem meeting women. I mean, that's...
Bilirsin, kadınlarla ilişki kurmada sorun yaşamam ben.
Meeting women, sir.
Kızlarla tanışıyorum efendim.
Meeting women. You've discovered a way in and a way out.
Kadınlara yanaşmak ve onları bırakmak için bir metot buldun.
I really have a hard time meeting women, and when I meet the ones that I actually like, I say something or do something, and it all just... It goes to shit.
Kadınlarla tanışmak benim için gerçekten zor oluyor, ve gerçekten hoşuma giden birisi ile tanıştığımda, bir şey söylüyorum yada bir şey yapıyorum, ve her şey boka sarıyor.
You've been meeting women.
Kadınlarla tanıştın.
Meeting women is a numbers game.
Kadınlar bir sayı oyunudur.
Women don't have any trouble meeting women.
Kadınlar, kadınlarla tanışmakta hiç güçlük çekmez ki.
I already taught you everything you need to know about meeting women.
Kadınlarla tanışmak için tüm bildiklerimi öğrettim.
Look, the reason these rules are important is because they're the same rules that apply to meeting women, which is even more important for you to learn.
Bu kuralların önemli olmasının tek nedeni, bunları kadınlar üzerinde de uygulaya bilmendir. Bu yüzden öğrenmen senin için daha önemli.
I can't even... it's hard enough meeting women.
Hiç... Bir kadınla çıkmak epey zor bir şey.
There's no more meeting women at the pool with a scar like that.
Öyle bir yara iziyle havuzda kadınlarla tanışmak hayal olur.
The men talk about protecting our women... and then after what happened to me, Frank went to a political meeting.
Erkekler hep kadınları korumaktan bahsedip dururlar ama başıma gelenlerden sonra Frank, siyasi bir toplantıya gider.
I sent my black taffeta to the cleaners... and it's never gonna be back in time for that meeting at the women's club.
Siyah taftamı temizlemeye gönderdim... Ama o asla kadınlar kulübündeki buluşmaya yetişmeyecek [iç çekiş]
I can't. I have a meeting of my women's liberation group.
Kadın hakları grubunun toplantısında olacağım.
However, I know about your board meeting on Thursday, which may mean nothing to you, but if you think you can treat women with the same contempt your company treats communities of the world, you've a lot to learn about the strength of people like myself.
Her neyse, Perşembe günü yönetim kurulu toplantınızdan haberim var, sizin için birşey ifade etmeyebilir, fakat siz kadınlara, şirketiniz dünyadaki cemiyetlere davrandığı gibi aşağılayıcı şekilde küçümseyerek davranabileceğinizi sanıyorsanız, benim gibi insanların gücü hakkında çok şey öğrenmeniz gerekecek.
Well, here's to... ahh. Hey, warren, do you ever feel like getting out and meeting real women?
Hey, Warren, hiç dışarı çıkıp gerçek kadınlarla buluşmayı düşündün mü?
He waved me over, but i just wasn't interested in meeting other women.
O beni salladı, ama sadece diğer kadınlarla buluşmasıyla ilgilenmedi.
Marcie needs the car tonight for a women's group meeting.
Bu akşamki kadın grubu toplantısı için Marcie'ye araba lazım.
You know what we learned last Tuesday in Marcie's women's club meeting?
Geçen salı Marci'nin kadın klübünde ne öğrendik biliyor musun?
If you ask me, it just shows the dangers of meeting anonymous women at the zoo.
Bence bu olay, hayvanat bahçesinde isimsiz bir kadınla görüşmenin tehlikelerini gösteriyor.
See, we hid from the women and had a meeting.
Kadınlardan gizlenip bir toplantı yaptık.
Dr. Winninger, I know that your reputation with women is only exceeded... by your scientific one... but I think we should keep this meeting purely professional.
Dr. Winninger, kadınlarla olan ününüzün yalnızca bilimsel.. olarak geçtiğinizi biliyorum... ama sanırım bu toplantıyı tamamen profesyonel tutmalıyız.
And meeting pretty women.
Güzel kadınlarla tanışmakla.
Where are you meeting these women?
Bu kadınla nerede tanıştın?
£ ­ Yeah, from meeting the other women.
- Evet. Diğer kadınlar açısından.
To be honest, I hadn't met anyone as promising as Laura... since I started deejaying, and meeting promising women... is kind of what the deejaying thing is supposed to be about.
DJ'likyapmaya başladığımdan beri Laura gibi birini tanımamıştım. Kadınlarla tanışmak DJ'liğin esasıdır.
Set meeting, Nike, women's division.
Nike'nin kadın bölümünden toplantı ayarla.
Citizens, excuse us, but we are delegates from the Women's Union to get a meeting room. Citizens, stop that racket, please! Listen, I asked Colonel Favy for an inventory of the troops in the District. I'm still waiting.
İki taraftan da insanlara acı duyuyorum, ve genel olarak da insanlığa.
This isn't a meeting place. Women can't come here! We'll find another.
"Kanlı hafta" nın sorumluları Fransa'nın en yüksek rütbeli generalleriydi.
May 1 8. The Women's Union holds a meeting to establish trade union federations for women. They decide to meet again on May 21.
Kulağa suçlamada bulunuyormuşum gibi gelebilir, fakat iş insanları korumaya geldiğinde,... konuyla alakasız olarak,... Paris'te şu an itibarıyla azımsanmayacak sayıda polis memuru aramızda casusluk yapmak için üniformalarını çıkarmış durumda.
This meeting, crucial for the future social development of women in France, will never take place.
Bu da başlı başına bir sorun, kafelerden elde ettikleri enformasyonu başkalarına aktarmakla meşguller, bize çokça zarar verebilir bu.
I'm calling the first meeting of the Cage and Fish Women's Bar Association in my office at 11 : 00.
"Cage ve Fish kadınlarının bar derneği" hakkında görüşmek için sizi saat 11'de ofisime bekliyorum.
I thought I would go talk to a good, eligible man and try to ascertain how he would go about meeting smart, eligible women.
iyi ve nitelikli bir adamla konuşup iyi ve nitelikli kadınlar hakkında ne düşündüklerini anlamaya çalışmalıyız diye düşünüyorum.
I'd love to show you, Scipio, but I don't think we'll be meeting any women along the way.
sana göstermeyi çok isterdim Scipio ama yol boyunca hiç bir kadın görmeyeceğiz.
Apparently, the women had a meeting behind my back.
Öyle gözüküyor ki kadınlar arkamdan birşeyler çeviriyorlar.
We`ll also be interviewing women for our next book, a female study, as well as meeting with the Rockefeller Foundation.
Ayrıca kadın araştırmasıyla ilgili bir sonraki kitabımız için kadınlarla görüşeceğiz. Bunun yanı sıra Rockefeller Vakfı'yla da görüşmemiz var.
Twice a month, the guys in my barracks get to have sex with a woman, sometimes with their wives, sometimes with their girlfriends... and sometimes with women they were meeting for the first time, known as "letter writers."
Ayda iki defa, koğuşumdaki elemanlar bir kadınla cinsel ilişkiye girerler ;... ... kimileri karılarıyla, kimileri kız arkadaşlarıyla, kimileri de hayatlarında ilk defa gördükleri, "mektupçular" adı verilen kadınlarla. "
You know, like go home and walk the dog instead of, I don't know, going to the mall and meeting other women, at Victoria's Secret, say?
Yani, eve gidip köpeği yürütürsün, mesela alışveriş merkezine gidip Victoria's Secret'ta başka kadınlarla buluşmazsın?
A meeting of the local women's institute?
Bölgesel Kadın Kuruluşları toplantısı mı?
The women I've been meeting aren't exactly life mates.
Tanıştığım kadınlar pek de hayat arkadaşı sayılmazlar.
I remember, when my husband passed away, at our organisation's meeting in Chittor, the women gave me a red sari, red bangles, red bindi and ornaments for the feet.
Hatırlıyorum da, kocam öldüğü zaman organizasyonumuzun Chittor'daki toplantısında kadınların bana kırmızı sari kırmızı bilezikler ve ayaklarım içinde süsler vermişlerdi.
And the Women's League annual solstice meeting is adjourned.
Geleneksel kadınlar gün dönümü toplantısı sona erdi.
But you are meeting with the women.
- Kadınlarla toplantı yapıyorsunuz ama.
Now this high-level meeting of the minds brings together some of the world's most powerful men and women to explore solutions for international problems outside of the political realm.
Bu yüksek seviyedeki toplantı, politik bölgenin dışında kalan uluslararası sorunlara çözüm aramak için dünyanın en güçlü kadın ve erkeklerinin kafa kafaya vermesini sağlıyor.
We've been meeting with these different women, and you just- - you know instantly you don't want them carrying your baby.
Bir sürü farklı kadınla görüştük ama sen sürekli senin bebeğini, taşımalarını istemediğini söyledin.
I have to start by meeting normal women.
Normal kadınlar ile tanışmaya başlamalıyım.
It's time for me to bring in the beautiful women you'll be meeting tonight.
Bu gece tanışacağınız bayan arkadaşlarla bir araya gelme vaktiniz geldi artık.
What is the choice of women I could be meeting?
- Evet. - Beklediğim bayan hangisi acaba?
- An A.A. meeting. - ( Women squealing )
Adsız Alkolikler toplantısı.
Okay, so we got three women, all in their 20s, all successful, all have a secret meeting last Friday and then pull the exact same amount of cash out of the bank.
Öyleyse, 3 tane kadınımız var, hepsi 20'li yaşlarda, hepsi çok başarılı, hepsi Cuma günü gizlice buluşuyorlar ve daha sonra hepsi bankadan aynı miktarda para çekiyor.
Now, look, he's gonna be meeting enough new people as it is, so, Phil, I would appreciate it if you could avoid bringing home any strange women while he's here.
Zaten yeni insanlarla tanışıyor olacağı için, Phil senden ricam Chopin buradayken, eve yabancı hanımları getirme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]