English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Miss susan

Miss susan translate Turkish

100 parallel translation
- Yes, Miss Susan?
- Buyurun Bayan Susan?
- How do you do, Miss Susan?
- Nasılsınız Bayan Susan?
- Miss Susan, please!
- Bayan Susan, lütfen!
Hello, Miss Susan.
Merhaba Bayan Susan.
That Miss Susan Paine is about the prettiest girl I ever did see.
Bayan Susan Paine hayatımda gördüğüm en güzel kız.
"Miss Susan Alexander, a pretty but hopelessly incompetent amateur... "... last night opened the new Chicago Opera House...
Güzel fakat umutsuzluk derecesinde yetersiz bir amatör olan Bayan Susan Alexander dün gece yeni Chicago Opera Binası'nın açılışında bir...
Miss Susan.
Bayan Susan.
Miss Susan?
Bayan Susan?
Don't be a clunk, Miss Susan.
Bayık olmayın, bayan Susan.
- Oh, is that you, Miss Susan?
- Siz misiniz Bayan Susan?
Miss Susan will be here in a minute.
Bayan Susan birazdan burada olur.
I mean that I like you and Miss Susan too much to let you get stinking in my bar.
Bayan Susan ve sizi, barımda sarhoş olmanıza izin verecek kadar seviyorum demek oluyor.
That to Miss Susan... and that to you, Knucksie.
Bu Bayan Susan'a bu da sana Knucksie.
- Mr. Till and Miss Susan, sir.
- Bay Till ve Bayan Susan, efendim.
Begging your pardon, Miss Susan.
Affedersiniz Bayan Susan.
I'll tell Miss Susan that you are here.
Byn. Susan'a burada olduğunuzu haber vereyim.
Miss Susan is expecting you.
Bayan Susan sizi bekliyor.
Phone my father and Mr. Johnson and Miss Susan.
Babama, Bay Johnson'a ve Susan'a telefon et.
Sold to miss Susan Baxter for one enormous hug.
Bayan Susan Baxter'a kocaman bir kucaklama karşılığında satıldı.
Miss Susan Dorgan, please meet your party at baggage area -
Bayan Susan Dorgan, lütfen bagaj alanında grubunuzla buluşun- -
This afternoon I have Miss Kim, Miss Sandra... and Miss Susan.
Bugün öğleden sonra Bayan Kim, Bayan Sandra ve Bayan Susan geliyor.
- You're the last one, Miss Susan.
- Son kişisiniz, bayan Susan.
- Yes, Miss Susan.
- Evet, bayan Susan.
I shall be glad to meet Miss Susan Smith.
Bayan Susan Smith'le tanışmaktan memnun olurum.
Miss Susan tried to make a go of it. But the guests don't come like they used to.
Bayan Susan çok uğraştı ama eskisi kadar çok müşteri gelmiyor.
This is little Miss Susan and her mother, Rose. Happier days.
Bu Bayan Susan'ın küçüklüğü ve annesi Rose.
I miss Susan.
Susan'ı özledim.
I'd prefer you did, Miss Susan Carmel Money of Brighton Road, Elwood.
Çıkmanızı dilerdim, Bayan Susan Carmel, Brighton Sokağı, Elwood.
There's nobody here, Miss Susan.
- Burada hiç kimse yok Bayan Susan.
"Miss Susan," you impertinent blackguard. Miss Susan. I was told to follow Miss Susan's orders.
Bana sadece Bayan Susan'ın emirlerini dinle dendi.
Pardon, sir, but the captain did say. He was only to take orders from Miss Susan!
Pardon ama Yüzbaşı emirleri Bayan Susan'dan almasını söylemişti.
Don't take on, Miss Susan. - He won't hurt him.
Uğraşmayın Bayan Susan, onu incitmeye cesaret edemez.
And that's what Miss Susan says?
- Bayan Susan böyle mi söyledi?
Miss Susan, your mother wants you to join her.
Bayan Susan anneniz onlara katılmanızı istiyor.
Beg pardon, ma'am, but the captain likes me to keep a close eye on Miss Susan, if that's no bother to anyone.
Affedin beni hanımım ama Yüzbaşı bana Bayan Susan'a dikkat etmemi söyledi. Şayet bu kimseyi rahatsız etmeyecekse tabii.
Susan? Where's Miss Susan?
Bayan Susan nerede?
He's saved Miss Susan.
- Çocuk Bayan Susan'ı kurtardı.
Susan, would you go out and talk to Miss Adams for a minute
Susan, dışarı çıkıp, bir süre Bayan Adams'la konuşur musun?
Very well Miss. Susan.
Nasıl isterseniz bayan Susan.
- Miss Coker, Mr. Mason and Susan.
- Bayan Coker, bu Bay Mason ve Susan.
- Susan, where's Miss Durant?
- Susan, Bayan Durant nerede?
This is Susan and Miss Durant.
Bu, Susan ve Bayan Durant.
It's Mr Chesterton and Miss Wright, Susan.
Biz Bay Chesterton ve Bayan Wright, Susan.
Th-that's my grandchild, Susan, and that's Miss Wright, and that's Charlton.
Bu torunum Susan, ve bu Bayan Wright, bu da Charlton.
I miss my family, Susan, and I wanna go home.
Ailemi özledim Susan, ve eve gitmek istiyorum.
Fuck's sake, Susan, you missed the guy yesterday, you're gonna miss him again today.
Kahretsin, Susan, adamı dün kaçırdın, bugün de kaçıracaksın!
I'm gonna miss you, Susan.
- Seni özleyeceğim, Susan.
Susan, Miss Cooper, outside, all of you.
Susan, Bayan Cooper çıkın! Herkes dışarı!
I'm carving our initials, Miss Susan, so one day they'll find them, and then they can say,
- Baş harflerimizi kazıyorum Bayan Susan.
Nellie, tell Miss Susan to join us.
Nellie, Bayan Susan'a söyle bize katılsın.
Look... it's Miss Susan.
- Bakın Bayan Susan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]