English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Miss you

Miss you translate Turkish

36,658 parallel translation
- The girls really miss you.
- Kızlar seni özleyecek.
How if I miss you?
- Seni özlersem ne olacak?
I miss you.
Seni özledim.
I completely understand if you don't want to take love advice from an arm wrestling champion, but why don't you just say "hi" or "I miss you"?
Eğer bir bilek güreşi şampiyonundan aşk hakkında tavsiye dinlemek istersen, seni anlayışla karşılarım. Ama neden "selam" ya da "seni özledim" gibi mesajlar atmıyorsun?
"Hi, I miss you"?
"Selam, seni özledim" mi?
Randy texted me back "I miss you."
Randy mesaj attı, "Ben de seni özledim" diyor.
I'm gonna miss you.
Seni özleyeceğim.
I miss you, too.
Ben de seni özledim.
Gonna miss you in Cabin 10, buddy.
10 numaralı kulübede seni özleyeceğiz dostum.
I miss you. "
"Seni özledim."
Gordon, I... I miss you.
Gordon, seni özledim.
Yep, miss you, too.
Hı-hı, ben de seni özledim.
I really miss you.
seni çok özledim.
I am gonna miss you.
Seni özleyeceğim.
Pablo, we miss you so much.
Pablo seni çok özledik.
The kids miss you.
Çocuklar seni özlüyor.
Slow down, you're gonna miss the coin room.
Yavaşla, altın odasını kaçıracaksın. - Nerede?
You still got it, Miss Greane.
Hala sağlamsın Bayan Greane. Oğlum.
I know you miss me, buddy.
Beni özlediğini biliyorum ahbap.
Excuse me, Miss, where are you from?
Pardon, Hanımefendi, neredensiniz?
So these, uh... these members of the Resistance you've named, Miss Crain... your sister and her boyfriend... they're both dead.
Demek bunlar, uh... isimlerini verdiğiniz Direnişin üyeleri, Miss Crain... kız kardeşiniz ve erkek arkadaşı... ikiside öldü.
You're wrong, Miss Crain.
Yanılıyorsunuz, Miss Crain.
So you'll miss it.
Öyleyse kaçıracaksın.
- Do you miss the D.A.'s office?
- Bölge Savcısı ofisini özlüyor musun?
If you miss out on it now, you miss out on the memories forever, Wally.
Fırsatını kaçırırsan şimdi sonsuza dek anıları da kaçırırsın, Wally.
Did you have something in mind, Miss Kean?
- Aklınızda bir şey mi var Bayan Kean?
Do you miss it?
Özlüyor musun?
Oh, you mean Miss Rebound from me?
Benden sonraki tepki sevgilini mi diyorsun?
As someone else who was once with Jim Gordon, don't you miss it?
Bir zamanlar Jim Gordon'la birlikte olmuş biri olarak, özlemiyor musun?
Uh no, sorry, miss. No one is to leave the house, until we find exactly who is following you.
Üzgünüm hanımefendi, sizi takip edenlerin kim olduğunu öğrenene kadar kimse evden ayrılmıyor.
I'll get you some breakfast, miss.
Size de kahvaltı getireceğim hanımefendi.
Oh. Yeah, it's not like you to miss a step in the clothing department.
Giyim kuşamda dikkatsiz davranmak hiç sana göre bir davranış değil.
Yeah, she's all alone, you know, I didn't want to miss it.
Aynen, bilirsiniz yalnız olduğu için de kaçırmak istemedim.
You want to talk about saying you're in one place when you're really in another, Miss I'm at Curves when I'm really at Cracker Barrel.
Şuradayım dediğimizde aslında başka bir yerde olduğumuzu konuşmak istiyorsak Cracker Bar'dayken spordayım diyordum.
I can't begin to imagine how much you miss him.
Onu ne kadar özlediğini hayal bile edemiyorum.
Oh, sorry to disturb you, Miss Tessa. Oh.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim Bayan Tessa.
You miss him.
Onu özlüyorsun.
Do you know what you want for your entree, Miss?
- Antre olarak ne alırsınız?
So what are you doing out here, Miss...
Normalde ne yapıyorsun, bayan...
I just miss Colorado sometimes, you know.
Bazen Colorado'yu özlüyorum.
Miss, are you okay?
Hanımefendi, iyi misiniz?
- If you miss the window...
- Eğer bir kez kaçırırsan...
Oh, my God. Excuse me, miss, you can't be here.
burada bulunmamalısınız.
Miss a major artery and you got 10 to 20 minutes before you bleed out.
Büyük bir arteri ıskalarsanız, kanama ile ölmesi 10 ile 20 dakika sürer.
You don't miss, Bob Lee.
Sen kaçırmazsın Bob Lee.
Damn, you really don't miss a thing, do you?
Hiç bir şeyi gözden kaçırmıyorsun değil mi?
How'd the hell did you miss it?
Bunu nasıl görmedin?
And can you describe the reaction of your colleague, Miss Colson?
Peki, meslektaşınız Bayan Colson'un tepkisini tarif edebilir misiniz?
We miss you in New York.
New York'ta sizi özlüyoruz.
You'll miss the Bodrugan party.
Bodrugan'ın partisini kaçıracaksın.
You don't miss me or what?
Beni özlemedin mi yoksa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]