My heart hurts translate Turkish
93 parallel translation
I've watched it five times and everytime my heart hurts.
Beş defa seyrettim, her defasında kalbim parçalandı.
Because I always have so many tears, Because I am a fool who can't speak, [Preview] my heart hurts.
~ Her zaman gözyaşı döken konuşamayan bir aptal olduğumdan... ~... kalbim acıyor.
- My heart hurts for you.
- Kalbim senin için acı çekiyor.
- My heart hurts.
- Midem bulanıyor.
No, my heart hurts.
Hayır, Midem bulanıyor.
- My heart hurts!
- Midem bulanıyor!
My heart hurts, my heart hurts.
Midem bulanıyor, midem bulanıyor.
My heart hurts.
Kalbim ağrıyor.
But when I see them sway My heart hurts!
# Ama sallandıklarını gördüğümde yüreğim sızlıyor!
My heart hurts, I feel like I'm suffocating, the heat, I can hardly stand it.
Kalbim ağrıyor, sanki boğuluyorum ateşim var, zar zor ayağa kalkıyorum.
Oh God. My heart hurts
Tanrım, bana bir şey oluyor.
But, Dad, my heart hurts.
Ama baba, kalbim sıkışıyor.
If my heart hurts this much, then how would your parents feel?
Eğer benim kalbim bu kadar inciniyorsa ailelerinizin ki nasıl olur acaba?
My heart hurts... listening to your cruel words... It hurts... it hurts!
Zalim sözcüklerinizi duymak acıtıyor, acıyor!
My heart hurts every day for him.
Kalbim onun için hergün sızlıyor.
My heart hurts.
İçim acıyor.
But, whenever I see that girl, my heart hurts and so I get mad.
Ama, bu kızı her gördüğümde kalbim acıyor ve sinirleniyorum.
But, whenever I see that girl, my heart hurts and so I get mad.
Ama, bu kızı her gordüğümde kalbim acıyor ve sinirleniyorum.
My heart hurts.
Kalbim kırık.
My heart hurts.
Kalbim acıyor.
My heart hurts...
O nasıl bir histi öyle?
My heart hurts so much.
Kalbim patlayacak gibi.
My heart hurts so badly.
Kalbim, çok acıyor.
My heart hurts, but I just ran from the parking lot.
Evet, iyiyim. Kalbim ağrıyor ama otoparktan buraya koştum.
Because my heart hurts.
Çünkü kalbim acıyor.
My heart hurts!
Kalbim acıyor!
My heart hurts.
- Kalbim ağrıyor. - Biliyorum.
- Oh, my heart hurts.
- Oh, kalbim ağrıyor.
It's not that I have any desires to be a Magistrate or anything, but looking at you right now, my heart just hurts.
Benim yargıç olmak gibi bir niyetim falan yok. Sizi bu halde görmek yüreğimi burkuyor yalnızca.
- It's my heart, and it hurts.
- Kalbim ağrıyor.
It hurts me the anguish of my heart
Yüreğimin acısını söylüyorum.
This hurts me in my heart.
KaIbim krId.
But I feel pain in my heart, and it hurts a lot.
Ama acıyı kalbimde hissediyorum ve bu çok acı veriyor.
She doesn't love me anymore, and my poor heart hurts so bad.
Artık beni sevmiyor ve zavallı kalbim çok acıyor.
But it hurts here, inside my heart.
Ama burada, kalbimin içini acıtıyor.
- it just hurts my heart to think how little...
-... düşünmesi bile kalbimi acıtıyor. - Hayır.
It hurts my heart to see a kid that has so much potential.
Bu kadar yeteneği olan bir çocuğu görmek, kalbimi kırıyor.
That hurts my heart.
Bu içimi acıtıyor.
It feels like someone's sticking a needle into my heart It hurts all the way up to my jaws and skull
Sanki birisi elindeki bir iğneyi kalbime saplıyormuş gibi hissediyorum. Çok acıyor, kalbimden yukarı çeneme ve kafatasıma kadar.
Oh, God, it just hurts my heart to think of her.
Tanrım. Onu düşünmek bile kalbimi acıtıyor.
The whole thing hurts my heart.
Bunların hepsi kalbimi acıtıyor.
It's, like, you always hear songs about a broken heart, and you think it's just a figure of speech, but it's true, my chest hurts.
Hani kırılmış kalpler hakkında bir şarkı duyarsınız ve bunun sadece lafın gelişi olduğunu sanırsınız. Ama bu doğru, kalbim ağrıyor.
My heart... it hurts
Kalbim... acıyor.
You know what hurts me worse, right to my heart?
Beni ne üzüyor biliyor musun?
My heart... it hurts so much.
Kalbim... çok acıyor.
It hurts my heart.
Kalbimi acıtıyor.
I said something, this moment it hurts my heart that i actually said it.
O zaman söylediğim şey, sahiden de kalbimi kırdı.
I have to say, you holding that on me hurts my heart a little Bianca.
Bunu benden gizlemen birazcık kalbimi kırdı Bianca.
"Mom, Candice, like, my heart is so broken... and my vagina hurts so much!"
"Anne, Candice, kalbim çok kırıldı ve vajinam çok ağrıyor!" diyecek değilim.
No, no, my heart actually hurts.
Yok, gerçek anlamda ağrıyor.
It hurts my heart.
Yüreğim sızlıyor.