English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My soul

My soul translate Turkish

4,918 parallel translation
♪ A force from above ♪ Cleaning my soul... ♪
Gökten inen bir güç ruhumu temizliyor.
My... my soul... or spirit... will be transferred...
Benim ruhum ya da özüm taşınacak ya da aktarılacak.
It was fear and anger that tainted my soul.
Bu benim ruhumu lekeleyen bir korku ve öfkeymiş.
My soul, my dreams are rooted here
Ruhumun, hayallerimin kökleri burada.
♪ He's deep in my soul, soul ♪
# Ruhumun derinliklerine işledi, işledi... #
♪ and my soul soars
♪ ve ruhum yükseliyor
I think that my soul knew something that my body and my mind didn't know yet.
Ama, sanırım ruhum bedenim ve aklımın henüz bilmediği bir şeyi biliyordu.
♪ And my soul's gotta have ♪
* Ve ruhumun kalacak *
"The price shall not be paid, my soul is free from bondage."
"Bedel ödenmeyecek, ruhum esaretten kurtulacak."
He's my soul mate.
O benim ruh eşim.
♪ And, oh, my soul, so weary
# Ve ruhum çok bitkin olduğunda #
He leadeth me beside the still waters. He restoreth my soul...
Sakin sular boyunca beni yürütüp ruhumu tazeler...
He leadeth me beside the still waters. He restoreth my soul.
Sakin sular boyunca beni yürütüp ruhumu tazeler!
God... have mercy on my soul.
Tanrım... ona merhamet göstersin.
I will not be surrendering that piece of my soul.
Ruhumun o parçasını teslim etmeyeceğim.
IT TOUCHED MY SOUL.
Ruhuma dokunmuştu.
- YOU KNOW WHAT POEM TOUCHED MY SOUL?
Benim ruhuma dokunan şiir ne biliyor musun?
Just take the rest of my soul, why don't you.
- "Diğer adam" harika. Ruhumdan geri kalanı da sen al olsun bitsin.
They hate me for creating the immortality spell, and they know The Anchor's the only thing standing in between me and my soul mate, and every love story needs that one thing that just keeps getting in the way.
Ölümsüzlük büyüsünü yarattığım için benden nefret ediyorlar ve ruh ikizimle aramızda duran tek şeyin dayanak noktası olduğunu biliyorlar. Ayrıca her aşk hikâyesinin sürekli araya giren bir şeye ihtiyacı vardır.
I never should have sold my soul to Bob so Lacey would love me.
Lacey'nin beni sevmesi için ruhumu Bob'a satmamalıydım.
I don't want to lose my soul.
Ruhumu kaybetmek istemiyorum.
I didn't sell my soul, which means Lacey really loves me.
Ruhumu satmadım bu demektir ki Lacey gerçekten beni seviyor.
... my soul is yours to keep.
-... ruhumu alabilirsin.
Along with my self-esteem... and a tiny piece of my soul.
- Kendime olan saygımla ve ruhumun minik bir parçasıyla beraber.
And there are other injustices that weigh down my soul.
Ruhuma ağırlık veren başka adaletsizlikler de var.
Your death is on my soul.
- Ölümün benim ruhumun içinde.
My soul sanctified.
Benim ruhum kutsandı.
My soul doesn't belong to me anymore.
Ruhum artık bana ait değil.
Well, you speak as if you know every inch of my soul.
Ruhumun her köşesini biliyormuşsun gibi konuşuyorsun.
Oh, my God, we're soul mates.
Tanrım, asıl biz ruh ikiziyiz.
Even my mom's still looking for her soul mate.
64 yaşında.
I've poured my heart and soul into my store.
Bu mağazaya kalbimi, ruhumu verdim.
Villainy, corruption, and war had grown like a cancer on the soul of my world.
Hainlik, yozlaşma ve savaş bir kanser gibi gezegenimin ruhunda büyüdü.
My death will be a black mark on your soul.
Ölümüm ruhunda kara bir leke olarak kalacak.
I gotta suck my fucking soul in, put a smile on my face.
O ruhumun tekrar içimde olmasını, yüzümün gülmesini istiyorum.
I'm baring my naked soul for the world to see, leaving myself open to ridicule.
Dünya görsün diye çıplak ruhumu soyuyorum ve kendimi alay konusu hâline getiriyorum.
♪ Covert Affairs 04x04 ♪ Rock a My Soul Original Air Date on August 7, 2013 = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man
Çeviri : jubafitano
On my mother's soul.
Annemin ruhuna yemin ederim.
So, while you're out soul-searching, I'm on my own.
Yani sen vicdan muhasebesi yaparken ben tek başıma mı kaldım?
If I escape, then some other poor, unfortunate soul will have to take my place.
Kaçarsam, şanssız zavallının teki benim yerimi alacak.
- He's my soul mate.
- O benim ruh eşim.
And after some soul searching on all of our parts, I think my constituents are going to forgive me for it.
Vicdanım bundan ne kadar rahatsız olsa da umarım oy verenler beni affedecektir.
You are my true soul mate and my everlasting counterpart.
Ruh eşimsin ve ebedi parçamsın.
I'm pretty sure that look just pierced my soul. What do we know about the dead guy?
O bakış ruhumun derinliklerine işledi resmen.
" Though Charlie ripped out my heart, laying bare a fragile soul.
" Charlie kalbimi parçalasa da, narin ruhumu ortaya çıkarsa da,
You did. And after a lot of soul-searching, I've come to the conclusion that the greatest chance for my band and my-my brand to be successful is to surround myself with the best people.
Ve bir takım ruh arayışından sonra grubumun başarılı olması için en büyük şansın etrafıma en iyi insanları almaktan geçtiğini fark ettim.
But he's not "the guy," but one of my other patients thinks he's "the guy" and sold him his soul.
Ama bu "O" değil, yalnız hastalarımdan biri onun "O" olduğunu ve ruhunu ona sattığını düşünüyor.
Oh, my Lord of Darkness, I submit to you my mortal soul.
Karanlıkların Efendisi fani ruhumu size sunarım.
I was waiting in the cage for him to release me, waiting for my friend, my cellmate, the only soul with whom I'd connected with in all those years of captivity.
Beni serbest bırakması için kafeste bekliyordum. Dostumun, hücre arkadaşımın esir kaldığım onca yıl boyunca bir bağ kurduğum tek ruhun gelmesini bekliyordum.
My death saved your soul.
Ölümüm senin ruhunu kurtardı.
I swear on my immortal soul
Ebedi ruhum üzerine yemin ederim ki o odadan çıkan son kişi ben olacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]