My soon translate Turkish
3,693 parallel translation
"And fill it up for my soon-to-be-married friend, Sasha!"
Yakında evlenecek arkadaşım Sasha için doldur!
Your beloved Beatrice is soon my queen.
Sevgili Beatrice'in yakında benim kraliçem olacak.
My mama used to say, " Get out of this town as soon as you can.
Annem eskiden şöyle derdi, " Bu kasabayı elinden geldiğince çabuk terk et.
My very own Winkie Guards... soon you will be facing Glinda and her army of weaklings.
Benim şahsi Winkie muhafızlarım yakında Glinda ve onun ezikler ordusuyla karşılaşacak.
My lady and my lord will soon be home with news of the tournament.
Leydim ve Lordum birazdan turnuvanın haberleriyle eve dönerler
You know, my contract's up pretty soon.
Kontratım çok yakında bitiyor.
- I don't sell to kids, Kenny. - I'm 18. I'm gonna get my own place soon.
- Çocuklara satmıyorum, Kenny. - 18 yaşındayım, yakında kendi evime çıkacağım.
Ha, ha! I'll see you soon, my little drug mule!
Görüşmek üzere, benim küçük kaçakçı katırım.
My dear I'll be there soon
Çok yakında yanındayım aşkım
You guys get cozy. Talk about My Life With The Thrill Kill Kult See you soon. "
"My Life With The Thrill Kill Kult" eşliğinde rahatlamaya çalışın, yakında görüşürüz
I will read it just as soon as I get over my anguish.
Izdırabımı atlatır atlatmaz okuyacağım.
As soon as my money's transferred, Mr. Ambassador.
Param yatırıldığı an başlayacağız, Bay Büyükelçi.
My management grabbed me as soon as I came in.
John "Fuzzface" McMahon NASA Network Yöneticisi 1989-1990 Yönetim gelir gelmez beni yakaladı.
Soon you'll have my job.
Yakında benim yerimde olacaksın.
Shohaib is on my trail and you keep nagging me... wait for the matters to cool down... you will soon witness my heat.
Bak, sen dırdır ediyorsun ama, Shohaib peşimde olabilir. Ortalığın sakinleşmesini bekle biraz. Sonra da sen benim ateşimi gör.
I don't want this life I am tired of running... of hiding, of listening to people's taunts... if you don't stop right now, Shohaib, soon Jasmine will take my place.
Ben yoruldum artık, artık bu hayatı istemiyorum. Saklanarak, insanların sataşmalarını dinleyerek... Eğer hemen durmazsan, Shohaib, yakında Jasmine benim yerime geçer.
My God, out soon!
Eşyalarını al!
I'm afraid I'm not that good with the computers, but my manager will be back any time soon now.
Bilgisayara erişimim yok ama müdürüm birazdan burada olur.
The train trip had increased my appetite, and soon B and I started a club that we called the little flock.
Tren yolculuğu iştahımı artırmıştı ve yakın zaman sonra B ile birlikte "Küçük Ekip" dediğimiz bir kulüp kurduk.
As soon as I said it, I knew I'd sealed my fate.
Bunu söylediğim anda kaderimin değiştiğini biliyordum.
Machete. Incidentally, Mr. Machete, I plan on moving into my new space pad very, very soon.
Aklıma gelmişken Bay Machete uzaydaki yeni evime çok yakında taşınmayı düşünüyorum.
It'll all be over soon, my love.
Her şey yakında bitecek aşkım.
Take all the time you need, my dear. As long as it's very, very soon.
İstediğin kadar düşünebilirsin, fazla uzun sürmesin yeter.
♪ You'll always be my dearest child. ♪ Be good, be good and come home soon.
Dokunursa ellerim sana şefkatimdir oğlum.
As soon as I was absent, gentlemen came home searched in my books and took my sketches.
Ben evde olmadığım zamanlar, bu beyefendiler evime gelip kitaplarımı karıştırıyor, çizimlerimi götürüyorlarmış.
Soon to visit my poor sister, Camille, at Montdevergues.
Yakında zavallı kız kardeşim, Camille'yi Montdevergues'de ziyaret edeceğim.
as soon as your men, Give my merchandise to my merchant.
Adamların mallarımı teslim eder etmez.
How's it feel knowing that everyone you love will soon be serving my master on Earth?
Sevdigin herkesin yakinda Dunya'da benim tanrima ( Beelzebub ) hizmet edecegini bilmek nasil hissettiriyor?
Soon my master will inhabit this Earth and claim the rest of your weak pathetic souls.
Yakinda efendim bu dünyada ikamet edecek ve kalanlarinizin zayifligini gösterecek zavalli ruhlar.
I guess I opened my eyes too soon.
Galiba gözlerimi çok erken açmıştım.
I mean, it's just, I'm turning 21 soon, and this is as good as my face is ever going to get.
Yakında 21'ime basacağım, ve suratım da bundan daha iyi bir hal almayacak.
You know I haven't washed my hair in three days! As soon as I get home...
Biliyor musun üç gndür saçlarımı yıkayamadım!
I'll have you know I'm to be married soon and even my intended hasn't the slightest notion.
Yakında evleneceğimi bilmelisin ama o yönde en ufak bir değişim yok.
As soon as you're well enough to travel, I will allow you to go to King's Landing as restitution for the mistakes my soldiers made.
Seyahat edecek kadar iyileştiğinde askerlerimin sebep olduğu zararın tazmini olarak Kralın Şehri'ne gitmene izin vereceğim.
As soon as I got out, I started training, and getting back on my regimen...
Dışarı çıkar çıkmaz antremana başlıyorum sonra birliğime dönüyorum.
I want to see my father return soon.
Babamın dönüşünü görmek istiyorum.
Soon, my doomsday device will shoot this block of ice into the earth's core, freezing the entire planet.
Yakında, Kıyamet Günü Cihazım bu buz kütlesini Dünya'nın çekirdeğine fırlatacak ve tüm Dünya buz tutacak.
Very soon, my love.
Çok yakında biter, aşkım.
You've been there every step of the way for me, and as soon as I have even the possibility of somebody new in my life, I just toss you aside.
Benim her ânımda yanımda oldun ama ben, hayatıma giren yeni biri olunca seni bir kenara ittim.
I was drawing day and night my new comic to be able to publish it as soon as I wake up from coma!
Komadan çıktığım zaman yayınlansın diye gece gündüz çizim yapıyorum.
Soon Alec will be convicted. And I will fleece him in the divorce. And win back Ted, and have my family back together again.
- Sonunda Alec mahkum olacak, ve ben boşanırken onu soyacağım, ve Ted'i geri alacağım, ve tekrar ailemle birlikte olacağım.
She let me rip her panties off as soon as I stuck my tongue in her mouth.
Dilimi ağzına soktuğum anda donunu çıkarmama izin verdi.
My father, and soon-to-be new best friend. Wait- -
Babam ve çok yakında en iyi arkadaşı olacak kişi için.
If I don't get some electrolytes into my system soon, Whatevs. I'm gonna go into renal failure.
Neyse ne, vücuduma hemen biraz elektrolit almazsam böbreklerim iflas edecek.
My mom and dad will be here soon.
Annem ve babam yakında burada olacak.
You hang up on me, put me on hold, lose my call for any reason, as soon as you do, I'm burning all of it.
Telefonu kapatırsan, beni beklemeye alırsan veya kesilirsek anında bütün paranı yakıyorum.
Soon after, I called my friend Clemence :
Kısa bir süre sonra, arkadaşım Clemence'i aradım.
Club's gonna open up the outdoor patio soon, maybe Meg would give me another shot at managing or at least get my old job back.
Kulüp yakında bahçeyi açacak belki Meg yöneticilik için bir şans daha verir ya da en azından eski işimi geri alabilirim.
Checking in, um, if you can call me as soon as you can, you have my number, of course.
Okudun mu merak ettim, eger en kisa zamanda haber verirsen sevinirim. ... sende numaram var tabii ki
Soon, my brothers will be here, and they will come in force.
Yakında, kardeşlerim burada olur, ve güçlü bir şekilde gelecekler.
I sent word through my lawyers that... I've made my decision and you will have the money soon.
Avukatlarım aracılığıyla kararımı verdiğimi ve çok yakında paranı alacağını söyledim.
soon 2051
sooner 34
soong 17
sooner than you think 21
sooner or later 669
sooner rather than later 23
sooner the better 24
soon after 36
soon enough 99
my soul mate 18
sooner 34
soong 17
sooner than you think 21
sooner or later 669
sooner rather than later 23
sooner the better 24
soon after 36
soon enough 99
my soul mate 18