Never is translate Turkish
15,628 parallel translation
It never is.
Hiçbir zaman yoktu.
Never is.
Asla olmaz.
Never is.
Hiç olmadı.
Yeah, it never is.
Evet, hiç olmadı.
Boy, I never realized how young and hip Tom Tucker is.
Tom Tucker'ın böylesine genç ve modern olduğunu daha önce hiç fark etmemiştim.
This is for all the teachers who told me I'd never amount to nothing.
Bu, hiçbir şeyde başarılı olamayacağımı söyleyen öğretmenlerime gelsin.
Night shoots are way harder when you have to wrangle 100 extras who all claim that they know how to ride horses, and then when you get there, half of them have never seen a horse before, and at the end of the day, all they ever want is food.
Gece çekimlerinin en zor yolu ata nasıl binileceğini iddia ettiklerinde münakaşa ediyor oluşun ve oraya gittiğinde onların yarısının ata daha önce hiç binmediğini görürsün ve günün sonu olduğunda, hep yemek isterler.
This is a relationship I will never understand.
Bu anlayamayacağım bir olay.
Your friend there is putting away flapjacks Like he's never had them before.
Arkadaşın daha önce görmemiş gibi abanıyor, bakıyorum.
But failing to save my family? That is something for which I will never forgive myself.
Ama ailemi kurtaramadığım için kendimi asla affedemeyeceğim.
S.H.I.E.L.D. is no better than those Kree Reapers, both making soldiers for their never-ending wars.
S.H.I.E.L.D.'ın Kree Orakçılarından farkı yok. İkisi de sonu gelmeyen savaşlar için askerler yaratıp duruyor.
Something that's always just really hurt my feelings is you never tried to make out with me. Do y'know?
Biliyorsun mı?
He's never driven the track before and this is the first time he's been in the sleek new Ford.
Pisti asla daha önce sürmemiştir. Ve o şık yeni Ford'da ilk kez oldu.
The hand that gives is never empty.
Veren el asla boş değildir.
So, I guess... we just both need to remember that what's important... is that you never... ever... touch my stuff.
Sanırım... ikimiz de neyin önemli olduğunu unutmamalıyız... asla... ama asla... eşyalarıma dokunmayacaksın.
I got friends and family, you know, but I don't have, like... what we had... and because of the way that my life is, I may never have that... and figuring that out is scary.
Ailem ve arkadaşlarım var, ama seninle aramız... eskisi gibi değil... bunun sebebi de yaşadığım hayatın, buna izin vermemesi... ve bu çok korkutucu.
The best we can do is adapt to those turns we never see coming.
Yapabileceğimizin en iyisi, en beklenmedik şeylere hazır olmaktır.
He cometh up, and is cut down, like a flower. He fleeth as it were a shadow, and never continueth in one stay.
Çiçek gibi açıp solar, gölge gibi gelip geçer. "
That is one thing I would never do.
- Öyle bir şeyi asla yapmam.
There is a great deal of agitation about it, something which I, in my long career, have never quite seen before.
Uzun kariyerimde daha önce hiç görmediğim kadar büyük bir heyecan var.
I, on the other hand, have never truly known what love is.
Öte yandan ben, sevgiyi asla gerçekten tatmadım.
The punishment of God is never over beauty.
Tanrı asla güzellik yüzünden cezalandırmaz.
That gentleman is the Pope, he's the man of the greatest virtue and rectitude on the planet, and I've never been much of a seductress myself.
O beyefendi Papa. Gezegendeki en erdemli ve namuslu insan. Ayrıca ben de çok baştan çıkarıcı bir kadın değilim.
That is why we imposed a vow of celibacy on ourselves thirteen centuries ago, because we must always be the sons of God, never dare try to take His place.
Bu yüzden 13 asır önce iffet yemini şartını getirdik. Çünkü daima Tanrı'nın evlatları olarak kalmalı,.. ... asla yerine yeltenmeye cüret etmemeliyiz.
Know this is stupid, but this is the third time that I've been married, and I'm never gonna be good at it, and this isn't even real, so I...
Oysaki gerçek bile değil bu.
Like I said, I never have to talk, and the repetition is good for me now.
Dediğim gibi hiç konuşmam gerekmiyor.
I am telling you, folks, this is what they don't want you to hear, because a union strike on the Comet natural gas plant will cause an energy shortage the likes of which has never been seen in the northeast.
Comet doğal gaz santralinde çıkan sendika grevi enerji sıkıntısı yaratacak. Kuzeydoğu bölgesinde hiç görmediğimiz kadar büyük çaplı olması muhtemel.
I never knew Japan when it was a country of light, but I have never known it to be as dark as it is now.
Japonya'nın bir zamanlar aydın bir ülke olduğunu bilmiyordum. Ama şimdiki gibi karanlık da olduğunu hiç hayal etmemiştim.
At school they tell us violence is never the answer.
Okulda şiddetin bir çözüm olmadığını öğrettiler.
And now my sire link is undone, and those very foes will come for me like never before.
Ama artık benim efendilik bağım kırıldı ve o düşmanlar daha önce yapamadıkları kadar üzerime gelecekler.
You know, I've been thinking how my little girl is never gonna know you.
Düşünüyordum da.. .. küçük kızım asla seni tanıyamayacak.
A huge reward never seen in life is awaiting you.
Ömrü hayatınızda görmediğiniz kadar büyük bir ödül sizi beklemekte.
This is our land and this is our blood, and we will never leave this mountain!
Burası bizim toprağımız, bu bizim soyumuz bu dağı asla terk etmeyeceğiz!
I guess I've been gone a while, Foster, but this is never how we did things.
Sanırım bir süredir ortalarda yoktum ama hiç böyle yapmazdık Foster.
That was never in question. That is...
Bu asla bir soru olmadı.
After this is done, we'll never have to see each other again.
Bu iş bittikten sonra, bir daha görüşmek zorunda kalmayacağız.
Magnus will never come out of hiding again while Valentine is still after him.
Valentne peşindeyken saklandığı yerden bir daha çıkmaz.
Never give up, the important thing is not where the soul goes but how it returns, is not it?
Asla pes etme. Önemli olan ruhun nereye gittiği değil, nasıl döndüğü, değil mi?
When the alternative is that I shall never see him again.
Diğer türlü de onu bir daha asla göremeyeceğim.
It's never the school's fault, is it?
- Zaten okulun hiç hatası olmaz, değil mi?
But there is one thing that should never take us by surprise, because we know it is there, always lurking', ready to seize us in our moments of weakness.
Ama bize asla sürpriz olmaması gereken bir şey vardır. Çünkü her zaman orada durup pusuda beklediğini ve aciz düştüğümüz anlarda bizi ele geçirmeye hazır olduğunu biliriz.
If I screw up, I'd never work again.
Eğer batırırsam bir daha hiç iş bulamam.
And, frankly, you'd probably never work again, either, by association, which- -
Ve tabii muhtemelen sen de bir daha iş bulamazsın...
And then facing the Pilgrim, I realized there is never going to be a right time for this.
Sonra da Pilgrim'le yüzleşince bunun için asla doğru bir zaman olmayacağını fark ettim.
- Kebab is never wrong.
- Kebap her zaman iyidir.
Worst part is, I never got to say goodbye.
En kötü kısmı da, hiç veda etme fırsatım olmadı.
So in this report, which Eric Dunn officially filed, which I have never seen, and which should have been forwarded to me at I.A.
Yani Eric Dunn'ın resmi olarak dosyaladığı bu raporda, ki bunu hiç görmemiştim ve bu, departmanın tarafından 12 yıl önce İş İşleri'ndeyken bana yollanmış olmalıydı...
It turns out that I didn't need his password because I was using his computer at work and he never logged out of it, even if it was policy.
Şifresine ihtiyacım olmadığı anlaşıldı gerçi. Çünkü iş yerindeki bilgisayarını kullanıyordum. Tedbir gereği çıkış yapması gerektiği halde, hiç yapmamıştı.
- This is never gonna work.
- Bu asla işe yaramaz.
But the fact is, you and Patricia have never met The Beast.
Yani ne sen, ne de Patricia bu Canavar'ı hiç görmediniz.
I believe wherever he is, he's still fightin', still plannin', never givin'up.
Eminim her neredeyse hala mücadele ediyordur plan yapıyordur asla vazgeçmiyordur.
is it 9219
israel 117
is something wrong 1059
is here 159
islam 16
isis 48
island 46
isabel 421
isaac 589
issue 86
israel 117
is something wrong 1059
is here 159
islam 16
isis 48
island 46
isabel 421
isaac 589
issue 86
issues 74
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isn't it 16586
isles 199
isabelle 287
isaiah 54
isak 44
issued 23
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isn't it 16586
isles 199
isabelle 287
isaiah 54
isak 44
issued 23
isaacs 61
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
isn't it romantic 18
is she beautiful 26
isn't she beautiful 90
is it really you 103
isn't he 2024
isn't it cute 23
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
isn't it romantic 18
is she beautiful 26
isn't she beautiful 90
is it really you 103
isn't he 2024
isn't it cute 23