No distractions translate Turkish
192 parallel translation
No distractions.
Konuyu dağıtmayalım!
No distractions.
Dikkat dağıtan hiçbir şey yok.
Well, he ain't got no distractions Can't hear no buzzers and bells
Dikkatini dağıtacak etken yok, zilleri falan duymuyor.
No distractions.
Dikkatim dağılmıyor.
There must be no distractions.
Dikkatini dağıtacak birşey olmamalı.
Get him alone with no distractions.
Onu tek başına yakala.
I thought we agreed, no distractions.
Dikkati dağılmayacaktı, anlaşmıştık.
Three months, no distractions, no exceptions.
Üç ay ayrıcalık yok, bahane yok
You bring them together in one place, isolate them, no distractions.
Herkesi bir yerde topla, dışa kapalı, dikkat dağıtacak bir şey kalmamalı.
Give us plenty of time together, no distractions. It is Labor Day.
Bize beraber bolca zaman verin, dikkatimizi dağıtacak birşey olmadan.
There will be no distractions.
Dikkatini dağıtan bir şey olmaz.
I took the phone offthe hook so you could sleep and have no distractions.
Uyurken rahatsız olma diye telefonun ahizesini kaldırdım.
Quiet, Gambit, no distractions.
Sessiz ol Gambit, rahatsız etme.
Your mind must be clear of all else, no distractions.
Zihnin başka her şeyden arınmalı. Dikkatini dağıtacak bir şey olmamalı.
There's too much in the way here, I wanna go where there'll be no distractions,
Hiçbir şeyin bize köstek olamayacağı bir yere gitmek istiyorum.
There are no distractions in here.
Burada dikkat dağıtacak bir şey yok.
no distractions.
dikkatin dağılmıyor.
In order to make the journey there and back in one day, she must have no distractions the night before.
Oraya bir günlük gidiş-dönüş yolculuğunu yapabilmesi için önceki gece hiç rahatsız edilmemesi gerekiyor.
- No distractions.
- Dikkat dagilmaz.
- No distractions, no time for myself.
- Kendim icin bile zaman yok.
No distractions.
Dağınıklık yok.
No distractions, no media stuff.
Rahatsız eden yok, medya yok.
I'm alone, occasionally, with no distractions, my mind's racing with creative ideas,
Yatakta yalnızken nadiren kafam meşgul olmaz. Aklımda yaratıcı fiıkirler dolaşır.
And no distractions in sight.
Dikkat dağıtacak bir şey yok.
I'm just sayin', on the street I can't have no distractions.
Sadece diyorum ki, sokaklarda dikkatimi dağıtacak hiçbir şey olmamalı.
- There's no distractions, and- - - Mm-mm.
Dikkat dağıtıcı bir şey yok...
There will be no TV, there will be no electronics, there will be no distractions.
TV yok. Elektronik cihazlar yok.
No distractions.
Rahatsız eden olmaz.
- No distractions.
- Dikkatin dağılmasın.
No distractions he insisted.
Bunda ısrar etmişti.
These boys were locked up for ten years with no distractions, nothing to do but think about how to steal one another's pieces.
Bu çocuklar 10 yıl boyunca kendi başlarına bırakılmıştı, Birbirlerinin yerine düşünmekten başka yapacak işleri yoktu.
No distractions?
Dikkati dağılmasın diye.
No distractions.
Dikkatini dağıtma.
Of course she had the added advantage of being blind and club-footed, no distractions, but still, I had to bust my hump that last semester.
Kimsenin umurunda olmaz. Bana 10 dakika ver sana bu işten nasıl sıyrılacağını öğreteyim. Tebrikler.
Loud music, topless women, no distractions at all.
Yüksek sesli müzik, üstsüz kadınlar... Dikkatini dağıtacak hiçbir şey yok.
I know you wanted to work with no distractions, so don't pick up.
Rahatsız edilmek istemediğini biliyorum, telefonu açma.
Now they're here to follow a program, I want no distractions.
Programı uygulamaya geldiler. Dikkatlerini dağıtmanı istemiyorum.
For the groundbreaking dish that you've been toiling on all night... with no distractions to win us the crucial award.
Mükemmel dönüş menüsü için bunları alabilmek için bütün gece k.çımı yırttım... Bu çok önemli ödülü bize kazandırmak için dikkat dağıtmadım.
No diversions, no distractions, no exceptions.
Sapma, oyalanma ve istisna yapamayız.
You're lucky... no distractions.
Şanslısın... Dikkatini dağıtacak birşey yok.
Life is simple, no distractions.
Burada hayat basit. Telaştan uzak.
No, I cannot waste my time in distractions.
Hayır, dikkatim dağılmamalı.
Soon it will be time to keep that pledge... and I rejoice to think... that earthly distractions will no longer intrude... on my eternal devotion to you.
Yakında bu sözü tutmanın zamanı gelecek. Ve büyük bir mutlulukla söylüyorum dünyanın dertleri, bir daha sana olan sonsuz sadakatimi engelleyemeyecek.
No more distractions! No more drinks! No more bong hits!
Alkol yok, duman yok.
- No distractions.
Dikkatin dağılmasın.
We rarely get a chance to just talk... no interruptions, distractions, Deb...
Nadiren konuşma fırsatı buluyoruz... Bölünmeden, dikkatimiz dağılmadan, Deb...
There is no time for distractions.
Dikkatimizin dağılmasının zamanı değil.
" No more distractions.
" Dikkatini dağıtma.
And, ah... no more distractions, John.
Ve artık başka şaşırtmaca yok, John.
No. No more distractions.
Hayır, artık dikkati dağıtmak yok!
Then to Ba Sing Se we go, no more distractions.
Öyleyse dikkatimizi dağıtmadan doğruca Ba Sing Se'ye gidiyoruz.
distractions 23
no disrespect 149
no difference 32
no dice 84
no discipline 19
no discussion 28
no dinner 26
no dillydallying 17
no disrespect 149
no difference 32
no dice 84
no discipline 19
no discussion 28
no dinner 26
no dillydallying 17