Not cool translate Turkish
2,820 parallel translation
That is- - that is so not cool.
Hiç hoş değil.
This is not cool!
Hiç hoş değil!
Not cool, man.
Hiç hoş değil, dostum.
Not cool!
Hiç hoş değil.
That was probably not cool.
Pek hoş olmadı böyle deyince.
- Well, that is definitely not cool.
Bu kesinlikle hiç hoş değil.
- You're definitely not cool.
Sensin lan hiç hoş olmayan.
Not cool, man.
Komik değil, adamım.
That's not cool.
Bu hiç hoş değil.
That's not cool, man.
Hiç hoş değil, be hacı.
Not cool.
Hiç hoş değil.
That was not cool, Ted.
Hiç hoş değildi, Ted.
I don't know if that's a good idea. It's not cool to pretend you're handicapped.
Bence bu iyi bir fikir değil.
I'm just saying leaving a client high and dry on the table not cool.
Benim söylemeye çalıştığım, müşteriyi masada yalnız bırakmak iyi değil.
Plus, it's really not cool for me to be sitting at the freshmen table.
Ayrıca, ilk sınıfların masasına oturmak pek havalı değil.
That's not cool. That's not cool at all.
Hiç hoş değil.
The hair on my arm is standing up. I'm not cool with this shit, okay?
Kolum ağırıyor artık ama
I think that you think that saying stuff like that is cool. It's not cool ; it's actually the opposite of cool.
Bence söylediğin şeylerin havalı olduğunu düşünüyorsun ama değil.
That's not cool!
Bu hiç hoş değil!
Mercy! Not cool.
Hiç hoş değil bu yaptığın!
It's not cool.
Pek hoş değil.
Not cool, Thompson.
Hiç hoş değil, Thompson.
That is not cool.
Bu hiç hoş değil.
Like, I know we're best mates and stuff, but that is not cool.
En iyi kanka ve başka şeyler olduğumuzu biliyorum, ama bu hiç havalı değil!
Everything is not cool.
- Her şey yolunda filan değil.
I'm scared, too, but I want Serena to know that I'm in this for the long haul And I'm not cool with her moving in here with you until we are engaged.
Ben de korkuyorum, ama Serena'nın uzun süreli olduğumuzu bilmesini istiyorum ve nişanlanana kadar seninle burada yaşamamızın doğru olmayacağını düşünüyorum.
- That is so not cool.
Ne oldu şimdi?
They're not cool.
Yani, havalı değiller.
That's not cool.
- Bu hiç iyi değil.
I'm not cool with how you handled the whole Dixon thing.
Dixon olayını halletme şeklin hoşuma gitmiyor.
Drunk drilling is not cool, Josie.
Sarhoş sondajcılık hoş değil, Josie.
- No, we're not cool.
- Hayır, değiliz.
That was not cool.
Hiç iyi değil.
You'll get away with it. Really? Not cool, man.
Gerçekten yaptığın hiç hoş değil, ahbap.
- Not cool, bro,
- Hoş değil dostum!
It's not as cool as this.
Bunun kadar güzel olmamış.
Not cool!
Hiç hoş değil!
Not cool!
Hiç değil!
I'm still mad at Grayson, but I'm not gonna lose my cool.
Grayson'a hâlâ kızgınım, ama kendimi kaybetmeyeceğim.
Not until they cool down.
Biraz soğumadan olmaz.
Her job might not be cool.
İşi sıkıcı olabilir.
If not it's totally cool.
Sorun olmazsa.
- It's not that new George isn't curious... he is... but he knows you're practically an adult, and you want people to respect your privacy. - Cool.
- Güzel.
I think when the dude pulled over to relieve himself, you drove up behind him, and you thought, "hey, cool. " Why not Jack him right here? Save time, save trouble ".
Bence herif işemek için kenara çektiğinde sen de arkasından gittin ve "Gayet güzel neden herifin işini burada halletmiyorum ki zaman kazanırım ve belasız olur" dedin.
If you will kindly make room, I will explain that bodies do not decay as quickly in cool, fresh water.
Nazikçe bana yer açarsanız, size vücudun taze ve soğuk suda daha geç çürümeye başlamasını açıklayabilirim.
They weren't good at hunting, just like I'm not good at jobs, but they would eat the food provided by the hunters and in exchange they would think up a lot of really cool stuff for the future and shit.
Avlanmakta iyi değildiler, tıpkı işlerde olmadıkları gibi. Fakat avcıların temin ettikleri yiyecekleri yerler. Ve karşılığında gelecek ve şu bu için çok harika fikirler düşünürler.
Just like Tae Joon said, let's not be grungy about it but let's be cool about it and have fun.
Tae Joon'un söylediği gibi dağınık olmak yerine, sadece eğlenmeliyim.
It's not even a cool party.
İyi bir partide değil zaten.
If not, it's cool.
Eğer yoksa sorun değil.
He's not just cool, he's very cold.
O sadece havalı değil, çok da soğuk.
Not as cool as this maybe.
Bu kadar süper olmayabilir.
cool 7597
cooler 77
coolio 24
cooley 18
cool beans 20
cool as a cucumber 22
cool guy 25
cool name 22
cool your jets 29
cool down 70
cooler 77
coolio 24
cooley 18
cool beans 20
cool as a cucumber 22
cool guy 25
cool name 22
cool your jets 29
cool down 70