Off point translate Turkish
763 parallel translation
I've come straight off point duty. I could do with a bit of a sleep on that myself!
Nokta görevinden geliyorum, şunun üzerinde biraz uyumayı çok isterdim!
- Three miles off Point Amour.
- Amour noktasında üç mil uzaktayız.
We think it's his jumping-off point to leave the country tomorrow night.
Yarın gece oradan ayrılıp ülkeyi terk edeceğini sanıyoruz.
was the jump-off point for emigrants from everywhere.
Independence, Missouri, her taraftan gelen göçebelerin fırlama rampasıdır.
Captain Romagna took up station at the small mining town of Kingsbay... the jumping-off point of the expedition.
Kaptan Romagna, keşfin başlama noktası olan küçük maden kasabası Kingsbay'da demir atmıştı.
In our view, the sound strategy for early victory... is to occupy the western Pacific and seize Formosa, both to control the Formosa Strait... and as a jumping-off point against Japan.
Bize göre, erken zafer için mantıklı olan strateji... Batı Pasifik'i istila etmek ve Formosa'yı ele geçirmektir böylece hem Formosa Boğazı'nın hem de Japonya'ya karşı bir sıçrama noktasının kontrolünü almış oluruz.
I know they got a drop-off point somewhere between here and Big Bend.
Burayla Big Bend arasıda bir sevk istasyonları olduğunu biliyorum.
He rushes to the rope which hangs from the point of the shell and letting himself slide down the rope he gives it an impetus which causes the shell to fall off the edge of the moon.
Hemen kapsülün ucunda asılı duran ipe sarılır kendisini aşağı salar böylece kapsülün ayın kenarından boşluğa düşmesini sağlar.
- Ease her off a point.
- Bir derece kır.
- Ease her off a point, sir.
- Bir derece kır.
at a certain point on the coast off on a light imagine the wrecked ship desperate men clinging to the ropes screaming at huge waves and soon the assault, theft.
Kıyıda bir yerde bir fener sönüyor... Parçalanan gemiyi düşünün... İnsanlar çaresizce palamarlara tutunmuş, dev dalgaların karşısında çığlıklar içindeler...
I'll drop you off at Weeds Point so Marjorie doesn't see you.
Seni, Weeds Point'te bırakacağım, böylece Marjorie seni görmez.
- And when you're doing sentry, though, just ease off a point on the rum.
Ve görev başındayken, romdan uzak durun.
Ease off a point on the rum!
Bir hırsız rom çalmış!
Get a good head of steam up, and then point the launch toward a ship, and just before she hits, we could dive off, couldn't we?
Nasıl diyorsunuz, buharı artırıp, sonra pruvayı diğer gemiye çevirirdik, çarpmadan önce atlar, suya dalardık.
So, you woke up startled, and ran off the train, at which point you forgot the kid.
İrkilerek uyandınız ve trenden atladınız, çocuğu orada unuttunuz.
But I'm off the point and I'm embarrassing you.
Ve tam bu noktada ben neye inandığımı bile bilmiyorum.
You head for the point and we'll see ifwe can cut off the truck by takin'the East route.
Sen takımın lideri ol, yolu kesmeye gideceğiz.
We started off on that horseflesh game, remember? Get to the point.
- Sadede gel.
More to the point, we must get off this plateau.
Daha önemlisi, bu yayladan çıkmalıyız.
Prosecution has stolen a key defense witness and ruthlessly cut off the testimony at a point highly unfavorable to the accused.
- Savcı bizim en önemli tanığımızı çalmıştır. ve tanığın ifadesini, sanığın en aleyhine olacak şekilde acımasızca kesmiştir.
Bugler, Moffat, circle off and take the point!
Efendim, eski bir asker olarak... Bugler, Moffat, daire olun merkezi kurun!
I'd rather have her put off at gun point.
Silahla vursanız daha iyi olurdu.
And, what's the point in having an alarm clock if you don't get up when it goes off?
Çalınca kalkmayacaksan çalar saatinin olmasının ne anlamı var?
- Well, it's a long story but the point is, I think it would be best if we took you off the account.
- Uzun hikaye. Ama, işin özü şu : Seni o oradan alsak iyi olacak galiba.
Excellent, now I suggest we go different ways and meet back at the furthermost point which is probably round the corner there somewhere, off you go, off you go now.
Harika. Şimdi farklı yönlere gitmeyi ve şu köşeyi dönünce, muhtemelen oralarda bir yerde olan en uç noktada tekrar buluşmayı öneriyorum. - Evet.
Just before our planes took off from their fail-safe point... there was a white flash on our plotting board.
Uçaklarımız Mutlak Savaş noktalarından çıkmadan hemen önce... ekranımızda beyaz bir parlama oldu.
I don't get your point, as John Elder didn't get off the train.
Seni anlamıyorum. John Elder trende değildi ki.
Also, the bomb is transferred from the Disco Volante onto a wreck off Fowley Point! Right.
Ayrıca, bomba Disco Volante'den nakledildi, Fowley Point yakınlarında bir batığa!
Tell him we got a general with them... tell him anything you want, just get that West Point bum off of my back.
Aralarında bir general olduğunu söyle, peşimde dolaşmasın.
The way the branches swept down and made a background shutting off the rest of the wood was the whole point.
Amaç, aşağı sarkan dallardan bahçeyle orman arasında sınır oluşturan bir fon yaratmaktı.
Still, it is there. And it might be possible to shut off the flow of fuel at that point.
Yine de o noktadan yakıt akışını durdurabiliriz.
- Now, be c - You're gonna break the point off that thing!
İşin esprisini kaçıracaksın.
You could just fill their pockets with bombs and point them towards Berlin and they'd take off on their own.
Ceplerini bombalarla doldurup yönlerini Berlin'e doğru çevirebilirdiniz. Onlar kendi başlarına havalanırdı.
No, they're all a bit off the point, you see.
- Konudan uzak.
Harding, why don't you knock off the bullshit and get to the point?
Harding, neden saçmalamayı kesip de işin özünü söylemiyorsun?
But Monday's rating dropped a point clearly suggesting the novelty was wearing off.
Ama pazartesi reytingler bir puan düşerken bu yeniliğin hiçbir işe yaramadığı görülüyordu.
We spotted the wreck off the point, so we dived down.
Aşağıda bir karaltı farkettik ve daldık.
Point blank shooting, sawing off The barrels don't give you much
Bir av tüfeği sadece bu işe yarar.
- Off the point.
- En uçta.
Granted his right headlight would point directly into the trunk of my car, not throw off any useful light.
Sağ farının arabamın tam kaportasına yönelik olduğunu, yararlı hiçbir ışık göndermediğini kabul edelim.
- A four-point peel-off on three.
- Üç dediğimde dört yöne dağılın. Bir- -
So what the point putting off a nice thing?
Başka bakış açısı olan var mı?
Don't you think we're getting off the point?
- Onlarla da yattım. - Konunun dışına çıkmıyor muyuz?
" and his ship broke apart on the rocks off Spivey Point.
" Gemisi kayalıklara bindirip parçalandı.
You remember those three kids that went diving... for that old boat off the Point?
Ekim'de Point açıklarındaki batığa dalmaya giden çocukları hatırlıyor musun?
Ship 6 was slightly off course at Point A.
6 No'lu Gemi hafiften A noktasından saptı.
I imagined a small point way off in the distance...
Uzaklarda küçük bir nokta hayal ettim...
You have two kids and then you don't want to raise them, just live off somewhere else. That's the point.
İki çocuğun var ama onlar büyütmek istemiyorsun sadece gidip başka bir yerde yaşıyorsun.
Is there any point in working towards an examination if you're gonna fall in love and set off to the south of France?
Bir sınava çalışmanın bir anlamı var mı... Eğer âşık olacak ve Güney Fransa'ya yerleşeceksen?
Yes, but if he sliced off their faces, what's the point of shooting them in the mouth?
Evet, ama zaten yüzleri çıkarmış, bir de ağızlarından vurmasının anlamı ne?
point 398
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point taken 185
point and shoot 18
point is 259
point made 26
points 477
pointer 34
pointy 21
pointing 28
pointless 39
point taken 185
point and shoot 18
point is 259
point made 26