English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Off the grid

Off the grid translate Turkish

909 parallel translation
With the end of the Cold War, the Zero-Zero cyborgs went completely off the grid and were eventually forgotten by the public.
Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle, Sıfır-Sıfır cyborglar ortadan çekildi ve insanlar tarafından unutuldu.
You know, live off the grid, write his memoirs or something.
İnsanlardan uzaklaşmak bir anısının olmasını istemiş.
What would happen if we beamed a holodeck object off the grid?
Acaba bir sanal güverte cismini dışarı ışınlarsak ne olur?
We have learned that if we uncouple the Heisenberg compensators and allow them to re-scramble randomly, then we can beam a holodeck object, or a person, off the grid with all the cohesion of conventional matter.
Işınlayıcının Heisenberg dengeleyicilerini ayırabilir ve bağımsız hareket etmelerini sağlayabilirsek sanal güverte cisimlerini, ya da kişileri geleneksel maddelerin tüm bütünlüğüyle dışarı ışınlayabileceğimizi keşfettik.
Somebody who knew how to take it off the grid without affecting surrounding facilities.
Etraftaki binaları etkilemeden, sadece bu binanın elektriğini kesmeyi bilen biriymiş.
- Independence is off the grid.
- Independence, radardan çıktı.
- "Off the grid"?
- Radardan mı çıktı?
So I live off the grid.
Bu yüzden kopuk yaşıyorum.
I fell off the grid.
İzimi kaybettirdim.
He lives off the grid.
Yalnız yaşamayı seçiyor.
He went off the grid three days ago.
Üç gün önce alanın dışına çıktı.
Let me introduce a few of my off the grid neighbors.
Size sıradışı dostlarımı tanıtmama izin verin.
Yeah, they fell off the grid a few hours ago.
Bir süredir haber alamıyoruz.
Talking about disappearing off the grid?
Görevi terk etmek mi?
You went off the grid today?
İşte değilmişsin.
You cut me a break when I went off the grid for Tommy.
Tommy olayında sen bana şans verdin.
He completed parole, and now he's off the grid.
Şartlı tahliyeyle serbest bırakılmış ve şimdi temiz bir adam.
She's fallen right off the grid.
- Yoldan çıkmak üzereydi.
We gotta go off the grid now.
Buradan çıkmak zorundayız
His dad was killed by a stray bullet in a 21 1, and Darius went off the grid.
Babası 211 in içindeyken vurularak öldürülmüş ve Darius
I think we need to go even further off the grid next time.
Gelecek sefer daha ileriye gitmeliyiz
They're hitting like every day or two, then they fall off the grid, they show up a couple hundred miles away.
Başlarda bizim için sadece bir haftasonu eğlencesiydi.
He's off the grid.
Şu an için yerini bilmiyoruz.
For 20 years, Josef Vlachko's been off the grid.
Josef Vlachko 20 yıldır kayıptı.
He went off the grid two years ago. - Status?
İki yıldır yokmuş.
Drake's completely off the grid.
Drake'in yeri bilinmiyor.
He went off the grid two years ago.
İki yıl önce ayrılmış.
Crossed Las Vegas Boulevard onto 215 east. And then it drove off the grid.
Bulvar'dan 215 Doğu yoluna girmiş ve sonra görüntüden çıkmış.
He's off the grid.
Sistemin dışında.
You do not get to live off the grid.
İnsanlardan uzakta yaşayamazsın.
So it's either a bad name or he's off the grid?
Öyleyse, ya sahte isim ya da alanımız dışında.
And they live completely off the grid.
Ve her zaman tren ağında yaşıyorlar.
The kicker is, the guy's off the grid. Hunting him down could take months or years.
Asıl sorun, adam tren yolu ağında saklanıyor.
Nash's CT team fell off the grid after Mirabo ;
Nash'ın CT teakımı Mirabo'dan sonra bağlantıyı kesmiş ;
He wanted some place that was completely off the grid, a place the government didn't know existed.
Her şeyden uzak bir yerde yaşamak istiyordu. Hükümetin varolduğunu bilmediği bir yerde.
All cars off the starting grid and through turn one.
Bütün arabalar sırayla başlangıcı ve ilk dönüşü geçiyor.
We will have to realign the warp coil and take the secondary grid off line.
ancak bu, warp bobinini yeniden düzenlemeyi ve yedek dağıtım sistemini devre dışı bırakmayı gerektirir.
To take this grid off line, we'll have to shut down the labs and geological research.
Bu sistemi devre dışı bırakırsak, Astrofizik Laboratuarı'nı, ekzobiyolojiyi ve jeolojik araştırmayı kapatmak zorunda kalırız.
We could run the shield grid directly off the warp drive.
Kalkanlara doğrudan warp motorundan güç verebiliriz.
I know the new defense grid can hold them off but the repercussions...
Savunma sistemimize karşı koyamayacaklarını biliyorum ama bu olayın yankıları- -
I found it in one of the upper compartments but the power grid is off-line in that part of the ship.
Onu üst bölmenin birinde buldum ancak geminin bu kısmında güç şebekesi yok.
- I turned off as much of the grid as possible.
- Kapatabildiğim kadar çok alanı kapattım.
We got all of the PSP's, but Moebius's power grid is off-line and I'm detecting volcanic eruptions and earthquakes all along the surface.
Bütün PSP'ler gitti ama Moebius'un güç şebekesi devre dışı kaldı. Yüzeyde deprem ve volkanik püskürme faaliyetleri algılıyorum.
Oops. The main power grid for your largest city just went off-line.
En büyük şehrinizin ana güç şebekesi az önce devre dışı kaldı.
They're gonna shut the entire grid off!
Sonra tüm şebekeyi kesecekler.
OK, he was paid off by Alexis to kill the power in a section of the grid.
Tamam, Alexis'ten bir bölgede elektrik kesmek için para alacakmış.
While you were off on your little adventure, I hacked into the Dragon communications grid and broadcast news of the revolt.
Sen küçük macerana çıktıktan sonra Ejderha iletişim ağına sızdım. İsyan haberleri dolanıyor.
It kicked off in a small subset of the municipal A-14 grid.
Birisi belediyenin A-14 hattındaki altyapısını kopartmış.
Pull the state's power grid up off the internet.
İnternetten o eyaletin elektrik şebekesini çıkartın.
Jason, also an agent... has gone off the grid.
O da bir ajan ve nerede olduğu bilinmiyor.
You're off the promotion grid, Danny.
Terfi durumundan uzaktasın Danny.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]