One bite translate Turkish
627 parallel translation
One bite and all your dreams will come true.
Bir tek ısırıkla bütün düşlerin gerçek olacak.
- Not just one bite?
- Bir ısırık bile almaz mısın?
First, he'll probably eat you in one bite.
Muhtemelen ilk önce seni bir lokmada yutar.
One bite, and pow.
Bir ısırık ve...
I mean, one bite and I taste the bacon, another and I taste the egg.
İlk ısırıkta pastırma tadı geliyor, diğerinde yumurta.
Not one bite : too much wind.
Bir tane bile tutamadım. Rüzgârlıydı.
But Dad, one bite and he will swallow me.
Ama baba beni tek lokmada yutar bu!
But the vulgar way... is just to put your mouth to the crack... and take out the flesh in one bite.
Ama halk arasında ; ortadan yarar, ağzınızı dayar ve bir tek ısırıkta içindeki özü yersiniz.
One bite of these and you're up like a shot.
BUndan bir ısırık aldınmı fişek gibi olursun.
I can swallow 120 sheep in one bite.
Bir lokmada 120 koyunu yutabilirim.
there's one bite caught in my throat.
lokmam boğazımda kaldı.
One bite and your face swells up.
Bir ısırsaydı... yüzün balon gibi şişerdi
Listen, don't try to take off too much in one bite.
Dinleyin, Küçük bir ısırıktan daha fazlasını denemeyin.
If you take one bite out of that, you're in trouble.
Bir lokma yersen başın dertte.
One bite on this tooth, and a strong exhale... - Refuse.
Bu diş üzerinde bir ısırık, ve kuvvetli bir koku...
One bite, for God's sake!
Bir lokma, Tanrı aşkına!
In season one, Scott thought that the bite was definitely a curse.
İlk sezonda, Scott ısırığın kesinlikle bir lanet olduğunu düşünüyordu.
Because Lydia was immune to his werewolf bite, Peter knew that she was the only one that could bring him back from the dead.
Peter onun ısırığa karşı bağışıklığı olduğunu bildiği için bir tek Lydia'nın onu geri getirebileceğini biliyordu.
If you say one word to mother, I won't eat a bite.
Eğer anneme söylersen, tek bir lokma bile yemem!
I've got $ 10 - one to five - that Frank James will bite Mr McCoy in the leg.
On dolarım var - bire beş - Frank, Bay Mccoy'un bacağını ısıracak.
Just one little bitty bite, Lov?
Sadece bir ısırıkçık Lov?
There never yet was a poor fish that wouldn't bite on one of those.
Bu yemi yutmayacak bir budala henüz doğmamıştır.
If one of them so much as touches me, I want to sink my teeth into his hands and bite it off.
Eğer bir erkek bana dokunursa elini ısırıp koparmak istiyorum.
No one will bite you.
Kimse seni ısırmaz.
If that were my intention... one quick bite would be much easier.
Eğer amacım bu olsaydı... bir lokma ye çok daha kolay olurdu.
I'll give you just one bite.
Bak ben ne diyeceğim.
I wish one of your dogs would bite you.
Dilerim köpeklerinden biri seni ısırır.
Aw, come one, take just a little bite! Come on!
Haydi, sadece küçük bir parça tatlım.
This one of yours could be as dangerous as a rattlesnake bite.
Bu, çıngıraklı yılan ısırığı kadar tehlikeli olabilir.
Maybe, but I've never had one spit on me and bite me. Huh!
Belki, ama hiç yüzüme bir tükürük yiyip, ısırılmamıştım.
They'll bite all the more now that you're Einar One-Eye.
Huh! Çok daha fazla ısıracaklar, sen artık tek gözlü Einar'sın.
The truth is... when I saw you I thought I didn't have enough time left for even one single bite.
Aslında seni görünce bir ısırık bile almaya vakit bulamayacağımı düşündüm.
BUT THIS IS ONE DOUBLE CROSS THAT CAME BACK TO BITE YOU. VIRG, VIRG, YOU GOT ME WRONG, VIRG.
Ama bu ihanetiniz, Bay Penell, sizi ısırmaya geldi.
You can have one little bite.
Küçük bir ısırık alabilirsin.
It's all of one measly bite.
Hepsi bir cimrinin lokmasıydı.
One has taken a mugato bite.
Birini Mugato ısırdı. - Ölüyor.
That one won't bite again
Köpek tekrar ısırmayacak.
One who is dedicated to the devil and his deeds will not die by a vampire's bite, but will become one of the undead. A vampire.
Kendini Şeytan'a adamış biri bir vampir ısırığından ölmez ama ölümsüzlerden biri olur, bir vampir.
But one day the dog got angry and after the first kick he started to bite.
Ama birgün köpek kızdı ve adamın ilk tekmesinden sonra onu ısırmaya başaladı.
One little bite!
Ufacık bir ısırık!
You're taking one hell of a big bite.
Çok büyük bir lokma alıyorsun, Johnny.
I hope those other two... aren't expecting a continental breakfast...'cause old Mole's gonna chomp this down in one big bite.
Umarım diğer ikisi... hafif bir kahvaltıyı tercih ederler... çünkü yaşlı Mole bu yemeği bir lokmada midesine indirecek.
Um... wouldn't mind just one bite.
Bir ısırık alabilirim.
I want them to push and scream and scratch and bite to get a view of the one and only Rose.
İtişmelerini, çığlık atmalarını, tırmalayıp, ısırmalarını istiyorum. Tek, eşsiz Rose'u görebilmek için.
Just one little bite and you'll never wake up again.
Bir ısırık alacaksın ve bir daha asla uyanamayacaksın.
No one's gonna bite you.
Kimse seni ısırmaz.
The one with the spider bite?
Şu örümcek ısıran mı?
He felt the wolf bite into his heart, When he woke up, he was all in one piece,
Kurt'un ısırmasını yüreğinde hissetmiş ama kendine geldiğinde, sapasağlam olduğunu fark etmiş.
Society will bite the big one.
Toplum hapı yutacak.
You can go and have a bite and you'd still be hearing that one.
Gidip yemek falan ye, notayı duymaya devam edersin.
Could one of these lady vampires actually bite a guy?
Bu dişi vampirlerden birisi bir erkeği ısırabilir mi?
bite 112
biter 23
bite me 232
bite your tongue 31
bite it 35
bite down 19
bite to eat 23
one by friend 20
one by one 326
one big happy family 34
biter 23
bite me 232
bite your tongue 31
bite it 35
bite down 19
bite to eat 23
one by friend 20
one by one 326
one big happy family 34