English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Organizations

Organizations translate Turkish

609 parallel translation
The other organizations allied with us have started fighting in the areas ahead in order to counter them.
Bizimle müttefik olan diğer organizasyonlar ilerki bölgede savaşmaya başladı.
those who are taken in by pious organizations and nursing homes nowadays.
Onlar dini örgütlerce alınırlar ve şimdinin bakım evlerine götürülürlerdi.
Finally, not only has James Allen been a model prisoner... patient and uncomplaining for a whole year... but we have presented letters from countless organizations... and prominent individuals... beseeching you to recommend his pardon.
Ve son olarak, James Allen bütün bir yıl boyunca, sabırlı ve şikayet etmeyen örnek bir mahkum olmakla kalmadı aynı zamanda sizlere sayısız kurum ve seçkin bireyden gelen ve onun affı için size yalvaran mektuplar sunduk.
Our organizations are opposed to your policy, Mr. Garston.
Örgütlerimiz politikalarınıza karşı Bay Garston.
What illegal organizations does your daughter belong too?
Kızınız hangi illegal örgüte bağlı?
Mrs. Newton, perhaps you could tell me what clubs and organizations you and your husband belong to.
Bayan Newton, siz ve eşiniz hangi organizasyonlara üyesiniz?
You read about men in underground organizations.
Siz yer altı organizasyonları adamları hakkında okuyorsunuz.
These men, in what you call underground organizations work most hard and in great danger.
Sizin yer altı organizasyonlarındaki dediğiniz adamlar büyük tehlike altında ve en çok çalışanlar.
There are so many overlapping and uncoordinated research organizations... it was felt that science should speak with one authoritative voice.
Birbiriyle örtüşen ve organize olmaktan uzak bir çok araştırma örgütü bulunmakta ve düşüncemiz odur ki bilim güvenilir bir ağız vasıtasıyla ifade edilmelidir.
I've succeeded in getting her interested in charity work... and civic organizations. Thank you.
Hayır işleri ve kentsel kurumlarla ilgilenmesini sağladım.
Happens in the best-run organizations.
En iyi Organizasyonlarda bile olabilir.
Who cares about men who are loyal, just the people who pay to organizations.
Maaşını verenlere sadık olan insanlar... kimin umurunda ki.
of weapon and particlipation In prohibited organizations.
silah ve döküman bulundurmak suçlarından dolayı..
These Zionist organizations, or whatever they call them... send their own people over from Palestine to administer these camps.
Siyonist örgütler ve her ne diyorlarsa bu kampları yönetmek için adamlarını gönderiyorlar.
Such organizations do exist, but less clear-cut
Daha yaygın, daha sinsi örgütler de var.
His mother is head of 15 different patriotic organizations.
Annesi 15 farklı vatansever kuruluşun lideri.
And like all organizations with specific goals, they tried to indoctrinate me.
Özel amaçları olan bütün organizasyonlar gibi... bana fikir aşılamaya çalıştılar.
He contributes to charity and belongs to all of the proper social organizations.
Hayır kurumlarına bağış yapıyor. Tüm sosyal etkinliklere katılıyor.
It is therefore indispensable to interest the public, and private organizations in building.
Bu nedenle tüm kurumların el birliğiyle çalışması gerekmektedir.
" The Workers Committee knows that the organizations and the owners do not agree.
" İşçi heyetimiz örgütlerle mal sahiplerinin anlaşamayacağını biliyor.
And it's organizations like The Sentinel that we must deal with first.
İlk görüşmemiz gereken The Sentinel gibi kuruluşlardır.
The more scientists like you that I can place with organizations like Unidyne, the greater the chances of one day achieving a victory over human misery.
"Unidyne gibi firmalara, senin gibi âlimleri yerleştirebilirsem... "... insanlığın çektiği acıları yenmemiz mümkün olacaktır. "
He argued that people of our class needed such organizations for protection.
Bizler gibi insanlara, bu tip korunma örgütleri gerektiğini savundu.
Belonged to the U.M.D. A then became affiliated with various liberation organizations.
Cezayir Kurtuluş Örgütü'ndeymiş. Sonra çeşitli gruplara katılmış.
Not a day passes that I don't receive at least 20 requests, all of which appear to be from very worthwhile organizations.
En az 20 isteği yerine getirmeden günüm geçmiyor ki hepsi de görünüşte çok değerli kuruluşlar.
Our thanks to the workers, farmers, revolutionary activists intellectuals, workers'unions and people's organizations who helped in the making this film.
Bu film köylülerin, işçilerin, öğrencilerin, aydınların ve devrimcilerin katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Katkıda bulunanların tümüne teşekkürlerimizi sunuyoruz.
But we discovered that the popular organizations themselves, trade unions and even political organizations, did not have the necessary information
Fakat halkçı örgütlerin kendilerinde, sendikalar hatta politik örgütlerde bile, gerekli bilgilerin olmadığını gördük.
Is it the organizations?
Örgütlerden mi kaynaklanıyordu?
Supported by the trade-union organizations it would cause, during the last 10 years, the most serious crises of the democratic-liberal institutions.
Sendikaların desteğiyle son on yılda demokratik-liberal kurumlar için en ciddi kriz kaynağı olacaktı.
Some time before, sixty-two organizations, which emerged after the General Confederation of Labour's intervention, approved the "Falda" program in Cordoba.
Bundan önce, Genel Emek Konfederasyonu'nun arabuluculuğuyla ortaya çıkan 62 organizasyon Cordoba'daki "Falda" programını onayladı.
A legal party, I mean to say, by the means of his legal organizations.
Bahsettiğim, yasal bir partidir.
What can trade-union organizations achieve these days in the face of a well trained, well equipped modern army, that also has mercenary forces?
İyi eğitilmiş, modern teçhizatlı ve paralı askerlerden oluşan bir orduya karşı sendikalar günümüzde ne yapabilir?
Lyrics by L. DERBENYOV English Subtitles by T. KAMENEVA The Studio wishes to thank the organizations and persons that had provided for the shooting real diamonds and gold.
Şarkı Sözleri L. DERBENYOV Film ekibi, gerçek pırlanta ve altınların görüntülenmesine imkan sunan kişi ve kurumlara teşekkürlerini sunar.
And the thing that I found most revolting was that they weren't only German productions, which would have been understandable since they had occupied us, but that they were made with the blessing of the French authorities, on behalf of French organizations, dubbed by French actors.
En iğrenç bulduğum şeylerden biri de sadece Alman yapımları olmakla kalmıyor ki onlar bizi işgal ettikleri için bu anlaşılabilir bir durum aynı zamanda Fransız aktörlerin seslendirmeleriyle Fransız kuruluşları adına Fransız otoritelerinin cömertliğiyle çekilmeleriydi.
This year our Australasian members and the various organizations affiliated to our Australasian branches put no fewer than twenty-two things on top of other things.
Bu yıl, Avustralasyalı üyelerimiz ve Avustralasya şubelerimizle ilişkili kuruluşlar en az 22 şeyi başka şeyin üzerine koydular.
I do know that a good many regular army and navy officers... Are damn sorry those bastard organizations ever came into existence.
Şunu biliyorum ki bu soysuz örgütler türediğinden beri pek çok iyi ve düzgün ordu ve donanma subayı lanetlendi.
But most tangible were the women's meetings held all over England... and the exchanges of information lists of names and organizations.
"Ama içlerinde en elle tutulanı örgüt ve isim listelerindeki bilgilerin paylaşımı ve İngiltere'nin her köşesinde düzenlenen kadın toplantılarıydı."
For if we accept them, we'd be admitting that within our police force there exist parallel organizations, autonomous and uncontrollable. "
Kabul edemezler çünkü olanları kabul etmek Kabul etmek olurdu Polisimizin içinde Paralel örgütlenmelerin varlığını
He described their various associations with subversive organizations.
Bu kişilerin bozguncu örgütlerle ilişkilerini açıkladı.
It had organizations special that they arranged places stops the people if to hide e that knew our dwelling.
İnsanlara saklanacak yerler temin eden özel bir organizasyonumuz vardı ve adresimiz biliniyordu.
If they were working for themselves, or for other individuals or organizations.
Kendi başlarına mı yoksa başkaları ya da başka örgütler için mi çalıştıklarını da bilmiyoruz.
Did you know your girl belonged to those Japanese patriotic organizations?
Kız arkadaşının şu Japon vatanseverler örgütüne üye olduğunu biliyor muydun?
What about these patriotic organizations you belong to?
Peki, üye olduğunuz Japon vatansever örgütü ile olan ilişkiniz?
Apollo's already done a million dollars'worth of publicity, has made contractual obligations with 20 different organizations.
Bir milyon dolar değerinde reklam yaptı.. .. ve kontratın bağlayıcı.
A bachelor, no living relatives no known association with any radical organizations, registered Republican.
Bekar, yaşayan akrabası yok hiç bir bilinen radikal organizasyonla ilişkisi yok, sıkı bir cumhuriyetçi.
This rule applies to organizations also... Such as the Mafia.
Bu kural örgütler için de geçerlidir, tıpkı mafyada olduğu gibi.
In such organizations errors could appear anytime.
Bu tip yapılanmalarda hata yapan insanlarla her an karşılaşmak mümkün.
- We need militant organizations. - What?
- Militan örgütlere ihtiyacımız var.
We have to set up militant organizations.
Militan örgütler kurmamız gerek. Anlıyor musun?
- Militant organizations.
- Militan örgütleri.
One of those, uh, secret organizations where they give you a secret handshake, and then they
Şu gizli organizasyonlardan biri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]