English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Organizing

Organizing translate Turkish

734 parallel translation
That's rather a large safari you're organizing for a hunt.
Avlanmak için fazla büyük bir safari düzenliyorsunuz.
How about organizing a new troupe with me?
Benimle yeni bir tiyatro topluluğu kurmayı düşünür müsün?
We're organizing numbers games all over the city.
Bütün Kentte loto düzeni kuruyoruz.
- You ain't got a crew to do any organizing.
- Düzenleme takımın yok.
- We're organizing a real estate company.
- Burada gerçek bir emlak şirketi kuruyoruz.
I don't mean really alone. The hostess is organizing groups.
Yalnız dediysem Hostes grupları ayarlayacak.
Before I left Washington, Halleck gave me high-command opinion on organizing a group like ours.
Washington'dan ayrılmadan önce, Halleck bana komuta katının bizimki gibi bir grup oluşturma hakkındaki fikrini söyledi.
I am organizing a hunt for him, with my base at this temple
Onu ele geçirmek için benim liderliğimde bu tapınakta bir plan yapacağız.
Meantime Snowball lead the other animals in organizing a new society which they now named Animal Farm.
Bu arada Kartopu, hayvanlara, yeni bir toplum oluşturmaları için önderlik ediyordu, "Hayvan Çiftliği" isminde bir toplum.
I'm organizing it myself.
Ben organize ediyorum.
Derek and I were organizing a game of poker for tonight.
Derek ve ben bu akşam için bir poker oyunu düzenliyoruz.
That's when I began organizing.
O zaman organize olmaya başladım.
No, I'm in charge of organizing a banquet.
Hayır, öyle bir şey değil. Bir şölen düzenlemekle görevliyim.
I'm organizing some shows for the armed forces.
Silahlı güçler için birtakım gösteriler düzenliyorum.
Down the throats of the organizing committee.
Zamanında insanlara çok yardım ettim..
Ben told me yesterday they've been organizing.
Ben, dün onların organize olduklarını söyledi.
Yes, that'll take a bit of organizing.
Evet ama bu hazırlık gerektirir.
The left is organizing.
Sol, bir blok oluşturdu.
I'm afraid you misunderstood the aim of organizing this troop
Kiyokawa kun, korkarım ki bu askerî birliği tanzim etmenin gayesini yanlış anladın.
I'm organizing the ronin to attack the Kyoto governor
Kyoto valisine saldırı düzenleyecek Ronin'leri örgütlüyorum.
This man's organizing himself the biggest bodyguard there ever was :
Herif kendisi için gelmiş geçmiş en büyük korumayı örgütlüyor :
I've heard you're organizing a novillada.
Bir gösteri düzenleyeceğini duydum.
- I'm organizing it for my torero.
- Kendi güreşçim için düzenliyorum.
The celebrated Anna Pavlovna Scherer, most intimate lady-in-waiting of the Empress Maria Fedorovna, gave at her home the receptions which she alone had a gift for organizing.
MeşhurAnna Pavlovna Scherer, İmparatoriçe Maria Fedorovna'nın en yakın nedimesi evinde tamamen kendi organize ettiği davetler verirdi.
I was arrested for organizing the fight of the sugar workers.
Şeker işçilerinin mücadelesini örgütlemekten tutuklandım.
I'm organizing an entertainment program for the men.
Askerler için bir eğlence programı hazırlıyorum.
We spent weeks organizing this job!
Bu işi haftalardır planlıyoruz.
The British are organizing this for us... and it's gonna involve a certain amount of physical hardship.
İngilizler bunu bizim için düzenliyor... ve bu süreç fiziksel olarak çok zorlu.
Anyway, this is, this is an organizing song.
Herneyse, bu... onun şarkısı.
with the house and everything, and organizing the ball and everything.
Ev, balonun düzenlenmesi ve bunun gibi şeyler.
Your plan depends on organizing a strike in two weeks? Here?
Planın iki hafta zarfında, burada bir grev organize etme üzerine mi kurulu?
We still have some organizing to do.
Daha yapacaklarımız var.
Still, they're organizing a search.
Yine de, bir arama düzenliyorlar.
You have brought to your great task of organizing your country... the greatest of courage, the greatest of statesmanship.
Ülkenizin yeniden inşası görevini üstlenmek suretiyle en üst düzeyde cesaret ve en üst düzeyde devlet adamlığı gösterdiniz.
Well, I can see just by looking at you that you haven't been doing like I said and organizing.
Dediğimi yapmamışsınız, toplanmamışsınız.
In light of the law ofJuly 7, 1900, on organizing a colonial army... and the decree of February 7, 1912, and subsequent dates... on recruiting an army... and in light of certain indications of the existence of a state of war... between France and Germany... and in light of the responsibility vested in me... I, Sergeant Auguste Bosselet... hereby call upon every man of French nationality... with permanent or temporary residence... at Fort Coulais in French Equatorial Africa... to place himself at my command.
7 Temmuz 1900 tarihli, koloni ordusu kanunu ve 7 Şubat 1912 ve müteakip tarihlerdeki askere çağırma emirleriyle ve Fransa ve Almanya arasında çıkmış olması muhtemel savaşa dayanarak bana verilmiş olunan sorumluluklar dâhilinde ben, Astsubay Auguste Bosselet böylelikle, Afrika'daki Fransız Kolonisi olan Fort Coulais'deki tüm Fransız vatandaşlarını askere çağırarak emrim altına almış bulunuyorum.
The witness... is accused of organizing a terrorist group... and attacking the headquarters of public law and order.
Tanık... terörist bir grup kurarak anayasa ve kanunlara saldırmak ile suçlanmaktadır.
The president of the United States ordered me... to break through the Japanese lines... and proceed from Corregidor to Australia... for the purpose of organizing... the American offensive against Japan, a primary object of which... is the retaking of the Philippines.
Birleşik Devletler Başkanı bana... Japon hatlarını geçmemi ve Corregidor üzerinden Avustralya'ya geçip... Amerikan güçlerini...
He who comes at the full moon each month... is the messenger of Emperor Ping Xi He brings funding... for organizing the uprising ;
her dolunayda buraya gelen kişi... İmparator Ping Xi'nin habercisidir örgütümüzün yükselişi... için ödenek getiririp
I need your help in organizing your expedition.
Bu seferi organize etmede sizin yardımınıza ihtiyacım var.
Taking part in forming the free trade unions... and organizing celebrations to honor the victims of December,'70.
Serbest sendikaların kuruluşunda yer almak ve Aralık 70 kurbanlarını onurlandırmak için kutlamalar organize etmek.
You want to go running all over the world ranting and raving and making resolutions and organizing caucuses.
Dünyanın her yerinde bağırıp çağırmak, ateşli konuşmalar yapmak toplantılar yapıp çözümler sunmak istiyorsun.
And that by use of these documents... my agents traveled freely throughout Airstrip One... encouraging insurrection and organizing a massive counterplot... to destroy the innermost faction of the Oceanian leadership.
Ve ajanlarım bu dökümanları kullanarak havaalanı 1 boyunca serbestçe dolaştılar. Okyanusya liderliğinde, en içteki nifakı yok etmek için isyanı cesaretlendirerek, yoğun bir karşı entrika düzenlediler.
And one of my tasks then was, because I was closest to this camp, to find out if, among the members of this transport, there are people who are suitable for organizing a Resistance nucleus.
Bu kampa en yakın ben olduğum için bir görevim de gelenler arasında Direniş'in çekirdeğini organize etmeye uygun kişiler varsa ortaya çıkarmaktı.
Listen, we are organizing a rescue operation for you.
Sizin için bir kurtarma operasyonu planlıyorduk.
By organizing fraudelent activities, he has paid billions in favour of his own companies under false names.
Hileli faaliyetler düzenleyerek, sahte isimler altında... kendi şirketine milyarlarca para aktardı.
B... organizing and staffing ;
b ) Organize etme ve istihkama göre ;
I've heard that the neighbours are organizing themselves.
Ben kom? ular? duydum kendilerini organize ediyoruz.
Darren and my sister Lizbeth are organizing the new campgrounds.
Darren ve kızkardeşim, yeni kamp yerini düzenliyorlar.
Organizing all that must be very hard work.
Bütün herkesi idare etmek çok zor olmalı.
I've taken the liberty of organizing lunch. For Pete's sake, let's go.
Bu yüzden öğle yemeğini burada, idare yemek salonunda yiyeceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]