Our friendship translate Turkish
1,512 parallel translation
That's what I love about our friendship, no competition.
Dostluğumuzu bunun için seviyorum. Rekabet yok.
Our acquaintance is established, Blazanov, and for my part, our friendship.
Birbirimizi iyi tanıyoruz Blasanov... ayrıca, bence dostuz da.
See, uh, I really need our friendship back.
Arkadaşlığına gerçekten çok ihtiyacım var.
So — you're ending our friendship?
Ee--arkadaşlığımızı bitiriyor musun?
I really value our friendship.
Arkadaşlığımıza gerçekten değer veriyorum.
You value our friendship more than your ethical responsibilities.
Dostluğumuza etik sorumluluklarından daha çok değer veriyorsun.
Our friendship is an ethical responsibility.
Dostluğumuzun da etik sorumlulukları var.
You're trying to objectively measure how much I value our friendship?
Arkadaşlığımıza verdiğim değerin ne kadar olduğunu mu bilmek istedin?
It's a symbol of our friendship :
Bu arkadaşlığımızın bi sembolü.
That could really mess up our friendship.
Doğru olanı yaptım.Çünkü eğer yatsaydım bu arkadaşlığımızı mahvederdi.
But is that enough to take a leap and risk screwing up our friendship?
Ama bu koskoca bir adım atıp, tüm arkadaşlığımızı bozmak için yeterli mi? Bilmiyorum.
I made the right choice'cause that could really mess up our friendship.
Doğru olanı yaptım.Çünkü eğer yatsaydım bu arkadaşlığımızı mahvederdi.
But is that enough to, like, take a leap and risk screwing up our friendship?
Ama bu koskoca bir adım atıp, tüm arkadaşlığımızı bozmak için yeterlimi?
- so we could maintain our friendship?
- Böylece arkadaşlığımız devam edebilir.
I wouldn't want to ruin our friendship.
Dostluğumuzu mahvetmek istemezdim.
Then our friendship is totally weird, if not ruined.
O zaman arkadaşlığımız zaten garipmiş, tamamen yok olmamışsa tabii.
Look, Seth, I've always liked you. But if I have to sacrifice our friendship to be with Summer, I'll do it.
Bak, Seth, seni hep sevmişimdir, ama Summer'la olmak için arkadaşlığımızı feda etmek durumunda kalırsam, ederim.
Make it, take it... for our friendship.
Ya kazan ya kaybet. Arkadaşlığımız için.
Our friendship has gotten me through some pretty dark days.
Arkadaşlığımız çok kötü günlerin üstesinden geldi.
If you don't tell me who killed Bob before I leave this cell, our friendship goes with it.
Bu hücreden çıkmadan önce, Bob'u kimin öldürdüğünü söylemezsen, arkadaşlığımız sona erecek.
So your loyalty to her, was more important than our friendship.
Ona olan sadakatin arkadaşlığımdan daha önemli, öyle mi?
But I don't want to take advantage of our friendship.
Ama arkadaşlığımızdan faydalanmak istemem.
Please send Brutus my best regards and assure him he will never have reason to regret our friendship.
Lütfen Brutus'e selamlarımı iletin..... ve ona dostluğumuzdan pişman olması için bir nedeni olmayacağını söyleyin.
It's been a long road, but over the past two months, Elliot and I have totally rebuilt our friendship.
Ağır ve uzun bir süreç olmuştu ama son iki ay içinde, Elliot ve ben arkadaşlığımızı tekrar eski haline getirmiştik.
Look, whatever my feelings are, I'd never do anything to jeopardize our friendship.
Duygularım ne olursa olsun dostluğumuzu tehlikeye atacak hiçbir şey yapmam.
From now on, our friendship's gotta be covert.
Artık arkadaşlığımız gizli. Nedenmiş?
Isn't that the bedrock upon which our friendship was founded?
Zaten arkadaşlığımızda bu temeller üzerine kurulmadı mı?
Even if our friendship's finished, this much we have to get straight.
Arkadaşlığımız bitse de, bir şeyi açıklığa kavuşturmalıyız.
He is against our friendship with America.
Amerika'yla dostluğumuza dil uzatacak şekilde konuşuyormuş.
Okay. Our friendship is done.
Arkadaşlığımız bitti.
I mean, shit, I really wish you would've told me this when I first met you that one day, you were gonna bail on our friendship because if I had known you were just gonna flake on me a few decades later... I wouldn't have even bothered with your ass in the first place.
Bir gün gelip arkadaşlığımızı bırakacağını, seninle tanıştığımız ilk gün söylemeni isterdim çünkü onlarca sene sonra bana yapmacık davranacağını bilseydim, ta en başta senin için canımı bile sıkmazdım.
Our friendship has ended. "
Arkadaşlığımız sona erdi. "
"Our friendship is forever."
"Arkadaşlığımız sonsuza kadar."
To show our friendship, I now will sing our Kazakh national anthem to the tune of yöur national anthem.
Dostluğumuzu göstermek için şimdi bizim Kazak milli marşımızı sizin milli marşınızın müziğiyle söyleyeceğim.
But now our friendship is well known to intelligence agencies all over the world.
Arkadaşlığımız dünya çapındaki bütün haber alma örgütlerince bilinmekte.
You're willing to throw away... our friendship?
Yapmak istediğin... dostluğumuzu bitirmek mi?
So we thought we'd give our friendship a new meaning... besides what can be better than spending... your entire life with your friend?
Arkadaşlığımıza başka bir boyut kazandırmaya karar verdik. Ayrıca arkadaşınla bir ömür paylaşmaktan... daha güzel ne olabilir ki?
" Our ideas of love and friendship...
" Aşk ve dostluk fikirlerimiz...
Tell him cooperation will be regarded as an extraordinary act of friendship on the part of his nation. And our nation will respond in kind.
İşbiriğinin, ulusunun dostça sorumluluğunun fevkalade bir davranışı olarak gözönünde bulundurulacağını ve ve bizim ulusumuzun da aynı şekilde karşılık vereceğini söyleyin.
And of course, our guests who I think, really bring home the true meaning of friendship and family.
Ve tabii ki, sanırım, evime dostluk ve ailenin gerçek anlamını getiren misafirlerimiz.
I was trying to protect our already fragile friendship.
Zaten hassas olan arkadaşlığımızı korumaya çalışıyordum.
With this coalition of planets... we seek to strengthen our bonds of friendship... render permanent the peace that now exists among us... for the ongoing exploration of our galaxy.
Gezegenler arası bu birleşmeyle... şu anda süregelen, galaksimizin keşfi için... dostluk bağlarımızı güçlendirip... aramızdaki barışı kalıcı hale getirmek istiyoruz.
And, and our platonic friendship?
Ve, bizim platonik arkadaşlığımız?
You have a week to find somewhere to live. If I have to sacrifice our friendship to be with Summer, I'll do it.
Summer'la birlikte olmak için arkadaşlığımızı feda etmem gerekirse
as we strain to grasp the things we desire... the things we think will make our lives better... money, popularity, fame... we ignore what truly matters... the simple things : like friendship, family, love.
para, popülerlik, şöhret... esas önemli olan şeyleri ihmal ederiz... basit olan şeyleri : arkadaşlık, aile, sevgi gibi.
George Washington, one of our country's founding fathers and first President, once said, true friendship is a plant of slow growth, and must undergo and understand the shocks of adversity, before it is entitled to the appellation.
George Washington, ülkemizin kurucu liderlerinden ve ilk başkanı, bir keresinde demişti ki, gerçek dostluk yavaş büyüyen bir bitkidir, adı konmadan önce güçlüklerin şoklarına dayanmalı ve onları anlamalıdır.
Thus began our beautiful friendship.
Sonra aramızda güzel bir arkadaşIık başladı.
In that spirit of friendship, Lynne, it would be an honour if you would be the first to sign our book of condolence.
Bu dostluk ruhunu pekiştirmek için, Lynne, taziye defterimizi ilk imzalayan sen olursan bizi onurlandırırsın.
Please it accepts my wedding gift and our new friendship's expression.
Lütfen size düğün hediyemi kabul edin Dostluğumuzun bir hatırası olarak kalsınlar
That happens to be the basis of our friendship.
Bu da arkadaşlığımızın temelini oluşturuyor.
Would you characterize our thing here as a close friendship?
Bizim ilişkimize yakın dostluk der miydin?