English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Our family

Our family translate Turkish

6,382 parallel translation
The block party turned out to be a great thing for our family.
Sokak partisi ailem için oldukça faydalı oldu.
And we want to thank you for the most precious blessing of them all... our family.
Ve en kıymetli lütuf olan ailemiz için sana şükranlarımızı sunuyoruz.
Haven't you hurt our family enough?
Ailemizi yeterince incitmedin mi zaten?
I'm just looking out for our family.
- Ailemizi düşünüyorum sadece.
Why do you think we've never really met anybody in our family?
Sence neden ailemizden kimseyle tanışmadık?
My dad's come up with a "No Secrets" policy in our family.
Babam ailemizde sır olmayacak diyor.
I don't know, I just want to keep our family safe, and if we adopt Cindy- - if we adopt Cindy, it's not gonna help keep the family safe.
Bilmiyorum, tek isteğim ailemizi güvende tutmak ve Cindy'yi evlâtlık edinirsek... Cindy'yi evlâtlık edinmemizin ailemizi güvende tutmaya faydası olmayacak.
It's not like our family's plagued with dark secrets or hypocrisy.
Ailemiz kötü sırlar ve ikiyüzlülükle dolu değil sonuçta.
That reporter, Arthur Fenton, he threatened our family.
Şu muhabir, Arthur Fenton, ailemizi tehdit etti.
That's actually what's on our family crest.
Bu aslında ailemizin armasında var.
You and I spending the rest of our lives, pretending that your family doesn't exist?
Sen ve ben, hayatımızın geri kalanını ailen yokmuş gibi davranarak mı geçireceğiz?
And don't forget Stalin physically destroyed our family.
Ayrıca Stalin'in ailemizi mahvettiğini de unutmayın.
Every member in our family has one.
Ailemizdeki herkeste bundan bir tane var.
- But I look back on our family, and I see...
- Ama ailemizin geçmişine bakıyor ve görüyorum...
We have a basic affinity for our family.
Ailemiz için basit bir benzerlik var.
If you could just be a little bit more open-minded, we could resume our... our life... and our work and our family, together.
Biraz daha yeniliklere açık olabilseydin bu hayatımızı işimizi ve ailemizi, birlikte sürdürebilirdik.
I want you in our family.
Seni ailemizde görmek istiyorum.
Now you will continue to receive our full protection, And I can assure you that every conceivable effort Will be made to protect you and your family.
Tam korumamızı almaya devam edeceksiniz sizi temin ederim ki sizi ve ailenizi korumak için makul her çaba harcanacaktır.
I told you I'd put our family back together.
- Sana ailemizi yeniden bir araya getireceğimi söylemiştim.
After everything I did for Jiaying, for our family... years of searching, the pain, and the rejection!
Jiaying için, ailemiz için yaptığım onca şeyden sonra... Yıllarca aradığım şey acı ve reddedilişmiş!
Today is the first day that our family has been together for five or six months.
Bugün beş altı aydır ilk defa ailemiz bir araya gelmiş bulunuyor.
Um... I still loved you. And our family.
Yine de sevdim seni ve ailemizi.
Our family.
Ailemiz.
I want to thank you all for rallying around our family, and I think God every single day that you're okay, son.
Ailemizin yardımına koştuğunuz için hepinize teşekkür etmek istiyorum ve Tanrı'ya iyi olduğunuz için her gün şükrediyorum.
Your disgraceful and reprehensible behavior is a reflection on our family's good name.
Senin bu utanç verici ve azarlanmayı hak ettiğin bu davranışların Ailemizin iyi ismini lekeliyor.
- This is our family's place.
- Burası ailemin yeri.
I know, but everything I have done has been to protect our family.
Biliyorum ama yaptığım her şey ailemizi korumak içindi.
I didn't have the money, but I still had my dream of a better life for our family.
Param yoktu ama ailem için hâlâ hayallerim vardı.
I didn't want to break up our family.
- Ailemizi parçalamak istemedim.
How to protect our family.
Ailemizi nasıl koruyacağımızı.
This is insane, we can't just page through our family photo albums and figure out who should die.
Bu delilik, kimin öleceğine karar vermek için ailenin fotoğraf albümlerindeki sayfaları geçip karar veremeyiz.
Javier always thought I cared more about dance than our family.
Javier, hep dans ile ailemden çok ilgilendiğimi düşünürdü.
If what you're saying is true, I need to speak to our family doctor.
Dediğin doğruysa, aile doktorumuzla konuşmalıyım.
I just wanted to keep our family together.
Sadece ailemizi birlikte tutmak istemiştim.
Excuse me... in this family, we say grace before we shove food in our mouths.
Pardon da biz bu ailede ağzımıza yemekleri tıkmadan önce dua okuruz.
Now, our man here, son of a whaler and a native woman, rescued after the measles wiped out his tribe, taken in by a good Christian family.
Artık adamımız bu ; kızamığın kırıp geçirdiği kabileden sağ çıkan iyi bir Hıristiyan ailenin yanına aldığı balina avcısının ve yerli bir kadının oğlu.
Family values may have declined over the last century, but we still help our families when we can.
Aile değerleri geçtiğimiz yüzyılda zayıflayabilirdi lâkin bizler hâlâ elimizden geldiğince ailelerimiz yardım ediyoruz.
There I will get assurances, personally, from the Architect that our bargain is intact. That my family is safe.
Gelip bizzat Mimar'dan anlaşmanın bozulmadığının, ailemin güvende olduğunun teminatını alacağım.
The tradition of our nation is that after marriage the daughter belongs to another family.
Milletimizin geleneklerine göre bir kız evlenince o kız başka aileye ait olur.
Our village priest said a respectable Parisian family was looking for a governess. And he wrote recommending me to the position.
Köyümüzün rahibi, önemli bir Parisli ailenin mürebbiye aradığını söyledi ve beni bu göreve tavsiye eden bir mektup yazdı.
I'll stay here, be quiet, and wait for our next family dinner.
Burada sessizce oturup bir sonraki aile yemeğimizi bekleyeceğim.
I never thought our movement would get so big. I worry about my safety and my family's a lot but about the situation in Michoacan more.
Hareketimizin bu kadar büyüyeceğini hiç düşünmemiştim kendimin ve ailemin güvenliğinden çok endişe duyuyorum fakat Michoacan'daki durumdan daha da endişeliyim.
And I don't think it's proof of anything more than I reached out to the family of a young man who sacrificed his life for our country and for which I am eternally grateful.
Ve bunun, canını ülkemiz için feda etmiş ve bu nedenle kendisine ebediyen minnettar olacağım genç bir adamın ailesine ulaşmış olduğum gerçeğinin dışında bir şeyi kanıtladığı yok.
He's a family friend, his wife's the city commissioner, and she could get our liquor license hearing moved up.
Arayan Graham Falco'ydu. O bir aile dostumuz, eşi komisyon üyesi, ve alkol ruhsatı duruşmamızın tarihini öne çekebilir.
We have our disagreements, you know, family.
Aile içinde anlaşmazlıklarımız oluyor tabii. Aile hayatı.
Well, maybe we can take our own family vacation over spring break.
Pekala, bahar tatilinde biz de tatile çıkabiliriz.
What if I told you that Daddy and I were planning a family vacation of our own over spring break?
Babanla ailemize bahar tatili planladığımızı söylesem?
These are decisions about our whole family, and I don't know why you're so hell-bent on working.
Bu kararlar ailemiz hakkında. ve neden çalışmak istiyorsun ki.
Our entire family's legacy depends on it.
Bütün aile mirasımız buna bağlı.
So you broke up our entire family over a chick from high school?
Yani sen... Bütün aileyi liseden bir kız için mi dağıttın?
Our boy Mark is punishing us for killing his family last year.
Adamımız Mark, geçen yıl ailesini öldürdüğümüz için cezalandırıyor bizi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]