Portland police translate Turkish
59 parallel translation
I'm Detective Atwoοd, Portland Police.
Ben Portland emniyetinden dedektif Atwood.
- Portland Police. May we come in?
Bayan Miller, Portland Polisi.
Portland police.
Portland Polisi.
Portland police.
Portland polisi!
Seems like we need to kind of rebrand the Portland police force.
Sanırım Portland polisinin marka imajını değiştirmeliyiz.
Some people know it as the Portland Police Department, and we've also heard it as...
Bazı insanlar bunu "Portland Polis Departmanı" olarak bilir. Ama aynı zamanda...
- Portland police.
- Portland polisi.
Can't believe what Portland police have turned into, man.
Portland polisinin düştüğü noktaya inanamıyorum dostum.
This is Detective Burkhardt from the Portland police department.
Ben Portland Polisi'nden Dedektif Burkhardt.
Hayden Walker, Portland police! Open up the door!
Hayden Walker, Portland Polisi!
Mr. Stanton, it's the Portland police!
- Bay Stanton, Portland Polisi!
Sergeant wu, Portland police.
Çavuş Wu, Portland Polisi.
But for me, the highest honor is serving with the men and women of the Portland police bureau, whose bravery and commitment and dedication to law and order is a constant source of inspiration.
Fakat benim için en büyük onur, asayişe olan cesaret ve bağlılıkları daimi birer esin kaynağı olan Portland Polisi çalışanlarıyla görev yapmaktır.
Yeah. Portland police?
Portland polisi mi?
This is the Portland police.
Portland polisi konuşuyor.
Detectives Burkhardt and Griffin, Portland police.
Dedektif Burkhardt ve Griffin, Portland Polisi.
Please contact the Portland police bureau... Bud, are you listening to me?
Bud, beni dinliyor musun?
And thank you to the Portland police bureau, for returning Donna Reynolds to her friends and family.
Ayrıca Donna Reynolds'ı arkadaşları ve ailesine kavuşturdukları için Portland Polisi'ne de teşekkürlerimi sunuyorum.
Portland police.
Portland Polisi! Kapıyı aç!
I'm Detective Burkhardt, ma'am, with the Portland police.
Ben Dedektif Burkhardt hanımefendi. Portland Polisi'ndenim.
Detective Burkhardt, Detective Griffin, Portland police.
- Dedektif Burkhardt, Dedektif Griffin ; Portland Polisi.
Based on new evidence discovered by the tireless efforts of two Detectives in our Portland police bureau, that execution has been stayed pending a reopening of the case.
Portland Polis Teşkilatı'ndaki iki dedektifimizin bitmek tükenmek bilmeyen çabaları sonucu elde edilen yeni deliller sonucu idam kararı askıya alındı ve davanın tekrar açılmasını bekliyor.
Portland Police Bureau confirms the "shots fired" report.
Portland Polis Karakolu, "ateş edildi" raporunu onayladı.
Get the Portland police back on the phone.
Bana tekrar Portland Karakolu'nu bağlayın.
Those files that, um, you read from earlier are supposed to be from Portland Police, but they all had Interpol coding.
Bana okuduğunuz, güya Portland Karakolu'ndan gelen o dosyalarda Interpol şifrelemesi vardı.
only two. Did you talk to the Portland Police?
Sadece iki tane.
Portland Police Bureau.
Portland Polis Karakolu.
I'll tell you what's not adding up is a Captain in the Portland police department is at least part hexenbiest, has royal blood, and woke Juliette up from her coma with a kiss.
Portland Polis Departmanı'ndaki bir Yüzbaşı Kraliyet ailesine mensup ve yarı Hexenbiest ve Juliette'i komadan öpücükle uyandırdı.
If anyone has any information in regards to the symbol or the killing of Mr. Zayne, please contact the Portland police bureau.
Sembolle veya Bay Zayne'in öldürülmesi ile ilgili bilgisi olanlar lütfen Portland Polis Departmanı'nı arasınlar.
This is Detective Griffin, Portland police.
Ben Portland Polisi'nden Dedektif Griffin.
Captain Sean Renard, Portland Police Department.
Yüzbaşı Sean Renard, Portland Polisi'nden.
Portland Police.
Portland Polisi.
Portland police bureau alerts...
Portland polis burosu uyarıları...
Gravely : Portland Police.
Portland Polisi.
Man : We continue to investigate as we now go live to Portland Police headquarters.
Araştırmamıza Portland Polis Merkezi'ne canlı bağlanarak devam ediyoruz.
Man : Portland Police hope to find missing teen Talia Lennox at this virtually abandoned former junkyard.
Portland Polisi kayıp Talia Lennox'u bu terk edilmiş hurdalıkta bulmayı umuyor.
Police have also arrested these other members of Winston's team at a Portland airfield as they attempted to board a private jet.
Polis, Winston'ın diğer elemanlarını da özel bir jet'e binerken yakaladı.
In February, 1996, the police in Portland, Oregon were no closer to finding the so-called Suitcase Killer than they had been 11 months earlier when the first of his six victims was found- - dismembered and stuffed inside a suitcase.
Portland, Oregon'daki polis sözüm ona "Çantalı Katil'e" 11 ay önce ilk altı kurbanını parçalayıp bir çantaya yerleştirdiğinden beri onu yakalamaya hiç bu kadar yakın olmamıştı.
Police are investigating a grisly scene at the central train yard near downtown Portland.
Polis, Portland Yük Treni İstasyonu'ndaki tüyler ürpertici olayı soruşturuyor.
Portland Police sent this over.
Bunu Portland polisi gönderdi.
The only way we found out about this is because it was tipped to the county sheriff's office and the police within minutes of it going up.
Çalıştırıldığı anda bir iki dakika boyunca ilçe şerif bürosuna ve Portland Polis merkezine düşmüş olduğundan ötürü bu siteyi tespit ettik.
Portland Police has him on the Miller abduction.
Portland Polisi kendisini Miller davasına atamış.
We understand that we've come to a time in Portland where people consider police officers a little bit of a nuisance.
Anladığımız kadarıyla Portland'da şu zamanda... insanlar polis memurlarını sıkıntı olarak görmeye başladı.
Police in Portland are trying to locate the shooter in a gang slaying that took the lives of three men in a brazen evening attack last night.
Portland polisi dün akşam saatlerinde yüzsüzce çete savaşı başlatan ve üç kişinin canını alan şüphelilerin yerini belirlemeye çalışıyor.
Portland police...
Portland Polisi.
Detective Nicholas Burkhardt of the Portland police department, and I'm proud to say, my friend.
Ve bunu söylemekten gurur duyuyorum, kendisi benim dostumdur.
You're not Portland or State Police. FBI...
Siz ne Portland Karakolu'ndansınız, ne de eyalet polisisiniz.
"I know you think we're running from the police, because of the man I killed in Portland two years ago."
Portland'da iki yıl önce öldürdüğüm adam yüzünden polisten kaçtığımızı sandığını biliyorum.
I'm with the Portland police department.
Portland Polisi'ndenim.
He's a police officer here in Portland.
- Polis memuru kendisi. Portland'da.
I want to assure the citizens of Portland that the police are doing everything we can.
Portland vatandaşlarını polisin elinden geleni yaptığına dair temin ederim.