Protective custody translate Turkish
560 parallel translation
We're placing you under protective custody.
Sizi gözetim altına alıyoruz.
Take me into protective custody.
Beni tutuklayın.
I'm under protective custody.
Sadece gözaltındayım.
They are in protective custody, and I have instructions... to take them to General von Komwitz without delay.
Kendileri gözetim altında ve onları bir an önce General von Komwitz'e götürmek için emir aldım.
I'll let you stay here under protective custody.
Burada, gözlem altında kalmanıza izin vereceğim.
An adult... who is usually in a state of imbecility, or dementia or who has frequent fits of rage... must be kept in protective custody even if he has intervals of lucidity.
Genellikle zeka geriliği veya... hastalığından muzdarip olan veya sık sık öfke nöbetine tutulan erişkin bir kimse, zaman zaman normal dönemlere girse bile koruma altında tutulmalıdır.
King Ptolemy is hereby removed from the protective custody of Rome.
Roma'nın koruyucu gözetiminden Kral Ptolemy bu vesileyle çıkarıldı.
I hereby sentence you to one year... under protective custody of my marshals.
Sizleri bir yıllığına, kolluk kuvvetlerimin yanında koruyucu gözaltında bulunma cezasına çarptırıyorum.
We'll ask for protective custody.
Güvenilir bir makam ararız.
Put them in protective custody until those nomen are located.
Nomenların yerini öğrenene kadar onları güvenlik altına alın. Peki efendim.
Put them in protective custody until those nomen are located.
Noman'ların yerini öğrenene kadar onları güvenlik altına alın.
Put Quinn under protective custody.
Quinn'i gözaltına alın.
Caroline and Billy just arrived in protective custody.
Caroline ve Billy koruma altına alınmış.
You are going into protective custody with your family, is what you're doing.
Yapman gereken ailenle birlikte koruma altına girmek.
2 4 hours a day, protective custody?
Günün 24 saati, koruyacak mısın?
Eight-to-five, he'll be on the horn within the hour... screamin'for protective custody and begging'to roll.
Sekize beş veririm, bir saat içinde arayacak... güvenli korunma isteyip ötmeye başlayacak.
It's called protective custody, son.
- Buna güvenli korunma derler, oğlum.
We wanna put you under protective custody.
- Seni koruma altına almak istiyoruz.
Beside, protective custody's a jail cell by another name.
Hem koruma da hücrenin başka bir adı.
In protective custody, you walk, talk and breathe.
Koruma altındayken yürürsün, konuşursun ve nefes alırsın.
Lombard refused protective custody.
Lombard korumayı kabul etmedi.
She won't go into protective custody and I couldn't leave her out there alone.
Koruma altına girmek istemiyor, ben de ortalıkta yalnız bırakamadım.
When he comes out, take him into protective custody.
Dışarı çıkarsa, onu gözaltına alın.
He's in protective custody.
Onu korumaya aldılar.
Protective custody don't mean shit to me.
Korumaya alınması benim için fark etmez.
- Wasn't De Franco in protective custody?
- De Franco tanık koruyucu gözaltında değil miydi?
The first thing is to put you two into protective custody.
Yapılacak ilk iş hakkınızda ihtiyati tutuklama kararı çıkarmak.
Leo Getz has been placed in protective custody.
Leo Getz özel korunma altına alındı.
We are now in the protective custody oftheir leader.
Şu anda liderlerinin koruması altındayız.
Get an order for protective custody.
Koruyucu gözaltı emri çıkar.
When I deliver the tape, I want to be taken into protective custody.
Kaseti verdiğimde, beni ihtiyati göz altına alacaksın.
She's in protective custody.
Şu anda koruma altında.
iii see personally that you get protective custody.
Bizzat velayetini aldığını göreceğiz.
I'm gonna keep them both under protective custody, but I'm putting out a APB on Perez.
Onları ihtiyadi olarak gözaltına alıyorum ve Perez'in görüldüğü yerde tutuklanması için bülten çıkarıyorum.
Justice had her under protective custody until someone blew up the safe house, - killing several agents.
Birileri kaldığı evi uçurup birkaç ajanı öldürene kadar yasal koruma altındaydı.
I know! Maybe we could just ask them if they have any friends in... protective custody.
Biliyorum, son zamanlarda bir yakınlarının yasal koruma
We'll place you in protective custody.
Seni hemen korumaya aliriz.
It'll take a week to get that kid into protective custody.
çocuğu gözaltına almak 1 hafta alır.
I have no choice but to return you to protective custody.
O zaman seni tekrar gözaltına almaya mecburum.
I think the best thing is to take him to the police and put him in protective custody.
Şu an yapılacak en iyi şey bu adamı polise götürüp koruma altına aldırmak.
I think it's best if I took you into protective custody.
En iyisi seni gözetim altına almak.
Protective custody.
Koruyucu gözaltına.
- Protective custody.
- Koruyucu gözaltında.
I told you I'm not going into protective custody!
Gözaltına falan girmem demiştim.
You want to do protective custody?
Gözaltı mı istiyorsun?
In-home protective custody, at your place. I can handle that.
Senin evinde gözaltıyı kabul edebilirim.
You wanted protective custody.
Koruyucu gözaltı istedin.
This is protective custody? !
Koruyucu gözaltı bu mu?
I want her found and placed under protective custody till we get to the bottom of this. One other thing.
Bulunmasını ve bu işi bir sonuca ulaştırana kadar koruyucu göz hapsinde tutulmasını istiyorum.
We're holding him in protective custody.
Kendisi koruyucu gözaltında tutuluyor.
Put them in maximum-security protective custody.
Onları maksimum güvenlikli gözaltına alın.
custody 43
protection 165
protect 93
proteus 71
protein 47
protective 27
protector 38
protected 88
protest 18
protestant 20
protection 165
protect 93
proteus 71
protein 47
protective 27
protector 38
protected 88
protest 18
protestant 20