English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Ready position

Ready position translate Turkish

113 parallel translation
All right, Frenchmen, line up in your ready position!
Pekala, Fransız'lar, sıraya girin, yerlerinize!
Get in that ready position. Yeah.
Pozisyonunu al.
First ready position!
İlk grup hazır olsun!
Shooters at the ready position.
- Atıcılar yerlerine -
After the meds are distributed, we ask that the patients assume a sleep-ready position.
İlaçlar verildikten sonra, hastaların uyumaya hazır olduklarını kabul etmelerini isteriz.
Okay, let's go, ready position, eye on the ball.
Pekâlâ, başlıyoruz ; pozisyonunu al. Gözün topta olsun.
Ready position!
ÜÇ YIL SONRA Pozisyon alın!
Ready position!
Pozisyon alın!
The shell is in position, ready to receive the travelers.
Kapsül, yolcuların bindirilmesi için tam yerini alır,
Ready? Position, now.
Hazır?
But he'd gotten himself into an awfully suspicious position... and he's the sort of man that people are always ready to believe the worst about.
Ama kendisini son derece şüpheli bir konuma sokmuştu ayrıca insanların, hakkında her zaman kötü şeyler düşünecekleri türden bir kişi.
I mean, a man in your position with all that ready cash at your disposal.
Yani, elinin altında bütün o nakit hazır paranın bulunduğu senin durumundaki biri.
You think maybe you're ready to try out for a new position on the team?
Daha iyi bir iş?
They're just using the time to get their missiles ready... and fly their bombers into position.
Zamanı silahlarını hazır etmek için kullanıyorlar... ve ekiplerini gerekli konumlara yerleştiriyorlar.
Finally you are ready to dare... the most terrible rites and incantations... to secure your position here.
Buradaki yerini sağlamlaştırmak için en korkunç ayin ve büyülere cesaret etmeye nihayet hazırsın.
All wagons ready for exchange. Platoons A and B in position.
Bütün arabalar değiş tokuş için hazır.
I'm sure he isn't. But he'd gotten himself into an awfully suspicious position... and he's the sort of man that people are always ready to believe the worst about.
Ama kendisini son derece şüpheli bir konuma sokmuştu ayrıca insanların, hakkında her zaman kötü şeyler düşünecekleri türden bir kişi.
Out there we see in first position and all ready to go...
Orada ilk pozisyonda görüyoruz ve hepsi çıkmaya hazır...
The Belgian blockhaus weren't ready, but we had to take position in them.
Belçika koruganları hazır değildi ama onlara mevzi almak zorundaydık.
We're ready to die on that position.
Biz bu pozisyonda ölmeye hazırız.
All five cars are in starting position here at New York Memorial Raceway, ready to roll.
Beş araba da New York Yarış Pistinde başlangıçtaki yerlerini aldı yarışa hazırlar.
Be ready to transmit our position in case they make contact.
Onlara yerimizi bildirmek için temas kurmaya hazır olun.
They're in position and stand at the ready.
Yerlerinde hazır bekliyorlar.
- -whether all the relay runners are ready, and the track referees are in position.
... bayrak yarışçılarının hepsi hazır ve yan hakemlerin yerlerini alıp almadıkları... Tansiyon yükseliyor...
Our sleek field of cars are revving up. Getting ready to go. The starter's in position.
Unutmayın baylar bayanlar burası 8 numaralı pist ve arabalar birbirlerinden ayrılmaya başlarken diğer arabalara çarpmadan kavşağa gelmek bir hayli zor.
Our radar systems are ready to triangulate its position should it appear again.
Radar sistemlerimiz, tekrar ortaya çıktığında konumunu saptayacak şekilde ayarlandı.
We are in position and ready for transport.
Yerimizi aldık ve nakil işlemi için hazırız.
- Position one, ready.
- Pozisyon bir, hazır.
I want those numbers up and ready when they're in position.
Onlar hazır olduğunda bütün veriler yüklenmiş olsun.
If I were in your position I'd probably be just as ready to throw away everything for the person I love.
Senin yerinde olsaydım muhtemelen ben de her şeyden vazgeçmeye hazır halde olurdum sevdiğim kadın için.
Now that I am back, I'm ready to resume my position as your commander.
Geri döndüğüme göre,... kumandanınız olmaya kaldığım yerden devam edeceğim.
Ready the attack and prepare to retreat to the fallback position.
Saldırmaya ve sonra yerlerinize dönmeye hazırlanın.
We're ready for him. Our position papers are first-rate.
Bunlara hazırlıklıyız Bayan Runyon, durum evraklarımız birinci sınıf.
They're using this time to get their missiles ready and fly their bombers into position.
Bize zaman kaybettiriyorlar. Füzeleri hazırlayıp... uçaklarını mevzilendiriyorlar.
Yeah, find out if call signs One and Three are in position and ready to move.
Evet, Bir ve Üç numaralı irtibatların yerlerinde ve harekete geçmeye hazır olup olmadıklarını öğren.
No! I see a bunch of party animals... crouched in attack position, ready to strike.
Bir grup parti hayvanı saldırı pozisyonunda bekleyen.
No matter at what position - - always ready!
Pozisyonun önemi yok - hep hazır olun!
Commander Lock, all troops are in position, ready and awaiting your orders sir
Komutan Lock, askerler yerlerini aldılar, hazır ve komutunuzu bekliyorlar efendim
Everyone assume crash position and get ready for impact.
Düşme pozisyonu alın.
The world, today, is divided... between those who are ready to manifest their disgrace... and those to whom that public demonstration... provides a token of moral comfort for their dominant position.
Rezaletini göstermeye hazır olanlarla halk gösterisinin baskın konumları için ahlaki rahatlığın bir işaretini oluşturanlar arasında bugün dünya ikiye bölünmüştür.
We were ready to drop the net, and Tony pulled units out of position so Saunders could get away.
Onu yakalamak üzereydik, ama Tony ekiplerin yerini değiştirdi ve Saunders kaçtı.
'Ready in position.'
'Pozisyon için hazırım.'
Colonel Carter I am ready and in position
Yarbay, hazırım ve konum aldım.
Charge in one position and ready to fire.
Batarya 1 yerleştirildi ve hazır.
It's good to see you're ready to defend your position.
Seni, savaşmaya hazır halde görmek güzeldi.
Get ready to move into position.
Yerini almaya hazırlan.
Affirmative. We're out of scanning range and ready to jump into position on your go-ahead.
Tarayıcı menzilinin dışındayız ve sizin sinyal vermenizle sıçramaya hazırız.
Jump to their position, shields to full, ready main rail guns, ready all missile batteries!
Onların pozisyonuna sıçrayın, kalkanlar tam güçte, bütün füze bataryalarını hazırlayın!
Well, it's going to be a few minutes before the gate's in position and ready to dial out, and I missed lunch, so I'm going to fix myself a sandwich.
Geçidin yerini alıp bağlantı kurmaya hazır olması birkaç dakika sürer ve ben öğle yemeğini kaçırdım... Kendime bir sandviç hazırlayacağım.
They're in position and ready for the installation as you say so.
Bu caddede on beş yıldır kaza olmadı.
There's a Replicator ship in position ready to take us out the second we show ourselves.
Bir Çoğalıcı gemisi kendimizi gösterdiğimiz anda bizi vuracak bir pozisyonda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]