Roll up your sleeves translate Turkish
66 parallel translation
As a precautionary measure, we're going to inoculate all of you, so if you'll just take your coats off, roll up your sleeves.
Tedbir amaçlı olarak hepinizi aşılayacağız. Ceketlerinizi çıkarıp, kollarınızı sıvayın.
Roll up your sleeves.
- Otur. Kollarını sıva.
Civilians roll up your sleeves
Siviller Kollarınızı sıvayın
Now, if you'll both roll up your sleeves.
Şimdi, lütfen ikinizde kollarınızı sıvar mısınız.
Son, roll up your sleeves.
Evlat, Kollarını göster.
Roll up your sleeves.
Kollarını sıva.
Come on. Roll up your sleeves.
Pekala, kollarını sıva.
Roll up your sleeves.
Haydi kolları sıvayın.
Roll up your sleeves or eat an orange.
Kollarını sıva, veya bir portakal ye.
Roll up your sleeves, please, and turn your wrists out?
Lütfen kollarınızı sıvayın ve bileğinizin iç kısmını gösterin.
You sit on your arse all day and all of a sudden, at opening time, you remember to roll up your sleeves?
Gün boyu kıçının üstünde otur aniden, hem de açılış zamanı kollarını sıvamak aklına geliyor!
Roll up your sleeves, like this.
Kollarını sıva. Aynen böyle.
Roll up your sleeves, Doris.
Kollarını sıva Doris.
Roll up your sleeves.
Kolları sıvayın.
It's time for you to roll up your sleeves and get the old crime sniffer out on the street.
Kolları sıvayıp eski suç savaşçısını sokaklara sürme vakti geldi.
Roll up your sleeves, Jen.
Kolunu aç, Jen.
Otherwise, you might have to roll up your sleeves and get your hands dirty.
Yoksa elini pisliğe bulaştırman gerekebilir.
Roll up your sleeves, Mr. Lipton.
Kollarınızı sıyırın Bay Lipton.
I'll tell you if you roll up your sleeves.
- Ne söyleceksin? Kollarını kıvırmanı isteyeceğim.
So... can you roll up your sleeves, please?
Yani... Kollarınızı sıvar mısınız, lütfen?
You get your thumb, you roll up your sleeves... and you blow.
Parmağını kaldır, kolunu sıyır ve üfle.
And you'd better roll up your sleeves.
Ve en iyisi kollarını sıvaman.
Roll up your sleeves.
O zaman iş başına.
Roll up your sleeves.
Kolunu aç.
Learn the lesson and roll up your sleeves, we need you here.
Dersini aldın, şimdi kolları tekrar sıvamanın zamanı. Sana ihtiyacımız var.
Take off your jacket and roll up your sleeves
Ceketini çıkar ve gömleğinin kolunu kıvır.
It's hot in here. Roll up your sleeves.
İçerisi çok sıcak, neden kollarını sıvamıyorsun?
Roll up your sleeves.
Kollarını sıyır.
Some of us believe that you need to roll up your sleeves and do the hard work yourself.
Bazılarımız şuna inanıyor ki ; kollarını kıvırmalı ve kendi işini kendin yapmak için çalışmalısın.
So roll up your sleeves and follow me.
Kollarınızı sıvayıp beni takip edin.
Everyone, roll up your sleeves.
Herkes kollarını sıvasın.
Well, no, I was gonna suggest that you work harder, that you roll up your sleeves, that you buckle down and you get to work.
Şey, hayır, ben, size daha fazla çalışması öneririz yapacaktım size, kolları sıvamak aşağı toka ve çalışmak olsun.
Mr. Morrison, I need to ask you to roll up your sleeves.
Bay Morrison, sizden gömleğinizin kollarını kıvırmanızı istiyorum.
Roll up your sleeves.
Üniformanın kollarını kıvır.
Roll up your sleeves.
- Kolunuzu sıvayın.
I respect you gentlemen for wanting to roll up your sleeves and build something stake your claim.
Kollarınızı sıvayıp, bir şeyler üretmeyi istemenize ve haklarınızı riske atmanıza saygı duyuyorum beyler.
Roll up your sleeves.
- Kollarını sıvayın.
Senator, roll up your sleeves.
Senatör, kollarınızı sıvayın.
The truth is that the time has come to roll your sleeves up and get busy.
Artık kollarınızı sıvayıp, çalışma vaktiniz geldi.
No tie... he'd roll his sleeves up when the weather was particularly hot, but still that's how you see him in your mind, isn't it?
Tabii kravat takmazdı... özellikle hava sıcak olduğu zamanlar, kollarını kıvırırdı,... baban hâlâ zihninde bu şekilde canlanıyor, öyle değil mi?
- Just roll up both your sleeves.
- Otur ve iki kolunu da sıyır.
You see what happens when you roll your sleeves up?
Gördün mü, kollarını sıvayınca oluyormuş.
You might want to roll your sleeves up.
Kollarını kıvırmak isteyebilirsin.
Roll up your sleeves.
- Anlamadım?
Because your brother is the embodiment of the roll-up-your-sleeves spirit that made this country great.
Senin ağabeyin bu ülkeyi harika kılan kollarını sıvama ve işe koyulma zihniyetinin vücuda gelmiş hali de ondan.
Then roll up your sleeves.
"Çözülmeden terk edilmiş,"
♪ Come and roll your sleeves up so to speak
Gelip kollarınızı sıvayın
That's when you get into the picture and say, I am here... you roll up up your sleeves and startfighting so that those people can live a better life.
İşte o zaman devreye girersin, ben buradayım dersin, sıvarsın kolları başlarsın kavgaya!
Here she goes. ♪ better roll your sleeves up ♪
İşte geliyorlar.
Roll-your-sleeves-up bad. It must be bad.
- Aman bana bulaşmasın diyeceğin kadar.
"... and a roll-up-your-sleeves attitude. " Aboutthefit. Com, isn't that the outfit that was...
"... sıkı bir çalışmaya hazırlıklı olun " evet, evet, evet.
roll up 45
roll up your sleeve 39
roll tide 29
roll the dice 27
roll call 31
roll camera 70
roll over 92
roll out 24
roll down the window 18
roll it 51
roll up your sleeve 39
roll tide 29
roll the dice 27
roll call 31
roll camera 70
roll over 92
roll out 24
roll down the window 18
roll it 51