English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Roll it

Roll it translate Turkish

2,009 parallel translation
It's a really cool Thai stick and I dip it in liquid X, and then I grind it into the weed, and then I roll it into the joint.
Süper bir Tayland esrarı, içine enerji içeceği damlattım sonra da ot haline getirdim sonra da sigarayı sardım.
Roll it down.
Aç.
Can you roll it back?
Geri sarabilir misin?
buzz, uh, stop it there and roll it back.
Buzz, orada durdur ve geri sar.
Okay, so he misses his first shot at the security camera. Can you roll it back to the beginning, please?
Tamam, demek ki güvenlik kamerasına ilk atışı ıskalıyor.
No, you have to bite it and roll it around in your mouth.
Isırdıktan sonra ağzının içerisinde iyice çevirmen gerekiyor.
JUST GONNA ROLL IT IN THERE, OKAY?
Sadece oraya yuvarlıyorum, tamam mı?
We cannot roll it up into a ball, we cannot push it up a hill, we shouldn't eat it, we certainly better leave it behind when we get on the court tonight against the Badgers.
Onu bir top yapıp, bayırlarda sürükleyemeyiz. Onu yiyemeyiz. Bu gece sahada Badgerlara karşı oynarken en iyisi onu arkamızda bırakmak olacaktır.
After raising that flap off your ribcage, we roll it up and create your new penis.
O deriyi kasık bölgenden kaldırdıktan sonra deriyi yuvarlayıp yeni penisini oluşturacağız.
Roll it up, strap it on.
Katla ve bağla.
Five, six and roll it out.
5, 6 ve savrul.
And roll it around.
Ve sallayın.
Clearly, omeone took the time to roll it up, insert it.
Birisi zamanını rahat kullanıp bunu yerleştirmiş.
You just roll it right up and down like that.
Böyle aşağı doğru indireceksin.
Just roll it, brother.
- Ne? Siz hele bir bakın.
Roll it out.
Ruloyla geçsene.
Nothing for the average guy but it's rock and roll for the freaks.
Sıradan birisi için bir özelliği yok ama ucubeleri çezbeder.
Let's say that rock'n'roll is the devil's music and we know it for a fact to be absolutely unequivocally true.
Hadi söyleyin, rock'n'roll şeytanın müziğidir,... ve bunun kesinlikle, açık bir şekilde doğru olduğunu biliyoruz.
His dogs picked it up. You didn't notice when he missed roll call?
Yoklama saatini kaçırınca merak etmediniz mi?
No, it's how every 23-year-old wants to roll.
Hayır, 23 yaşında her genç nasıl gezip tozuyorsa bende öyleyim.
Aeolus was the Greek god of the winds and the father of Sisyphus, the man condemned by the gods to the task of pushing a rock up a mountain and let it see roll back down again.
Aelous büyük Rüzgar Tanrısı'ydı. Aynı zamanda Sisyphus'ın da babası. Tanrılar ona bir dağı sırf eski haline dönüp dönemeyecek mi diye görmek için çevirme görevi vermişler.
Aeolus was the Greek god of the winds and the father of Sisyphus, the man condemned by the gods to the task of pushing a rock up a mountain only to have it roll back down again.
Aelous büyük Rüzgar Tanrısı'ydı. Aynı zamanda Sisyphus'ın da babası. Tanrılar ona bir dağı sırf eski haline dönüp dönemeyecek mi diye görmek için çevirme görevi vermişler.
Let's do it and roll.
Yapıp dönelim.
In fact, it's how he made the honor roll four years straight, so...
Aslında bu yüzden dört sene üst üste onur listesine girdi.
I felt it roll off my cheek.
Yanağımın üzerinden kaydığını hissettim.
All right, it was roll-around-in money and Rebecca had no idea.
Hem de tomarla. Rebecca'nın bundan haberi yoktu.
No, you can't say "let's roll", they don't like it here.
Hayır, "yürüyelim" diyemezsin, o sözü burada sevmiyorlar.
But as the economy started to fall apart, he decided it was time to roll out the C word.
Ama ekonomi çökmeye başlayınca artık "K" harfli kelimeyi yeniden ortaya çıkarmanın vaktinin geldiğine karar verdi.
You know, it would be too obvious. The bottom line is you've got plenty of people who roll up their sleeves every day and go to work.
Gerçek şu ki, her gün kollarını sıvayıp işine giden bir sürü insan var.
Just in case she decides to do a little spit-up I'm gonna roll up a nice clean towel like this and put it under.
Biraz çıkarmaya karar verirse diye güzel, temiz bir havluyu sarıp, arkasına koyacağım.
Roll! Do it now!
Hemen şimdi yap!
I like to just jump in there, have fun, let it roll.
Burda belirtmeliyim ki, keyfine bak, eğlen.
So it looks like we're ready to roll this baby out, gentlemen. - Yeah.
Görünüşe göre bu işe tam olarak hazırız beyler.
♪ Move on out, boozing and cruising along Do you know what it means, rock'n'roll?
Bunun ne manaya geldiğini biliyor musun, Rock'n'roll'un yani?
That's rock'n'roll, it's simple.
İşte Rock'n'Roll. Çok kolay.
Which basically means, roll over and take it.
Basitçe söylemek gerekirse, çevir ve al.
And you put it on the seat the same time I roll off.
Aynı zamanda ben koltuktan kalkayım.
This is not rocket science, what we're doing here. They're only questions. And like my momma used to say, it's only rock'n'roll, but i like it!
Burada bilim felan yapmıyoruz tek yapmanız gereken soruları cevaplamak ve annemin dediği gibi sadece rock n roll ama sevdim!
And if you want, you can dedicate the album to the memory of Victor and, as i understand it, rock'n'roll never dies.
Ve eğer istersen... albümü Victor'ın anısına ithaf edebilirsin ayrıca yanlış bilmiyorsam rock'n'roll asla ölmez.
Now it's actively stressful. Just take the roll off of the dispenser... and bring it with you before you sit. Okay, look.
- Ben böyle yapıyorum.
Half the kids on honor roll are taking it.
Onur listesindekilerin yarısı kullanır.
I mean, you think you can just roll up on us without even thinking about it?
Demek istediğim, bizimle böyle oynayabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?
And I'm just trying to roll with it the best way I can.
Bununla başa çıkmak için gelenin en iyisini yapıyorum.
I'll roll with it.
Ayak uydururum.
We were quite poor so she put two california rolls in the bread and some tempura ebi and we shared it amongst ourselves and ate it.
O kadar durumumuz kötü ki, somun ekmeğin arasına 2 tane California Roll koymuş. Yanına da bir tane Ebi Tempura. Onu bize pay ederdi.
How about : Why don't you roll one on the ground, - pretend like it's a bowling ball?
Şuna ne dersin, neden yere uzanmıyorsun, ve kendini top gibi farzetmiyorsun?
Dude, it's time to roll!
Dostum, yaylanma vakti geldi.
And be sure you give a ring to other kids you care about,'cos it's the new hip way to roll.
Tabii, önemsediğiniz kişiye de bu yüzükten vermeyi unutmayın çünkü bu sayede işe yarar!
So, is it true that when they bring you up in their spaceship, that they roll around your fucking prostate and your anal?
Yâni, seni uzay gemilerine aldıklarında k.çından prostat masajı yaptıkları doğru mu?
- Get us bog roll, it's bleeding, look.
- Tuvalet kağıdı getir, kanıyor, baksana.
Being late's not rock and roll, it's just rude.
Geç kalmak hiç de hoş değil, çok kaba.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]