English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Seize him

Seize him translate Turkish

210 parallel translation
Seize him!
Kuzeylilerin kralı.
The police force their way in to seize him only to find he had gone hopelessly insane.
Tutuklamak için giden polisler yalnızca ümitsiz bir akıl hastası buldular.
- Seize him!
- Yakalayın!
Seize him!
Yakalayın!
Seize him.
- Yakalayın onu!
When the employees tried to seize him, he maimed several and killed one.
İşçiler onu yakalamaya çalışırken birkaçını yaralayıp birini de öldürmüş.
Seize him!
Yakalayın onu!
Seize him!
Yakalayın şunu!
Seize him!
Yok edin onu.
_ jk, a Comanche. - Come on, we seize him.
onu yakalayacağız.
Seize him
Yakalayın onu!
Seize him!
Tutuklayın!
Seize him! Good dog!
Yakalayın!
You two will seize him and you will inject him with sodium pentathol.
Siz ikiniz onu kaçırıp sodyum pentatol iğnesi vuracaksınız.
- Seize him!
Yanıyorsun Maria.
Guards, seize him!
Pekâlâ, bir deneyelim. Muhafızlar, yakalayın!
Seize him, men!
Tutun şunun kollarını.
Seize him.
Onu yakalayın.
Blow your noses and seize him!
Hemen yakalayın onu!
Seize him and strip him.
Yakalayın onu ve cüppesini çıkarın.
Seize him!
Tutun onu!
Seize him!
Yakala onu!
Seize him!
Öldürün onu!
Seize him.
Yakalayın onu.
Well, then, shouldn't we go over there and seize him and his ship right now?
O zaman neden oraya gidip onu ve gemisini ele geçirmiyoruz?
Seize him.
Yakalayın.
Don't you sit there, seize him!
Oturmayın öyle, yakalayın!
- Seize him. - Take that.
Yakalayın.
Then I sent my son to station. The military police came to seize him.
Sonra benim oğlanı karakola yolladım.Jandarmalar gelip aldılar.
- Seize him!
- Yakalayın onu.
I'll seize him.
Onu kaçırmayacağım.
Guards, seize him.
Muhafızlar yakalayın.
Guards! Seize him!
Yakalayın!
When it appears calm. If he gets the information, seize him when I have them.
Sakin kalıyoruz, eğer adamımız gelir de kadının yerini söylerse adamı benim emrimle tutukluyorsunuz.
Seize him.
Tutuklusun!
- Men, seize him! - What?
- Askerler, yakalayın!
We'll break into his toy shop and seize him!
Oyuncak dükkanına girip yakalayalım onu!
Of course, you won't have to seize him yourself.
Sizden onu yakalamanızı beklemiyoruz tabii.
Then tell him that if doesn't pay by tomorrow, we'll seize the property.
O zaman ona söyle, yarına kadar ödemezse her şeyini alacağız!
Seize this wretch and search him!
Bu sefili yakalayın ve arayın!
Seize on him, Furies!
Yakalayın onu, amansız ilaheler!
But the vine-dressers, seeing the man's heir thought to kill him and seize his inheritance.
Ama bağcılar, oğlunu görünce "mirasçı bu gelin, onu öldürüp mirasına konalım" demişler.
Come down, seize him!
Aşağı gelin, yakalayın şunu!
Guards, seize him!
Muhafızlar, yakalayın!
Shall I seize him, too? No, I think we'll have to keep him.
Onu da yakalayayım mı?
Seize him!
Durdurun onu!
Let's seize Krishna and put him in irons!
Bu mükemmel bir an.
- I don't call him "seize-anes"
- Ben ona "Seize-anes" demiyorum.
If he brings it back with him to Kronos and decides to seize power, many will follow him.
Eğer kılıçla Kronos'a döner ve gücü almaya yeltenirse peşinden gidecekler çok olur.
Clark's afraid of losing other colonies so he's sending elite forces to seize direct control of any colony that might move against him.
Clark kolonileri kaybetmekten korkuyor bu yüzden kendisine karşı gelen kolonileri ele geçirmek için büyük güç kullanıyor.
Seize him!
Yakalayın şu adamı!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]