English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / She'll be all right

She'll be all right translate Turkish

342 parallel translation
She'll be safe, all right, because she's going with me.
Tamamen güvende olacak, çünkü benimle geliyor.
She'll be all right.
İyi olacak.
I hope she'll be all right.
Umarım kendini toparlar.
But she'll be all right?
ama o iyi olacak değil mi?
Oh, but I'm quite sure she'll be all right.
Karımın iyi olacağına eminim.
She'll be all right.
Bir şeyi kalmaz.
She'll be all right when she's had something to eat.
Bir şeyler yediği zaman düzelir.
She'll be all right on the streets, never fear.
Sokaklarda emniyette olacaktır, sakın korkma.
- She'll be all right, sheriff.
- Sorun yaratmaz şerif.
She'll be all right in a minute.
Birazdan kendine gelir.
- She'll be all right.
- İyi olacak.
She'll be all right when I get her to bed.
Yatağına girdiği zaman sakinleşecektir.
- She'll be all right.
Hey!
She'll be all right.
O, iyi olacak.
She'll be perfectly all right in a day or two, Mr. Kane.
Bir iki gün içinde tamamen iyileşir, Bay Kane.
She'll be all right.
Düzelir.
Oh, she'll be all right, won't you, Glad?
Alışacaktır. Değil mi Glad?
- She'll be all right, I promise you.
- Sorun olmaz söz veriyorum.
Madame... She'll be all right now.
Artık iyi olacak.
Well, she'll be all right.
İyi olacak.
Yes, she'll be all right in the morning.
Evet, sabaha bir şeyi kalmaz.
She'll be all right.
Bu eski ev yüzünden.
I'm sure she'll be all right.
Eminim iyileşecektir.
She'll be all right, boy.
O iyileşecek, oğlum.
She'll be all right.
İyileşecek.
- She'll be all right.
- Düzelecek.
- She'll be all right.
İyi mi?
- No, sh-she'll be all right, sir.
- Onun için bir mahsuru yok efendim.
- She'll be all right.
- Olgunlukla.
She'll be all right, just as long as you don't make any mistakes.
Sen hata yapmadıkça ona bir şey olmaz.
- She'll be all right.
- İyileşir.
She'll be all right.
Üşümez.
She'll be all right. We'll let you know about the key investigation.
Sana anahtar soruşturması sonuçlarını bildiririz.
She'll soon be all right.
Yakında iyileşir.
- She'll be all right, my boy.
- O iyileşecek, oğlum.
I assure you, she'll be all right.
Seni temin ederim, iyileşecek.
She * ll be all right.
İyi olacak.
I'm sure she'll be all right, but I wish there was something I could do for Mary.
Yakında düzelir ama Mary için yapabileceğim bir şeylerin olmasını isterim.
Polansky. She'll be all right.
Sadece dinlenmeye ihtiyacı var.
She'll be all right.
Merak etme.
She'll be all right with me.
Benim yanımda gayet iyi.
She'll be all right in the morning.
Onu kendi haline bırak. Yarın sabaha bir şeyi kalmaz.
All right. When you get home, call Doc Michel to see Annie. She'll be all right.
Pekala, eve gittiğin zaman Doktor Michel'i ara ve Annie'ye gidip, muayene etmesini söyle.
- She'll be all right in a little while.
- Ben hasta değilim. - Haydi Deanie, yat bakalım.
I suppose she'll be all right.
Sanırım, sorun olmaz.
I'm no brain surgeon, but she'll be all right.
Beyin cerrahı değilim ama iyileşecek.
She'll be all right.
Bir şeyi yok.
She'll be all right, I'm sure she will.
Bir şeyi kalmayacak, iyileşecek.
- She'll be all right, won't she?
- Atlatacak mı?
I'm sure she'll be all right.
Merak etme, bir şeyi yok.
Uh, I think she'll be all right, but you better call the doctor just in case.
Mühim değil ama doktoru çağırsanız iyi olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]