Somehow or other translate Turkish
65 parallel translation
Somehow or other I'd rather be alone.
Öyle ya da böyle yalnız kalacağım.
This was the problem to separate barium and radium somehow or other.
Sorun baryum ve radyum'u bir şekilde ayrıştırmaktı.
Somehow or other, I can't figure myself getting excited about a root - beer float.
Şöyle ya da böyle, kök biranın beni heyecanlandıracağını düşünemiyorum.
We got off to a wrong start, and somehow or other we never got back on the right track.
Yanlış bir başlangıç yaptık ve şöyle ya da böyle bir daha da doğru yolu bulamadık.
Somehow or other Cora paid for Nick's life with hers.
Şöyle ya da böyle Cora Nick'in hayatını kendisininkiyle ödedi.
Well, I don't know. I had it, and somehow or other it fell out.
Bilmiyorum, bir şekilde düşmüş.
She must have had a bad feeling, somehow or other.
Bir şekilde, kötü bir şeyin olacağını hissetmiş olmalı.
We threw - somehow or other - a partisan Christmas party.
Bir şekilde, diğer partizanlarla Noel partisi yaptık.
From here we had to go on foot or ski, somehow or other.
Buradan yürüyerek ya da kayak yapmak zorundaydık.
Doomed to commit murder after murder... until somehow or other, she was found out.
Bir gün bir biçimde yakalanana kadar cinayet üstüne cinayet işlemeye mahkum biri.
You know, Lieutenant, it seems to me that, somehow or other, the law should be changed.
Biliyor musun, Komiser, bana öyle geliyor ki, şöyle ya da böyle, yasa değiştirilmeli.
I'll get by, somehow or other.
Ben bir şekilde başımın çaresine bakarım.
And I'm afraid somehow or other we've got to guard them all.
Korkarım ki öyle veya böyle... onları korumamız gerekiyor.
Somehow or other.
Öyle ya da böyle.
Somehow or other the poison was injected into her finger.
Zehir parmağından verilmiş.
But then somehow or other he got caught up in this.
Fakat sonra, her nasılsa..... sonra buna yakalandı.
Even if I want a fella, somehow or other I manage to get it screwed up.
Birini istesem biIe, bir sekiIde bozmay beceriyorum.
Been meaning to roust them out of here but somehow or other I just can't get around to it.
Onları buradan kovmayı düşünüyordum ama bir şekilde fırsat bulamıyorum.
For example, suppose you traveled into the past and somehow or other prevented your own parents from meeting.
Örneğin ; geçmişe döndüğünüzü farz ederek anne babanızın tanışmasını engellediğinizi düşünün.
You get more if you do it without a rubber, right? So, it could be that I somehow or other caught something.
Galiba böylece bir şey kaptım...
And that somehow or other she's come back to us, huh? Yeah.
- Ve bir şekilde bize geri döndü mü, ha?
Somehow or other, I don't think they'd hire him for a Latin American hit.
Öyle ya da böyle, onu Latin Amerikalı bir hedef için kiraladıklarını pek düşünmüyorum.
Somehow or other your client holds the key!
Olayın anahtarı müvekkilinizin yakınlarında bir yerde olmalı.
But look here, just suppose for argument's sake... that you, uh, abandoned a besieged town... and somehow or other, not long afterwards, you come back.
Ama bak, konuyla alakalı olduğu için söylüyorum, kuşatılmış bir şehri terkettin, ve bir şekilde, çok da geçmeden, geri döndün.
Somehow or other he got through it, but now he is in the eighth inning, facing a most dangerous hitter.
Bir şekilde bunu atlattı ama şu anda sekizinci seride ve en tehlikeli vurucu ile karşı karşıya.
Somehow or other, it came just the same!
Şöyle ya da böyle, geldi işte!
- somehow or other. - [Smattering of applause]
Öyle ya da böyle
Somehow or other, perhaps on a floating log, they reached the island of Madagascar.
Bir şekilde, belki de akıntıya kapılan kütükler üstünde Madagaskar'a ulaştılar.
Somehow or other.
Göründüğü gibi...
Somehow or other, in a meadow full of ants'nests, it can detect which one harbours a butterfly caterpillar, and this, it decides, is one of those.
Her nasılsa, karınca yuvasıyla dolu bir çayırda hangi yuvada bir mavi kelebek tırtılı olduğunu algılayabiliyor ve bu yuvanın onlardan biri olduğuna karar veriyor.
Somehow or other, pairs of individuals had to get together and the ways they have evolved in which to do so are quite extraordinary.
Öyle ya da böyle, iki ayrı birey bir araya gelmek zorundadır ve bu biraraya geliş esnasında geliştirdikleri yöntemler oldukça sıradışıdır.
And if we mark each flower as the moth drinks from it, it's clear that the moth somehow or other never does this.
Ve eğer güvenin nektar aldığı her bir çiçeği işaretlersek güvenin bunu yapmadığını açıkça görebiliriz.
If there's something out there we don't like... we can't really turn our backs on it... because we're co-creators somehow or other.
Eğer dışarıda beğenmediğimiz bir şey olursa... sırtımızı buna dönemeyiz, çünkü biz de yaratıcılarından biriyiz.
They don't have one, yet people, somehow or other, think that it might cause the same thing.
Bir tane bile yok! Ama yine de insanlar öyle ya da böyle, aynı şeye yol açar diye düşünüyorlar.
Somehow or other, these things can be combined in all sorts of ways to make people as complicated and bizarre as you or me.
Bir şekilde veya başka şekilde bu şeyler sen ve ben gibi insanları garip ve karmaşık yapmak için çeşitli yollarla birleştirilirler.
And so, Dokurobe, who kind of cunningly called himself "the god of thieves", somehow or other was able to obtain one of the four stones.
Bu şekilde Dokurobe,... kendini "Hırsızların Tanrısı" olarak adlandıran biri,... dört taştan birini ele geçirdi.
Somehow or other I dir? s what I know.
Öyle ya da böyle bana bilmek istediklerimi söyleyeceksin.
But somehow or other, camilla's connected to three homicides,
Ama her nasılsa, Camilla üç cinayetle bağlantılı.
Anyway, somehow or other,
Neyse, nasıl olduysa biz...
All we ask is that you bring this thing to a close somehow or the other.
Tek istediğimiz, artık bu işi bitirmeniz, öyle ya da böyle.
I knew one way or the other, somehow, I'd wind up seeing her that night.
Öyle ya da böyle, o gece onunla görüşeceğimi biliyordum.
- Somehow or the other we have to lock up the fake one and pull out the real uncle!
- Nasıl? - Ya öyle, ya böyle sahte amcayı hapsedeceğiz, gerçek amcayı da kurtaracağız!
Somehow or the other, just get there with Simran
Bir şekilde nasıl olacaksa olsun.
'I believe in fate,'so that person will find me, or we'll find each other somehow.'
Kadere inanırım ve o insanın beni bulacağına inanıyorum... -... ya da birbirimizi bulacağımıza.
Well, who's to say that it doesn't work the other way around, that the way someone feels can affect the weather, that the weather is somehow an expression of Holman Hardt's feelings or-or-or better still, the feelings that he's not expressing?
Birinin hisleri de havayı etkileyemez mi? Hava, Holman Hardt'ın hislerinin dışavurumu veya daha da iyisi ; dışa vuramadığı hisleri olamaz mı?
This entity or force somehow vectored off Chantara Gomez to attack this other woman.
Bu şey bu güç, Chantara Gomez'den öbür kadına bulaştı. Ona saldırdı.
Somehow or other...
Birşeyler yapacağım.
If you have your heart set on going to Met U. Or any other school, somehow, someway, your mother and I will make sure that you get to go.
Eğer gönlünde Met Ünv. veya başka bir okul varsa bir şekilde gitmeni sağlamak için annenle elimizden geleni yaparız.
Somehow or the other, I'll let you know.
Yada başka bir şekilde sana bilgileri vereceğim.
Iím curious how religion acquired this charm status that it has, compared to any of these other things. And somehow weíve all bought into it whether weíre religious or not.
Dindar olsak da, olmasak da bazen hepimiz çekiciliğine kapılabiliyoruz.
The only possibilities are some other folks found the money and are long gone or that school got up and moved somehow.
Ya başkası parayı buldu ve çoktan harcadı ya da okul başka yere taşındı.
other 127
otherwise 2890
others 288
other than me 25
other than that 315
other than you 19
other guys 25
other stuff 32
other way 57
other than 30
otherwise 2890
others 288
other than me 25
other than that 315
other than you 19
other guys 25
other stuff 32
other way 57
other than 30
other hand 20
other guy 20
other things 54
other people 123
otherwise known as 24
other one 18
other times 64
other girls 16
other side 97
somehow 1093
other guy 20
other things 54
other people 123
otherwise known as 24
other one 18
other times 64
other girls 16
other side 97
somehow 1093