English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Southern accent

Southern accent translate Turkish

119 parallel translation
So, as long as I work, you'll have to pardon my Southern accent.
Yani çalıştığım sürece güneyli aksanımı mazur görmen gerekecek.
You never did hear a Hungarian play played in a southern accent, did you?
Sen hiç güneyde güney aksanıyla oynanmış bir Macar oyunu duymadın, değil mi?
- I even left my Southern accent here.
- Güneyli aksanımı bile bıraktım burada.
She's got a southern accent like I got a southern accent.
Bendeki güneyli aksan gibi güneyli aksanı var.
You're doing a Southern accent?
Güneyli aksaniyla mi konusuyorsun?
HANNIBAL : ( IN SOUTHERN ACCENT ) Now hold on there, boys.
Orada durun çocuklar.
He was well dressed and had a southern accent.
İyi giyimliydi ve güneyli aksanıyla konuşuyordu.
[Southern accent] mr. Haney could have sold brian Some revivifying potion
Bay Haney kasasındaki kalan canlandırıcı ilaçlar için beynini satabilir.
[SOUTHERN ACCENT] " Peggy, I could've talked through anyone,
"Peggy, herhangi biriyle konuşabilirdim,"
Totally unbelievable Southern accent.
İnanılmaz bir güney aksanı.
[Southern accent] Damn, it's good to be home.
Evet, bize tekrar vurma lütfen.
[With A Southern Accent] lt's a press-on tattoo!
Baskılı dövme!
- [With A Southern Accent] lt's a press-on tattoo.
Yapıştırmalı dövme.
Southern accent...
Güney aksanlı.
- ( Southern accent ) Howdy partner.
Nasılsın ortak?
[Southern Accent] Quit-You kids knock it off.
Yeter-Siz çocuklar canımı sıkıyorsunuz.
The only thing keeping me alive is that cheesy Southern accent.
Beni ayakta tutan tek şey bu Güneyli aksanı.
" tells the tragic tale of Blanche DuBois ( with Southern accent ) :
Blanche DuBois'ın hüzün dolu hikayesini anlatıyor bize.
If I don't answer, use a southern accent and ask for the vegetarian special.
Başkası çıkarsa güney aksanıyla spesyal yemeği sor, tamam mı?
MAN WITH SOUTHERN ACCENT : Hey, Clim. Check out that old man and that funny looking boy by the camper.
Clem, şu karavandaki ihtiyarla komik tipli çocuğa bak.
Don't let the southern accent fool you.
- Güneyli aksanım seni yanıltmasın.
I plan to hear that Southern accent when she moans my name.
İsmimi söylerken ki, o Güneyli aksanını duymayı planlıyorum.
That dialect coach who helped you with a Southern accent.
- Güneyli aksanı için sana yardım eden aksan hocan.
[IN SOUTHERN ACCENT] I say, I say, my groin.
Kasıklarım diyorum!
( IN SOUTHERN ACCENT ) Howdy, y'all. If you don't like my song, I'll spray you with ink!
Eğer şarkımı beğenmezseniz mürekebbin kadar konuş.
- No, she needs a Southern accent.
- Hayır. Güneyli aksanına ihtiyacı var.
He was well-dressed. He had a southern accent. - L...
İyi giyimliydi ve güneyli aksanıyla konuşuyordu.
The bereaved often find a Southern accent very comforting.
Cenaze sahipleri bu tür konuşmalarla rahatlarlar.
It was just some guy with a Southern accent.
Güney aksanı olan biriydi
What, do you want a Southern accent?
Güney aksanını ne yapacaksın ki?
( In southern accent ) It's a cheese ball.
Peynir topu.
Only that he had light hair and a Southern accent.
Sadece açık renk saçlı ve güney aksanlı olduğunu söyledi.
Besides the Southern accent, what else do you remember?
Güneyli aksanı dışında ne hatırlıyorsun?
A Southern accent.
Güneyli aksanı.
( with southern accent ) : Uh, hey, uh, howdy, ladies.
Uçağımız pazar sabahı.
- I guess it was the southern accent, huh?
Sanırım güneyli aksanıydı, ha?
It was the southern accent.
Güneyli aksanıydı.
She had a charming Southern accent.
Çok şeker bir Güney ABD aksanı vardı.
( Marissa with Southern accent ) Sugar, I feel like we got transported to the set of "Ozzie and Harriet."
Tatlım, kendimizi "0zzie ve Harriet" in setine transfer edilmiş gibi hissediyorum.
Why are you speaking with a southern accent?
Neden güneyli aksanıyla konuşuyorsun?
Well, I feel like you got to at least talk with a Southern accent, man.
İçimden bir ses en azından güney aksanıyla konuşman gerektiğini söylüyor, ahbap.
I'm not gonna talk in a Southern accent.
Güney aksanıyla falan konuşmayacağım.
He busted me on my fake southern accent.
Sahte güneyli aksanımı yakaladı.
If she would have heard "Savannah's" terrible southern accent that night... She'd have a vendetta against you instead of me.
Eğer o gece Savannah'nın berbat güneyli aksanını duysaydı bana değil sana güderdi kan davasını.
I think he had a Southern accent.
Güneyli aksanıyla konuşuyordu.
I see from your accent that you're Southern Canadian
Aksanınızı biliyorum, Güneylisiniz. Bu doğru.
( southern Accent ) TREMAIN.
- Ben de, Bayan... Tremain.
Or maybe you were a Southern belle with the big hoop skirt and weird accent!
Belki de güneyli, çember etek giyen,... tuhaf şiveli bir hatun dun!
( SOUTHERN ACCENT ) Man, you fat!
Şişko!
That morning I went in... it's the first time I'd ever done the Southern accent. I hadn't practiced it.
Daha ne bekliyorsunuz yahu?
He had a Southern accent?
Güneyli aksanı mı vardı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]