Strip him translate Turkish
197 parallel translation
His coat... strip him!
Ceketini çıkarın!
Strip him of his clothes.
Elbiselerini çıkarın.
- Do we strip him?
- Onu soyalım mı?
Strip him and stake him out.
Onu soyup kazıklara bağlayın.
Strip him of his rank!
Rütbelerini sökün!
Okay, strip him down, look in his eyes, look in his ears, look in his nose... and have him bend over and touch his toes and look up there.
Tamam, soyun, gözlerine bakın, kulaklarına bakın, burnuna bakın... ve parmak uçlarına değinceye dek eğip orayada bakın.
Seize him and strip him.
Yakalayın onu ve cüppesini çıkarın.
- Strip him!
- Soyun!
We beat him up, strip him, take his money and put him on a bus.
Onu dövüp soyalım, parasını alalım ve bir otobüse bindirelim.
Take him in the back, strip him.
Arkaya götür.
Strip him!
Soyun onu!
- Because when I get back I want to strip him of every ounce of human dignity.
- Çünkü geri geldiğimde bu adamda insanlıktan eser bırakmayacağım.
Strip him.
Hadi soyun onu.
Strip him, throw everything out.
soy onu, herşeyi at.
Strip him down.
Soy onu.
Strip him!
Üzerindekileri alın!
To make a student cry, to embarress him, to strip him of his dignity in front of his classmates, is not right.
Bir öğrenciyi ağlatmak, utandırmak arkadaşlarının önünde gururunu kırmak doğru değildir.
We'll find out when we strip him.
Biz, onu soyduğumuz zaman bulacağız.
– Now the fucking Krauts'll strip him.
- Kahrolası Almanlar onu soyacak.
Benny didn't strip his M1 fast enough for Stryker, so he turned him in.
Benny M1'ini yeterince hızlı çıkaramadığından, Stryker rapor etti.
Strip this man to the waist and tie him to a wagon wheel.
Şunun üstünü soyun ve bir arabanın tekerine bağlayın.
- I just have. Tore a strip off him.
Bir şeridini aldım.
I met him at a nightclub on the Strip.
Onunla bir gece klübünde görüşmüştüm.
Travis, take this pony to the corn crib and strip the saddle gear off him.
Travis, evlat, bu yaşlı atı yemliğe götür ve eyer takımını indiriver.
I told him I wanted to see all the strip-teasers in the joint.
Ona klüpteki tüm striptizcileri görmek istediğimi söyledim.
I shan't half tear him off a strip.
Ona kızmayacağım.
Let's strip him off.
Yardım etsek mi ne yapsak?
The last I saw him, he was outside of the Hamburger Hamlet on the Strip.
Son gördüğümde Sunset Strip'te hamburgercinin önünde oturuyordu.
For this purpose they did not strip his viscera as was the rule and thanks to a special balm they could keep him intact.
Bu amaçlar organlar şeritle kaplanmadı, ve özel bir merhem sayesinde onu sağlam tutmuş olabilirler.
I'm also to strip Livia's apartments of their valuables and send them to him by road.
Livia'nın mülklerinde değerli ne varsa toplayıp karadan ona göndereceğim.
Wanted to strip-search the boat, but I talked him out of it.
Her köşeyi aramak istiyordu, ama onu vazgeçirdim.
Did you try on your new dress for him? So he could strip it off you in a cheap hotel room?
- Ucuz bir otel odasında çıkarsın diye... elbiseyi onun için de denedin mi?
As soon as we're finished here, I want him taken to the safe house, strip-searched again and locked up, and then I don't want anyone within ten feet of him.
Buradaki işimiz bitince onun güvenli bir eve götürülmesini baştan aşağı tekrar aranmasını ve kilitlenmesini istiyorum.
I'd be happy to strip-search him.
Onu soyup aramaktan hiç çekinmem.
As early as age 14, his stepfather was repeatedly raped her, - mother and 18-year-old husband were abandoned him, and he had been sold - strippauskerhoon with men - such as Billy Canton pumped him drugs, and used.
14 yaşındayken, üvey babası tarafından defalarca tecavüze uğradı, - annesi terk etti. 18 yaşındaki biriyle evlenip terk edildi - ve bir strip kulübünde satıldı - Billy Canton gibi bir adam onu uyuşturucuyla doldurdu.
We'll give him a full-body strip search.
Çırılçıplak soyup arama yapacağız.
Within a few years, he had... every casino on The Strip trying to copy off of him.
Birkaç yıl içinde... Las Vegas kumarhaneleri onu taklit etmeye başlamıştı.
He made you strip naked before him!
Seni karşısına alıp çıplak soyundurdu, hı?
Mimsie Stanshope has him over all the time and I don't just mean to strip her entryway.
Mimsie Stanshope sürekli onu çağırır. Her seferinde antresine parke döşettiğini sanmıyorum.
Tell him we're discussing an unemployed actor's death at a Sunset Strip motel.
İşsiz bir oyuncunun moteldeki ölümünü araştırdığımızı söyleyin.
Did you strip-search him?
Onu kurtarın doktor.
Let him loose in this apartment, he'll strip it!
Bu evin içine salın, soyup soğana çevirir!
I fully expect him to step on stage, say he's old, hot and strip to his underwear.
Onun da, hava sıcak oldu diye iç çamaşırlarıyla kalmasını bekliyorum.
Strip that stuff off and check him for intelligence.
Soyun şunu, istihbaratın işine yarayacak bir şey var mı bakın!
Strip and check him.w
Çıkar ve onu incele.
Let's put him on a monitor and get a strip.
Monitöre bağlayıp grafi alalım.
I would laugh at all my husband's jokes, strip off my clothes, have my way with him and then put on Tv.
Ne yapardın? Kocamın esprilerine güler,.. ... soyunur, onunla birlikte olur sonra TV izlerdim.
Tell him about the fag strip joint.
- Söyle ona, Bobby. Homoların sitriptiz klübünü anlat ona.
Anyway,... I just had to strip off,... dance with them,... and, when I was told to,... piss on top of him.
Herneyse, Striptiz yaptım, onlarla dans ettim, ve, herifin üzerine işemem gibi, bir istekte bulundular.
We've gotta strip this place down to the floorboards... until we find a lead on him.
Bu yerin her bir köşesini delil bulana kadar araştırmalıyız.
I got him to strip your powers, to make you vulnerable.
Onun güçlerini almasını, seni zayıflatmasını sağladım.