English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sure you did

Sure you did translate Turkish

1,645 parallel translation
I'm sure you did, Tommy.
Yaptığına eminim Tommy.
And I wanted to make sure you did, too.
Senin de beni sevdiğini göstermeni istiyorum.
I'm sure you did just fine without me.
Eminim, bensiz de iyiydiniz.
Sure you did.
Eminim yapmışsındır.
I'm sure you did, at the time.
Eminim o zamanlar öyleydin.
I'm sorry the war Office couldn't come up with something, but I'm sure you did your best.
Savaş ofisinin bir iş vermemesine üzüldüm. Ama elinden geleni yaptığın kesin.
- Yes, I'm sure you did.
- Evet, eminim öyle düşünmüşsündür.
I just wanted to be sure you did.
Sadece emin olmak istedim.
I'm sure you did all you could to help your pal Pauline.
Kankan Pauline için elinden geleni yaptığına eminim.
Sure you did.
Tabii ki sordun.
Sure you did.
Kesin öyledir.
See, I'm sure you did a great job, but that's why you're gonna have some real trouble convincing me to do it again.
Gördün mü, eminim harika bir iş çıkardın ama yine de beni, bunu yeniden yaptırmaya ikna etmen çok zor olacak.
* You Sure What I Did * And Then I Wasn't, I Just Kept... Not Telling You.
Ama sonra olmadığımı anlayınca sana söyleyemedim.
Well, I'm Sure When He Was Supposed To Be Filing Them, He Was In Some Hotel Doing To You What Sebastian Just Did To Me.
Eminim belgeleri onaylatması gerektiği zaman seninle bir otel odasında Sebastian bana ne yaptıysa sana onu yapıyordu.
I am quite sure that Kenny did not hit you.
Kenny'nin sana vurmadığından kesinlikle eminim.
It's a lucky thing you did because he would've killed you too. That's for sure.
İyi ki de almışşınız yoksa şimdi siz de ölmüş olucaktınız.
If you're sure you were with Hartmann all weekend why did you call his mobile several times on Saturday?
Tüm hafta sonu Hartmann'la olduğunuza eminseniz Cumartesi günü neden defalarca telefon ettiniz?
To our daughter, who stuck it out, who toughed it out who kicked some serious ass. - You're right. - Sure did.
Kimi zaman batıp çıkan, Kimi zaman kaya kadar sağlam ve pek çok kişinin canını okuyan, Kızımıza.
Kept tabs on him at camp, sure. - Part of my duties. - How long did you watch ray for.
Onu kampta gözetim altında tutmak görevimin bir parçasıydı.
I'm sure he only did it so he could capture you himself.
Bunu sırf, seni kendisi yakalasın diye yaptığına eminim. Evet.
You sure did.
Elbette.
- Congratulations, you sure did.
- Tebrikler, beni yendin.
- You sure did, Booky.
Şimdi işimize bakalım!
You sure did, Booky.
İşimize bakalım.
Maybe you did give me a wedgie, and sure my head is no stranger to the raging waters of the third floor toilets.
Belki donumu kafama geçirdin ve elbette kafam üçüncü katın tuvaletine o kadar da yabancı sayılmaz.
I wouldn't be so sure, he did it with you.
O kadar emin olma. Seninle de yaptı.
Did you try the Ova-Sure?
Ova-Sure'u denedin mi?
Yeah, are you sure you two aren't stopping off and buying a fish, like you did last time?
Tabi, siz ikiniz geçen seferki gibi bir balıkçıya uğramış olmayasınız?
Yeah, you sure did.
Evet, eminim.
You did not have me the moment that we met because I wasn't even sure that I liked the fact that your staff talked about you behind your back at the dessert table.
Beni tanıştığımız zaman elde edemedin Çünkü gerçekten pek emin değildim personelin arkandan tatlı masasında konuşuyorlardı.
Yeah, you sure did that.
Evet, bunu yaptın da.
You sure did, man.
Ağacı kurtardın.
did you expect me to just let you waltz in here without making sure who you are?
Kim olduğundan emin olmadan elini kolunu sallaya sallaya buraya girmene izin vereceğimi mi sandın?
I sure did. How could you tell?
Evet, nasıl anladın?
Well, you sure do act weird sometimes, because you'd think after what we did you'd be a little more happy to see me.
Yaptığımız şeyden sonra, beni gördüğüne biraz sevinmen gerekmez mi?
You have a right to choose, but I'm not sure you ever did.
Seçme hakkın var. Ama şu ana kadar bunu yaptığını sanmıyorum.
Sure did miss you.
Elbette seni özledik.
When you have success, without really thinking about it, when you're very young and you're not quite sure how you did all that,
Üzerinde düşünmeden başarı kazandığın zaman eğer gençsen ve bu başarıyı nasıI kazandığını da bilemiyorsan
Did you want to try it on, just to make sure it fits?
Uyduğuna emin olmak için denemek ister miydiniz?
Whatever it is you did, I'm sure you'll fix it.
Her ne yaptıysan, eminim düzeltmenin bir yolunu bulursun.
It's good Oliver showed up when he did, then you knew for sure.
O ortaya çıktığında, Oliver'ın gelmesi iyi olmuş. Böylece emin olmuşsundur.
Are you sure? Because I did go through all the trouble of stealing it.
Emin misin çünkü çalmakla o kadar uğraştım.
Yeah, you sure did.
Evet, söyledin.
Sure we do. Tell us what you did out there.
Bize orada yaptıklarını anlat.
Even if you did do this, I'm sure you had a reason
Bunu yapmis olsan bile, eminim bir nedenin vardir - -
Wow, Tray, you really saved us from that crowd, yo. You sure did, man.
- Tray. bizi kalabalıktan kurtardın.
You sure did.
- Kesinlikle kurtardın.
I'm still not sure why you did it, though.
Yine de neden yaptığını halen anlayabilmiş değilim.
You didn't even like him. Sure, I did.
- Tabii ki severdim.
Well I found you, John Chase, and I'm sure glad I did.
Seni buldum John Chase, ve buna çok memnunum.
Are you sure these aren't the same vandals who did the spray-painting?
Spreyle yazıyı yazanlarla aynı kişiler olmadıklarına emin misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]