English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tell him i'm sorry

Tell him i'm sorry translate Turkish

230 parallel translation
Tell him I'm sorry he couldn't make it.
Gelemediği için üzgün olduğumu ilet.
Tell him I'm sorry
Ona üzüldüğümü söyleyin.
I'm sorry, Bob. Tell Frank I'll write to him from California.
Frank'e, oradan yazacakmış, deyin.
I wish I could tell him I'm sorry.
Keşke ona üzgün olduğumu söyleyebilseydim.
Please be kind enough to tell the manager this suitcase is of no interest to me... and I'm sorry to have troubled him.
Müdüre lütfen bildirir misiniz, bu valizin benimle bir ilgisi yok... Rahatsız ettiğim için özür diliyorum.
Tell him I'm sorry.
Ona üzgün olduğumu söyle.
Tell him I'm very sorry.
Ona çok üzgün olduğumu söyle.
Tell him I'm sorry.
Ona özür dilediğimi söyle.
I'm sorry, Eddie, but I did not know what to tell him.
Özür dilerim, Eddie, ama ona ne diyeceğimi bilmiyordum.
I'm sorry. I'll tell him. Hello?
Biliyorum, söylerim.
I'm sorry to hear that, senor, I will return to Don Pedro and tell him his generous offer has been rejected.
Bunu duyduğuma üzüldüm, bayım, Don Pedro'ya geri döneceğim ve cömert teklifinin geri çevirildiğini söyleyeceğim.
Would you please tell him that I'm sorry about his nose.
Burnuna vurduğum için özür dilediğimi söyler misiniz ona lütfen?
Tell him I'm sorry it's overpriced.
Pahalı olduğu için üzgün olduğumu söyle.
Tell him I'm sorry, but I'll slay him with one stroke.
Zavallı adamı tek bir darbeyle öldüreceğim.
Tell your father I'm sorry I missed him.
Babana onu göremediğim için üzgün olduğumu söyle.
Call Phil and tell him I'm sorry.
Phil'i ara, üzgün olduğumu söyle.
Tell Agee I'll call him tonight. Sorry I couldn't make it, okay? Okay, okay.
Gelemediğim için özür dilediğimi, bu gece onu arayacağımı söyle.
Hoss, I got to see him and tell him I'm sorry about all that back there.
Hoss, onu görüp olanlar için özür dilemem gerek.
I'm sorry, but I had to tell him.
Üzgünüm, ona söylemem gerekti.
By the way... call him and tell him I'm sorry... that it won't happen again.
Herneyse onu arayıp, üzgün olduğumu söyleyin tekrar olmayacağını da.
I'm sorry, but tell him I don't have time.
Kusura bakmasın, zamanımın olmadığını söylersin.
If something happens and we have to stay, will you tell my dad I'm sorry I made him angry, and... that I miss him? You will tell him that.
Bir şey olur da bizi burada bırakmanız gerekirse, babama onu kızdırdığım için özür dilediğimi ve... onu özlediğimi söyler misiniz?
I need to tell him I'm sorry and that I want to pay for it.
Özür dilemek ve masraflarını ödemek istiyorum.
Tell Spencer I'm sorry about last night and I shouldn't have kicked him out.
Spencer'a söyle geçen gece için üzgünüm ve onu kovmamalıydım.
Tell him I'm sorry? I can't give out that fuckin'information?
" Kusura bakma sana bu bilgiyi veremem.
tell him I'm sorry.
ona üzgün olduğumu söyle.
Just tell him I'm sorry.
özür dilerim. lütfen ona ilet.
I wanted to tell him I'm sorry.
Ondan özür dileyecektim.
Tell him I'm, uh, sorry if I inconvenienced anything, you know?
Münasebetsizlik ettiysem ona üzgün olduğumu söyle. - Bilirsin?
Tell him I'm, uh, sorry if I inconvenienced anything. - You know?
Münasebetsizlik ettiysem ona üzgün olduğumu söyle.
Tell him I'm sorry.
- Üzgün olduğumu söyleyin.
Tell him I'm sorry, I blew it.
Ona üzgün olduğumu... beceremediğimi söyleyin.
I'm sorry I could not tell him the truth.
Ona gerçeği söyleyemediğim için çok üzgünüm.
Tell him I'm sorry and I'm on my way.
Üzgün olduğumu söyle, geliyorum.
Could you tell him I'm sorry and I'll make it up to him?
Onunla görüşemediğim için üzgün olduğumu söyler misiniz lütfen?
Could you tell Louis one day that I love him, and that I'm sorry about things?
Günün birinde Louis'e onu sevdiğimi ve olanlar için üzgün olduğumu söyler misin?
Tell him I'm sorry I didn't bring back the Republic.
Cumhuriyet işini beceremediğim iç in üzgün olduğumu söyle.
I'm sorry to hear... Well, you probably better tell him that yourself, OK?
Bunu duyduğuma üzüldüm, ona kendin söylemen daha iyi olur.
Tell him I'm sorry.
Ona üzgün olduğumu söyleyin.
Tell Agee I'll call him tonight, and I'm sorry I couldn't make it.
Gelemediğim için özür dilediğimi, bu gece onu arayacağımı söyle.
Tell him that I'm sorry.
Ona özür dilediğimi söyle.
Tell him I'm sorry.
Üzgün olduğumu ona söyle.
You tell Pete I'm sorry I missed him
Pete'e onu göremediğimi için üzgün olduğumu söylersin.
Tell Him I'm sorry.
Üzgün olduğumu söyle Ona.
Can you tell him I'm sorry... for the things I've done, that I fucked up?
Ona özür dilediğimi söyler misin? Yaptıklarım için. Her şeyi rezil ettiğim için?
Tell him I'm sorry, Pek!
Ona üzgün olduğumu söyle, Pek!
I just thought that Michael was in danger... and that I'd better tell him. Look, I'm sorry.
Bak, Üzgünüm.
Why can't you tell him? I'm sorry.
Neden ona sen söylemiyorsun?
Can i talk to him and tell him i'm sorry?
Onunla konuşup üzgün olduğumu söyleyebilir miyim?
Would you tell him that I'm sorry too?
Ona da üzgün olduğumu söyler misiniz? Unutun gitsin.
John? John, I'm sorry, but you have to tell him.
John, kusura bakma ama ona söylemek zorundasın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]