The leader translate Turkish
6,173 parallel translation
He was the leader of the misfit toys... he wasn't one of them.
O uyumsuz oyuncaklarının lideriydi, onlardan biri değildi.
Kai wanted to be the leader, but that wasn't possible if Lukas and Olivia were alive.
Kai lider olmak istedi ama Lukas ve Olivia hayattayken bu imkânsızdı.
You're the leader of a white supremacist group, correct?
Beyaz üstünlüğünü koruyan bir grubun liderisiniz değil mi?
I'm the chief of police, and the leader of The Guard.
Aynı zamanda da Muhafızların lideriyim.
- be the leader?
- mi söylüyorsun yani?
But if I'm the leader...
Ama eğer ben lidersem...
- Well, I'm supposed to be the leader, but I don't know how to get home.
- Bir lider olmam gerekiyor ama eve nasıl döneceğimizi bilmiyorum.
Trekking back to earth in the leader's ship.
Lider'in gemisiyle dünyaya doğru yolculuk ediyoruz.
The leader : Leader's log.
Lider'in seyir defteri.
( the leader laughing ) Bravo. It was worth it for me to say,
Bravo. bunu demek için beklememe değdi :
'kay, bye. The leader :
Tamam görüşürüz.
Joey Nolan... he seems to be the leader of the group.
Joey Nolan... grubun liderinin o olduğunu sanıyorum.
The leader of the cargo smuggling ring turned himself in at the eight-three.
Kargo kaçakçılığı çetesinin lideri 8-3'te teslim oldu.
In our coven, Kai wanted to be the leader, but that wasn't possible if Lukas and Olivia were alive.
Kai, meclisimizin lideri olmak istemişti. Ama Lukas ve Olivia hayattayken bu mümkün değildi.
Joey seems to be the leader of the group.
Joey grubun lideri gibi duruyor.
All along the riverbed, others are following the leader's example and digging their own drinking wells.
Nehir yatağı boyunca diğerleri de lideri örnek alıyor ve kendi içme suyu kuyularını kazıyorlar.
In meerkat society, the success of the troop depends on decisions made by the leader.
Mirket toplumda sürünün başarısı liderin verdiği kararlara bağlıdır.
You know the leader of this movement.
Bu hareketin arkasındaki lideri biliyorsun.
How many times have I told you when there's a lie already in motion. Always follow the leader. Never add new information.
Sana kaç kere daha ortada bir yalan varsa daima lidere uyman gerektiğini, yeni bilgiler üretmemeni söyleyeceğim?
They believe that the leader, Bruce Loomis, can cure them or protect them from...
Liderleri Bruce Loomis'in onlara şifa verdiğine ya da şeyden koruduğuna inanıyorlar...
- And it says that the leader of the cult can teach his followers how to fly, that he can predict the future, that he can read minds, and it says,
- Tarikatın liderinin müritlerine uçmayı öğrettiği, geleceği gördüğü ve zihin okuduğu yazıyor ve şöyle diyor,
She sees me as the leader of the pack helping all the injured, poor, weak wolves.
Beni yaralı fakir kurtlara yardım eden sürünün lideri olarak görüyor.
You were sent to protect me by John Connor, the leader of the Resistance.
Direnişin lideri John Connor tarafından beni korumak için gönderildin.
Look, I know you think you're here so you can just lock me in a room until I give birth to the leader of the Resistance.
Beni bir odaya kapatıp Direniş liderini doğurmamı beklemek için... -... burada olduğunu sanıyorsun.
I suggest you go back down, reassure the men, the leader, and don't ever, ever abuse the privilege of family with me again...
Sana aşağı inip, adamların şüphelerini ve endişelerini tekrar gidermeye çalışmanı ve bir daha aile imtiyazımızı kötüye kullanmamanı öneriyorum.
And one of the pioneers of gangster rap, as the leader of the group N.W.A has revealed he has AIDS...
Gangsta rap'in öncülerinden biri, N.W.A grubunun lideri AIDS'e yakalandığını açıkladı.
If your country doesn't accept me as its new leader, I'll just dissect New York like I dissected the Avengers.
Eğer ülken beni yeni liderleri olarak kabul etmiyorsa İntikamcılar'ı parçaladığım gibi New York'u da parçalarım.
Now, Artem Dedekian was the Armenian group's leader at the time.
Artem Dedekian o zamanlarda Ermeni grubunun lideriydi.
All right, leader. What's the deal?
Pekala Lider, neler oluyor?
My father, the great coven leader who treated me like crap for 22 years and then locked me here.
Babam. 22 yıl boyunca bana bir hiçmişim gibi davranan yüce meclis lideri beni buraya mahkum etti.
It's strange... though you never set out to be, you are the most visible Protestant leader in France.
Bu çok garip... sen istemesende, şu anda Fransa'da en ünlü Protestan lider sensin.
The way I ordered you to as leader of the task force.
Sana emrettiğim üzere, Tim'in lideri olmak üzere.
We've got leader locked up on the ship.
Lider'i gemiye kilitledik.
And star-lord, the half-human leader of the bunch.
Ve Star Lord, ekibin yarı insan lideri.
Because France needs a strong Catholic leader to hold the nation together.
Çünkü Fransa'nın güçlü bir Katolik lidere ihtiyacı var.
Leader of the Protestants in this region.
Bu bölgedeki Protestanların lideriyim.
The Protestant leader seemed genuine in his desire for peace.
Konuştuğum Protestan lider, oldukça barış yanlısı bir adamdı.
Or perhaps your friend, their leader, or one of the peaceful Protestants
Belki de arkadaşın olan lideri, ya da barış yanlısı olan Protestanları
Did you find the Protestant leader, Jacob?
Protestan lider Jacob'ı buldunuz mu?
If I survive, you'll be dating the all-powerful leader of the Gemini coven, and if I don't, you can date Luke.
Eğer hayatta kalırsam Gemini Meclisi'nin yüce lideri ile çıkıyor olursun. Ölürsem de Luke ile çıkarsın artık.
And Guard leader and working on a way to actually cure The Troubles.
Muhafızlara liderlik de ediyorsun. Ayrıca sorunları gerçekten tedavi edebilmenin yolunu arıyorsun.
But the bachelor leader reaches the cliff top and grinds his teeth in response.
Ama bekârların lideri uçurum üstüne ulaşıyor ve yanıt olarak o da dişlerini biliyor.
He targets the bachelor leader.
Bekârların liderine saldırıyor.
As leader, I had no choice, and believe me, it's a responsibility that... It unsettles that I've got to leave a man in the field.
Lider olarak başka bir seçeneğim yoktu ve inanın bana bu sorumluluk beni huzursuz ediyor ama cephede bir adamı bırakmam gerekiyor.
'On one side, a new wave of modernist revolutionary scientists'and their leader, the brilliant Danish physicist, Niels Bohr.
Bir tarafta yenilikçi devrimci bilim adamları ve onların lideri, zeki Danimarkalı fizikçi Niels Bohr.
And they found a natural leader in the most powerful man in science.
Ve kendilerine bilimin en güçIü insanını lider olarak seçmişlerdir.
Sometimes a leader has to do what's good for the country, whether the people want it or not.
Bazen bir lider, halk istese de istemese de ülke için iyi olanı yapmalıdır.
Pops had all these files about John the military leader, but... What was he like?
Moruk'un askeri lider John hakkında dosyaları vardı ama nasıl biriydi?
You see, even the best leader sometimes he must be knowing how to be a follower.
Gördüğün gibi en iyi lider bile bazen nasıl itaat edilir bilmek zorundadır.
Subprime mortgage lender New Century Financial, once the industry leader, by the way, filed for bankruptcy.
İpotek erimesi bugün de devam etti. Eski sektör lideri eşik altı ipotek kurumu New Century Financial iflasını duyurdu.
I'm the Local Party Leader here At your service
Buradaki Lokal Partinin lideriyim. Emrinizdeyim.
leader 144
leaders 20
leadership 32
the lord is my shepherd 76
the little mermaid 17
the lights are on 28
the lord be with you 29
the leg 22
the line 46
the last one 115
leaders 20
leadership 32
the lord is my shepherd 76
the little mermaid 17
the lights are on 28
the lord be with you 29
the leg 22
the line 46
the last one 115
the liar 16
the last few days 25
the lights went out 23
the lord works in mysterious ways 23
the legend 36
the last 153
the last time you were here 18
the letter 112
the love of my life 42
the longer we wait 44
the last few days 25
the lights went out 23
the lord works in mysterious ways 23
the legend 36
the last 153
the last time you were here 18
the letter 112
the love of my life 42
the longer we wait 44