To be completely honest translate Turkish
178 parallel translation
Well, sure, nothing would beat ending this mess in a peaceful manner, but to be completely honest, I doubt they'll talk to us.
Tabii, bu meseleyi barışçıl bir şekilde çözebilsek iyi olur ama tamamen dürüst olmak gerekirse, bizimle konuşacaklarını sanmam.
Under the circumstances, I would advise him to be completely honest... and reveal everything.
Bu şartlar altında tamamen dürüst olmasını ve... her şeyi açıklamasını önerirdim.
I want to be completely honest and get this off your chest.
Tamamen dürüst olmak ve göğsünden çıkarmak isterim.
Well, we're gonna have to be completely honest with each other.
Ama birbirimize karşı tamamen dürüst olmamız gerekli.
No, I don't expect guys to be completely honest with me.
Hayır erkeklerin tamamen dürüst olmasını beklemiyorum.
Agent Mulder, as a doctor, I always find it best to be completely honest and open..... with my patients, no matter how unpleasant the information.
Ajan Mulder, ben bir doktor olarak en iyisi hastalara her şeyi açık ve samimi olarak söylemektir derim,... vereceğim bilgi ne kadar kötü olsa bile böyle düşünürüm.
And to be completely honest, sir, I have no brother.
Ve efendim, tüm dürüstlüğümle itiraf ediyorum, benim kardeşim yok.
To be completely honest, there are some things about her that I, I don't understand.
Dürüst olmam gerekirse hala bazı şeyleri anlamış değilim.
And to be completely honest, you probably won't be offered a command on your own after this.
Ve samimi olmak gerekirse, bu olayın ardından sana kendi kumandanı vermeyeceklerdir.
Fern, I need you to be completely honest with us.
Fern, senden bize dürüst davranmanı istiyorum.
To be completely honest, which you know I'm not comfortable being Cindy...
Mark, dürüst olmak gerekirse, ki bilirsin ben Cindy...
I just want to be completely honest with you, Isabel.
Seninle tamamen dürüst olmak istiyorum, Isabel.
How much alcohol do you need to be completely honest?
Tamamen dürüst olman için ne kadar içmen gerekiyor?
And to be completely honest, he's not that good in bed.
Ve yatakta da pek iyi değil.
To be completely honest, he sort of gave me the creeps.
Açık olmak gerekirse beni ürpertiyordu.
You know, if I'm to be completely honest with myself,
Eğer daha dürüst olmam gerekirse,
I'm going to be completely honest with you, Planet Express ship.
Sana karşı tamamen dürüst olacağım, Planet Express Gemisi.
I have to be completely honest with you, Nell.
Seninle çok dürüst olmam gerekiyor Nell.
I want you to be completely honest with me.
Bana karşı tam anlamıyla dürüst olmanı istiyorum.
Ulrik, want to be completely honest with you.
Ulrik, seninle açık konuşmak istiyorum.
I've never had the urge to be completely honest with anyone until you.
Senden önce hiç kimseye karşı içimden tamamen dürüst olmak gelmemişti.
You want me to be completely honest with you?
Sana karşı tamamen dürüst olmamı ister misin?
But to you, i always want and always try to be completely honest.
Fakat sana karşı her zaman tamamen dürüst olmayı deniyorum ve bunu isteyerek yapıyorum.
- We need you to be completely honest.
- Dürüst olmanıza ihtiyacımız var.
But you might not want to be completely honest.
Ama tamamen dürüst olmak istemeyebilirsin.
Which, to be completely honest, I can't blame her.
Dürüst olmak gerekirse, onu suçlamıyorum.
I need you to be completely honest with me now.
Bana karşı tamamen dürüst olmanı istiyorum.
And, to be completely honest, I never thought much of you.
Açıkçası senin için hiç iyi şeyler düşünmedim.
Chloe, I need you to be completely honest with me.
Chloe, bana karşı dürüst olmalısın.
You see, this is one of them rare moments where your ass get a chance to be completely honest.
Görüyorsun ya, bu benim istediğim bişey Ve bu şansın karşısında kesinlikle dürüstüz
I was young, I didn't know who I was. And to be completely honest, I was just afraid of being alone.
Gençtim, kendimi tanımıyordum ve dürüst olmak gerekirse yalnız olmaktan korkuyordum.
It's just... you know, with Dick there... for a friendship to work, you have to be completely honest, which is something I have absolutely no problem with.
Biliyorsun ki Dick evdeyken... ArkadaşIığın sürmesi için tamamen dürüst olmak gerekir benim bu konuyla ilgili hiç sorunum yok ama sen...
I want to help, but to do that, I'm gonna need you to be completely honest and spontaneous with your answers.
Yardım etmek istiyorum, ama bunu yapabilmem için tamamen dürüst olman gerekiyor, ani cevaplar vermelisin. Anlıyor musun?
I have to be completely honest with you.
Size karşı tamamen dürüst olmam gerek,
- I have to be completely honest with you. - Mm-hm.
Sana karsi dürüst olacagim.
Uh, someone very wise, uh, my brother, once told me that if you want to be completely honest, sing.
Çok zeki birisi, eee, ağabeyim eğer gerçekten dürüst olmak istiyorsan şarkı söyle demişti
So, to be completely honest, I do need a favor. Ah.
Dürüst olmak gerekirse seni görmek istiyorum.
Milo, to be completely honest I don't know what I feel.
Milo, dürüst olmam gerekirse, ne hissettiğimi bilmiyorum.
To be completely honest...
Dürüst olmak gerekirse...
Bryan, I need you to be completely honest with me.
Bryan, bana doğruyu söyle.
- Before I ask you to be honest with me, perhaps I should be completely honest with you.
- Bana karşı dürüst olmanızı istemeden önce, sanırım size tamamen dürüst olmam gerekiyor.
The man we send must be completely reliable, to say nothing of being honest.
Göndereceğimiz adam tamamen güvenilir olmalı, dürüstlüğünden söz etmeye bile gerek yok.
And I don't want you to feel that you can't be... completely honest with me... because marriage needs to be based on openness and trust... as well as basic sexual compatibility.
Ve beni üzmemek için dürüstlüğünden ödün vermeni istemiyorum çünkü evlilik güven ve açık sözlü olmayı gerektirir tıpkı ten uyumu gibi....
To be perfectly honest, I don't completely trust her.
Açıkçası efendim, ona tam olarak güvenmiyorum.
But to win this case, you have to trust me and be completely honest.
Ama başarmak için bana güvenmemiz ve her şeyi açık açık konuşmamız lazım.
You know, maybe it's a little rash, but to be perfectly honest if two people do something they both want to do that's completely natural, I don't exactly think that's crazy.
Belki biraz aceleci olabilir ama dürüst olmak gerekirse iki insan yapmak istedikleri bir şeyi yapıyorsa bu çok doğal bir şeydir. Bunun çılgınca olduğunu düşünmüyorum.
Martha... if you really want me to help, you've gotta be completely honest with me.
Martha eğer yardım etmemi istiyorsan, bana karşı tamamen dürüst olmalısın.
I'm going to be completely and totally honest with you guys.
Ben...
It took a little time and distance for me to realize how much it means to me... to have you in my life and I know that we can be completely honest with one another.
Sana sahip olmanın ne anlama geldiğini anlamak için biraz zaman geçmesi ve uzak durmamız gerekiyormuş ve birbirimize dürüst olabiliriz.
Martin went from being a new guy from Stamford to a convict, to my friend, back to a convict, then to kind of a nuisance, actually, if we can be completely honest.
Martin, Stamford'dan gelen yabancıdan bir sabıkalıya dönüştü, sonra bir dosta, sonra tekrar bir sabıkalıya. Daha sonra da açıkçası baş belasının tekine ve son olarak da dürüst olmak gerekirse vazgeçenin önde gidenine.
Maybe I don't wanna expose myself to her completely, be honest with her, because I'm afraid of hearing what she has to say about her own past.
Belki de onun geçmişiyle yüzleşmeye hazır değilim.
to be continued 170
to be honest 1950
to be on the safe side 18
to better days 18
to be loved 19
to bed 99
to be more precise 22
to be blunt 18
to be or not to be 51
to be quite honest 33
to be honest 1950
to be on the safe side 18
to better days 18
to be loved 19
to bed 99
to be more precise 22
to be blunt 18
to be or not to be 51
to be quite honest 33
to be happy 39
to be with you 30
to begin with 126
to be honest with you 224
to be fair 354
to be free 36
to begin 33
to be perfectly honest 76
to be frank 90
to be clear 133
to be with you 30
to begin with 126
to be honest with you 224
to be fair 354
to be free 36
to begin 33
to be perfectly honest 76
to be frank 90
to be clear 133
to be sure 151
to be specific 31
to be precise 156
to be 126
to be alone 26
to be married 16
to be safe 60
to be exact 289
to be truthful 21
to be specific 31
to be precise 156
to be 126
to be alone 26
to be married 16
to be safe 60
to be exact 289
to be truthful 21