English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Transmissions

Transmissions translate Turkish

485 parallel translation
Television transmissions have been travelling away from the earth for about 50 years.
Televizyon yayınları 50 yıldır dünyadan Uzaklara seyahat ediyorlar.
We're sending transmissions out into the cosmos, but suppose we detect a signal from an alien civilisation.
Biz dünyadan uzaya bir yayın gönderiyoruz, Peki dünya dışından bir sinyal aldığımızı varsayalım.
The effect of my powers is limited to the ones you call The Blessed, but I conduct multiple telepathic transmissions simultaneously.
Güçlerimin etkisi, Kutsallar dediklerinizle sınırlı, ama eş zamanlı olarak çoklu telepatik iletimler gerçekleştirebiliyorum.
- Transmissions across the Atlantic are uncertain.
Okyanus ötesi iletim saglïksïz.
This will block all transmissions not coded with a code prefix.
Buda şifresiz bütün yayınları bloke edecek.
Have you ever heard radio transmissions on a plane?
Hiç uçağa bindiniz mi hanımefendi? Uçakta radyo yayınlarını duydunuz mu hiç?
Subspace monitors show Enterprise receiving transmissions from Talos iv, in violation of Starfleet General Orders.
Altuzay monitörleri Enterprise'ın Talos IV'ten yayın aldığını gösteriyor, Yıldız Filosu Genel Emirlerine aykırı bir şekilde,
Receiving transmissions from Talos iv?
Talos IV'ten yayın mı alıyor?
Note the confusion as it reads our thought transmissions. All right.
Dikkat edersen düşünce dalgalarımızı okurken kafası karışıyor.
What you now seem to hear are my thought transmissions.
Şu anda duyuyor olduklarınız benim düşünce yayınlarımdır.
- And the transmissions are really clear?
- Kayıt çok temiz. - 50 yarda içinde.
Any further transmissions, lieutenant?
- Başka iletiler oldu mu?
And ADC Control was probably recording my radio transmissions.
Ve ADC Kontrol'de telsiz konuşmalarımı kaydediyordur.
Well, sir, in zones of visible aurora, you get transmissions in the sporadic E layer.
Şey efendim, kutup ışıklarının görüldüğü bölgelerde, düzensiz aralıklarla, E seviyesinde veriler alırsınız.
But I can increase your transmissions.
Yine de sizin iletişim ekipmanlarınızı artıracağız.
We'd have to check your information, examine Hassler's body, see the transmissions you monitored, check the manufacturing origins of his photographic equipment.
Bilgilerinizi doğrulayıp Hassler'a otopsi yapmamız, gözlemlediğiniz aktarımları görmemiz ve bu fotoğraf ekipmanının menşeini kontrol etmemiz lazım.
The computer center contains over one hundred thousand remote censors and communication devices which monitor all electronic transmissions such as microwaves, laser radio and television communications data communications from satellites in orbit all over the world.
Bilgisayar merkezine yüzbinin üzerinde uzak sensör ve iletişim aygıtı bağlıdır ki bu aygıtlar elektronik yayılımları algılamaktadır. Örnek verecek olursak mikrodalgalar lazer, radyo ve televizyon sinyalleri, dünya yörüngesindeki uydulardan gelen veri iletim sinyalleri.
The transmissions aren't exactly regulation.
İletişim tam kurulamıyor.
'You need not acknowledge further transmissions.
Bundan sonrasını bildirmenize gerek yok.
'If no transmissions are received for five seconds on final,'abandon the radar approach and make straight in, ILS approach.
Eğer iletiler son beş dakikaya gelmezse yaklaşma radarını bırakın ve ILS'ye geçin.
He was waked up... until 02h30 making transmissions it stops America and for there the rejection,
Gece yarısı 2 : 30'a kadar, Amerika ve diğer İngiliz topluluklarına durum hakkında haber geçiyordum.
No contacts, no transmissions.
Bağlantı yok, sinyal yok.
Where are those transmissions you intercepted?
Size gelen bilgileri nereye kaydettiniz?
– We intercepted no transmissions.
– Bize bir şey gönderilmedi.
Several transmissions were beamed to this ship by rebel spies.
Casuslar bu gemiye bilgi gönderdiler.
Lord Vader, the battle station plans are not aboard this ship and no transmissions were made.
İstasyonun planları bu gemide değil Lord Vader. Bir bilgi iletimi da olmamış.
Chewie, jam its transmissions.
Chewie, telsiz yayınını boz.
All we need from you is the actual television transmissions durnig the flight and the Mars landing, that's all. Just the television transmissions.
Sizden tek istediğimiz, uçuş ve Mars'a iniş esnasında gerçekleşecek canlı televizyon bağlantılarına katılmanız, hepsi bu Sadece televizyon yayınları.
Just the television transmissions.
Sadece televizyon yayınları.
I ran a check on my own transmissions signals.
Kendi kendime bir yayın sinyali testi yaptım.
We are awaiting the start of the final television transmissions from the Command Module on its return to Earth.
Komuta modülünden dünyaya yapılacak son televizyon yayınının başlamasını bekliyoruz.
- We're picking up Cylon transmissions.
- Bazı Cylon sinyalleri yakaladık.
Those transmissions are for Cylon ears.
Bu mesajlar Cylon'ların duyması için.
No other transmissions unless essential, then only in scrambled code.
Gerekmedikçe gizli kod dışında başka sinyaller yok.
Long-range transmissions being sent by Recon Viper 1.
Araştırma Viper 1'den uzun menzil sinyalleri gönderiliyor.
Long-range transmissions have stopped.
Uzun menzil sinyalleri durdu.
We are receiving intermittent transmissions in a code we can't decipher from his recon viper.
Aralıklı sinyaller alıyoruz onun Viper ından gelen anlamını çözemediğimiz bir kodla..
Father, long-range transmissions from Recon Viper 1 resuming.
Baba, Araştırma Viper 1'den uzun menzil sinyalleri devam ediyor.
And I am speaking now of such things as thought transmissions, commonly known as telepathy.
- şu an konuştuğum şey! - telepati olarak da bilinen, düşünce dalgalarının gücüdür.
- There's been no transmissions?
- Hiçbir sinyal yok mu?
DR. ZEE : The transmissions continue to disturb me.
Yayınlar beni rahatsız etmeye devam ediyor.
TROY : Hope these things look like the vehicles we saw in the Earth transmissions.
Umarım bu şeyler Dünya'dan gelen yayınlarda gördüğümüz araçlara benziyordur.
There are no signs of technology, not even our radio transmissions which have had time to go 200 light-years.
200 ışık yılı uzaklıklığa gönderebildiğimiz,... bırakın radyo sinyallerini, teknolojiye dair tek bir ibaremiz bile yok.
Perhaps they'd come upon another expanding civilization and encounter beings previously known only from their radio transmissions.
Belki de başka bir gelişmekte olan uygarlıkla karşılaşacaklar,... ve ancak radyo dalgalarından onların geçmişlerine dair bilgiler edinebilecekler.
The television transmissions of Earth rushed past me expanding away from our planet at the speed of light.
Gezegenimizden uzaklaşan Dünyaya ait televizyon yayınları... ışık hızıyla beni geçiyor
- We aren't getting anything except some code transmissions in the 200-meter band.
- Hiçbir şey alamıyoruz 200-metre bandındaki bazı şifreli mesajlar hariç.
Now, we do have some low-band transmissions... strictly manual stuff with very low power.
Şu anda, bazı kısa dalga yayınları alıyoruz... Kesinlikle manüel şeyler ve güçleri de çok düşük.
Lloyd, tape and monitor all transmissions.
Lloyd, Tüm yayınları izle ve banda kaydet.
They've just hooked into a communications satellite, and as we speak, our transmissions are broadcast all over the world.
Az önce bir iletişim uydusuna bağlandılar ve konuşmalarımız, tüm canlı yayınla dünyaya iletiliyor.
Regulation 46a - "If transmissions are being monitored during battle... no uncoded messages on an open channel."
Emir 46a "Eğer operasyon sırasında telsiz düşman tarafından dinleniyorsa açık kanaldan şifresiz mesaj gönderilemez."
Is it great. The thing is about the transmissions.
Size bir şey ifade etmiyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]