Transmitter translate Turkish
1,207 parallel translation
I got all the usual stuffhere- - a telemetry burst transmitter.
Bütün gerekli şeyler burada var... Hızlı verici.
I got a GPS tracker, an audio transmitter and a power supply.
GPS izleme cihazı, ses vericisi ve güç kaynağı.
- Nice transmitter.
- Güzel bir verici.
Batman rigged me with a transmitter that led him here.
Batman üzerime bir verici yerleştirdi, o da onu dosdoğru buraya getirdi.
No response from the transmitter.
Verici hala yanıt vermiyor.
The Canucks claim that it was a faulty transmitter.
Kanadalılar bunun bozuk bir elektronik devre yüzünden olduğunu söylemişlerdi.
They're out front here and they want to put a transmitter up on the lawn.
Evin önündeler ve bahçeye bir verici kurmak istiyorlar.
Transmitter?
Verici mi?
I'll get the transmitter.
Ben de vericiyi alacağım.
The transmitter chip has the satellite's number.
Verici çipinde uydunun numarası olmalı.
- Lieutenant John McClane, NYPD, access number 7479, calling from a civilian transmitter.
Teğmen John McClane, New York Polis Departmanı. İzin numarası 7479. Sivil bir taksiden arıyorum.
- The transmitter above the antenna.
- Antenin altındaki verici.
We have to destroy the transmitter.
Vericiyi yok etmeliyiz.
It's a radio transmitter with a range of 30 feet to cover a whole room.
100 m. Menzilli, bütün odayı kapsayan bir dinleme cihazı.
Yeah, that's a short-range transmitter.
Kısa mesafeli verici.
So I put a transmitter on your cat back at your apartment.
Ben de dairendeyken kedine bir alıcı yerleştirdim.
Surely there's someone who has an illegal transmitter.
Eminim, birilerinde yasal olmayan, iletici vardır.
You'd be welcome to use our transmitter if we still had one.
Eğer elimizde hala bir tane varsa onu kullanmanıza memnuniyetle izin veririz.
I've found the AM transmitter.
Orta dalga vericiyi buldum.
It's hooked up to the AM transmitter.
Orta dalga vericiye bağlanmış.
It's a transmitter.
Bir verici.
It's a burst transmitter.
Bir patlama vericisi.
What about the burst transmitter?
Peki ya patlama vericisi?
If Kasalivich is just a pawn, why has he got a burst transmitter?
Neden patlama vericisi vardı?
It's the strongest radio transmitter we had.
Anlat bana. Bulabildiğimiz en güçIü telsiz vericisi.
It's a subspace transmitter.
Bir alt-uzay vericisidir.
Like a guy who tells you that the King of Sweden is using his penis as a radio transmitter to send anti-Semitic lesbian meatloaf recipes to Soupy Sales and Marvin Hamlish.
Mesela size İsveç Kralı'nın penisini bir radyo vericisi olarak kullandığını ve Soupy Sales * ile Marvin Hamlisch'e * antisemitik lezbiyen köfte tarifleri yolladığını söyleyen biri gibi.
The second they use their subspace transmitter they become a target.
Onlar altuzay vericilerini kullanırlarsa hedef olurlar.
I thought you were supposed to be repairing the subspace transmitter.
Sanıyordum ki alt uzay ileticisi onarıyorsun
All we have to do is haul this transmitter to higher ground.
Yapmamız gereken tek şey Bu ileticiyi daha yüksek bir yere çıkarmak
Besides, carrying this transmitter up the mountain should keep you warm.
Ancak ileticiyi yüklenmek seni sımsıcak tutacaktır
I could've shape-shifted into a Vorian pterodactyl and flown that damn transmitter to the top of the mountain hours ago.
Bir Vorian kuşuna dönüşebilirdim bu lanet iletişiyici de taaa saatler önce zirveye taşırdım
Uh... if you've damaged that transmitter...
Uh... eğer bu ieticiyi bozduysan...
I'm fine, thank you very much and so is the transmitter.
Ben iyiyim, sorduğun için sağol İletici de iyi
I'll carry the transmitter for a while.
İleticiyi bi süre ben taşırım
If I collapse from hunger you've got to carry me and the transmitter.
Açlıktan yığılırsam hem beni hem ileticiyi taşıman gerekecek
After that, we've only got a few more hours of climbing left before we can set up the transmitter.
Sonra ileticiyi kurmamıza sadece bikaç saatlik tırmana kalacak
Whose turn is it to carry the transmitter?
İleticiyi taşıma sırası kimde?
I hate this transmitter, and I hate this mountain and most of all, I hate the Orion Syndicate for stranding us here.
Bu ileticiden de bu dağdan da nefret ediyorum. ve çoğu zaman bizi buraya getirdiği için Orion Kartelinden de nedret ediyorum
We'll have to set up the transmitter here.
İleticiyi burada kurmamız gerek.
Give me the transmitter!
İleticiyi bana ver.
We found him on top of the mountain slumped over a subspace transmitter.
Onu dağın zirvesinde bir altuzay ileticisinin üstünde yığılmış bulduk.
We have modified the satellite dish transmitter to carry and receive Voyager communication frequencies.
Uydu vericisi üzerinden, Voyager ile iletişim kurabilmek için ayarlamalar yaptık.
Get me a high-frequency RF transmitter.
Bana yüksek frekanslı RF yayımlayıcıyı getir.
It's a transmitter.
Bu bir sinyal verici.
I salvaged a transmitter from your plane.
Uçağınızda bir verici buldum.
- A transmitter.
- Bir verici.
- It's a transmitter designed by NASA.
- NASA tarafından tasarlanmış bir verici.
Can I retrieve the transmitter now.
Vericiyi geri alabilir miyim?
This FM transmitter will give you wire-free remote sound...
Bu FM vericisi bize kablosuz olarak uzaktan sesi- -
It's a weak transmitter.
Zayıf bir verici.
trans 37
transformers 18
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42
transformers 18
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42