English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Transparency

Transparency translate Turkish

241 parallel translation
The only thing worse than his talking so much is his transparency.
Bu kadar çok konuşmasından daha kötü bir şey varsa..... o da saydamlığı.
Next, frustrated into a need to display physical prowess, the creature will throw himself against the transparency.
Sonra, sinirlenerek fiziksel gücünü gösterebilmek için, yaratık kendini şeffaf yüzeye doğru atacak.
Surprisingly, whenever I describe her... the symmetry of her features... the transparency of her skin and her hair. People who've met her always remember her.
Ancak, onu tarif ederken yüz hatlarının inceliği, teninin şeffaflığı, sarışınlığı, onunla tanışan herkes onu hatırlıyor.
You learn the art of transparency, immobility, inexistence.
Şeffaflığın, hareketsizliğin var olmamanın sanatını öğreniyorsun.
For example, the glitter of gold or the transparency of the solid that's made from the atoms silicon and oxygen.
Örneğin altının parıltısı veya katıların şefafflığı. Bunları silikon ve oksijen atomları belirler.
Next... frustrated into a need to display physical prowess, the creature will throw himself against the transparency.
Bir sonra, fiziksel cesaret sergileme ihtiyacıyla bunalarak, yaratık kendisini şeffaf bölgeye doğru atacaktır.
Based on interstitial transparency and membrane integrity, I do not believe it is an infection or a communicable disease.
Dokular arası geçirgenliğe ve zar bütünlüğüne bakılırsa bunun bir enfeksiyon veya bulaşıcı hastalık olduğunu sanmıyorum.
We work in complete transparency.
Tam bir şeffaflık içinde çalışıyoruz. Afedersiniz.
Saliva, the perfect liquid, is characterized by its transparency and lack of viscosity.
Tükürük mükemmel bir sıvıdır. Saydamlığı ve akışkan olmamasıyla diğer sıvılardan ayrışır.
Do forgive our incredulity, but I'm wondering... how you can be certain you've achieved transparency at all.
Küstahlığımızı hoşgörün ama... Acaba saydamlığı sağladığından nasıl emin olduğunu bize anlatman mümkün mü?
Transparency!
Saydamlık!
This is a transparency of Kevin Shepherd's defense wounds.
Bu, Kevin Shepherd'ın savunma yaralarının slaytı.
You'll notice... correlation between backlighting and transparency.
Arkadan gelen ışık ve şeffalık arasındaki bağlantıyı farkedeceksin.
It was like a feeling of transparency.
Şeffaflık hissi veriyor.
As regards transparency...
Şeffaflık konusunda..
But do you think Italians like transparency?
Ama İtalyanlar şeffaflığı sever mi sence?
There's full transparency.
Her şey çok açık.
I've been getting complaints from Iraqi firms and American firms. The lack of transparency, the corruption.
Irak ve hatta bazen Amerikan firmalarından yolsuzluk şikayetleri geliyor.
Independent tribunal, openness, transparency, it all sounds great.
Bağımsız mahkeme, açıklık, şeffaflık, kulağa harika geliyor.
"Where if you are unhappy with it, there could be " real transparency, real accountability. If people wouldn't like that more. "
Ondan memnun değilseniz gerçek şeffaflık, gerçek sorumluluk yaratılabilir eğer insanlar daha çok sevmezse. "
I expect honesty and transparency in all testimonies.
Bütün ifadelerde dürüst ve şeffaf olunmasını istiyorum.
- Full transparency.
- Tam açıklık istiyorum.
It's about transparency.
Mesele şeffaflık.
What I want is for my mother to see through the transparency of her midlife dilemma and realize she is better than her choice in men.
İstediğim şey annemin bu orta yaş bunalımını atlatması ve erkekler konusundaki tercihlerinden daha fazlasını hak ettiğini fark etmesi.
Along with the goodness, wisdom, flexibility, transparency that undeniably make up the few real Christian Democrats that exist in the world.
İyilik, bilgelik, uysallık ve şeffaflık, tüm bunlar hiç kuşkusuz ki dünyadaki gerçek Hristiyan Demokratlar'ın varlığını sürdürmesini sağlayacaklar.
"integrity, dialogue, transparency and sharing."
... "dürüstlük, diyalog, şeffaflık ve paylaşım."
Our aura's color and transparency say many things about us...
Auramızın rengi ve saydamlığı, hakkımızda çok şey anlatır...
Transparency of ideas, relativity of perception.
Fikirlerin şeffaflığı, algılamanın değişkenliği.
You know, full transparency is my MO.
Açık sözlülük benim sloganımdır.
As far as I can see, there's maximum transparency.
Görebildiğim kadarıyla şeffaflık had safhada.
We don't worry about the transparency required of public companies.
Kamu şirketlerindeki saydamlık için bizim endişe etmemize gerek yok.
He's that scared of transparency.
Şeffaflıktan işte bu kadar korkuyor.
Our public transparency project with the new LAPD website went online last month.
Yeni halka açıklık politikamız gereği Yeni LAPD internet sitesi geçen ay yayına başladı.
I need to clear some things up and I owe you nothing less than complete transparency.
Bazı şeyleri açıklığa kavuşturmamız gerekiyor. Ayrıca sana karşı tamamen şeffaf olmak istiyorum.
In the interest of transparency, My purpose in coming to Miami is - Work related.
Şeffaflıktan söz etmişken Miami'ye geliş nedenim iş ile ilgili.
Transparency gets you killed.
Şeffaflık sizi öldürebilir.
I support interdepartmental transparency 100 %.
Departmanlar arası şeffaflığı sonuna kadar destekliyorum.
We don't need transparency about anything other than about how much oil is really left, because we don't know.
Ne kadar petrol kaldığıyla ilgili kamunun aydınlatıIması gerekiyor. Çünkü bilmiyoruz.
Everyone has been assigned a random number for total fairness and transparency.
Herkese, karışık olarak bir numara verdik. Tamamen adil ve şeffaf bir seçim olsun diye.
He said that he was going to bring us transparency and a balanced economy.
Ekonomiye denge ve şeffaflık getireceğini söyledi.
The Federal Reserve had promised total transparency, that every dime would be accounted for.
Federal Rezerv tam şeffafiyet taahhüt etmişti, her kuruşun hesabı verilecekti güya.
The root transparency and enamel wear... put the age at about 32, plus or minus 4.
Diş kokünün ışık geçirgenliğine göre kurbanın yaşı dört yıl yanılma payıyla 32 olmalı.
I trust Trexx indicative principles : mobility and transparency.
Böyle anlarda Trexx'in prensiplerine inanıyorum ; değişkenlik ve şeffaflık.
Time for a little transparency.
Biraz da şeffaflık.
Now, the eyes of the entire world are looking to the leaders standing here with me now, ready to usher in a new era of transparency, honesty and trust.
Ve şu an dünyanın gözü benimle birlikte burada duran liderlerde. Bu insanlar saydamlık, dürüstlük ve güven çağının mimarı olacak.
It's all about, uh, transparency.
Şeffaf olmamımız sağlıyor.
Transparency.
Şeffaflık.
'cause it's all about transparency.
Çünkü şeffaf olmak önemli.
In the interests of transparency, I will ask each juror in turn for his or her verdict.
Şeffaf olmak adına, her juri üyesine kararını sırayla soracağım.
Such a degree of transparency has never been achieved before
Bu ilk ortak operasyonumuz.
And also we claim perfect transparency of revelation.
Ayrıca, istediklerini yapabilecek kadar güçlü oldukları zamanlarda söylemiş oldukları şeyleri unutmaya hakları yok :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]