Transplant translate Turkish
2,123 parallel translation
Are you guys scrubbing in on the... Double arm transplant?
Çifte kol nakli ameliyatına mı giriyorsunuz?
The first-ever hand transplant recipient
İlk el nakli yapılan hasta sonunda
A horsey to dolly voice chip transplant?
Attan, bebeğe ses çipi nakli mi?
And since he found himself on the transplant list based on Dr. Yang's recommendation, I would say - that would make him her patient.
Dr. Yang'ın tavsiyesiyle nakil listesine girdiğine göre bu da onu senin hastan yapar.
OK, I swear I'm not an idiot. If Dr. Altman doesn't get this new heart, is that, like, game over on the lung transplant?
Pekâlâ, aptal biri değilim ama Dr. Altman, ona yeni bir kalp bulamazsa bu akciğer naklinin yatacağı anlamına mı geliyor?
When a heart wasn't available, I opted to continue with Roy Henley's lung transplant...
Henley'in kalbi pek iyi durumda olmadığından akciğer nakliyle devam ettim.
A liver transplant on an infant?
- Ufacık bir çocuğa karaciğer nakli yapmak mı?
Now, he's the Chief Surgeon at the Transplant Surgery Center at Casa Memorial- - the same hospital where Monica was a resident.
Monica'yla aynı hastanede, transplant ameliyatları bölüm şefi.
That transplant surgeon, Dr. Timlin, he owns a tissue bank.
Bu nakil ameliyatı için Dr Timlin'ın kendi doku bankası var.
The guy's a transplant surgeon.
Adam bir organ nakli doktoru.
I only rarely transplant items from my collection.
Koleksiyonumdan çok nadir parça nakilleri yaparım.
It says, "We can confirm your appointment on Tuesday 26th to discuss the transplant."
"Nakliniz için ayın 26'sı, salı gününe size randevu verebiliriz."
Well, what sort of transplant?
- Ne nakliymiş?
The good news is, we can do a transplant.
İyi haber şu ki, saç ekimi yapabiliriz.
But what about the transplant?
- Peki ya nakil?
Yeah, they could do a transplant.
- Evet, nakil yapılabilir.
You acted like the transplant was serious!
Nakil işlemi ciddi bir şeymiş gibi davrandın!
Well, the engineers at Aston Martin decided the best answer was a heart transplant.
Aston Martin mühendisleri şuna karar verdi en iyi cevap bir kalp nakliydi.
Within 2 to 3 months, they say you'll have to have a corneal transplant.
İki üç ay içinde kornea nakli yapılması gerektiğini söylediler.
I'm in charge of Min-ji's organ transplant.
Min-ji'nin organ nakil koordinatörüyüm.
As you know already we need a few things to prepare for the transplant.
Bildiğiniz gibi nakil için hazırlanması gereken birkaç şey var.
You said all we needed is to find a heart And have the transplant.
Tek gerekenin bir kalp bulup nakletmek olduğunu söylemiştin.
With a good match, a transplant would be very successful.
Uygun bir donörle... nakil çok başarılı olacaktır.
He's so far down on the list to get a transplant it's not funny.
Böbrek nakli listesinde çok aşağıda bulunuyor bu hoş değil.
Not strong enough for transplant.
Organ nakli için uygun değildi.
Yes, unless she's a gold-digging opportunist who's insinuated herself back into her daughter's life, because she'd in need of a heart transplant and Sarah is the only compatible donor.
Tabii ihtiyacı olan kalp nakli için tek uygun verici kızı olduğu için onun hayatına sinsice girmeye çalışan bir servet avcısı değilse... Tabii.
Tight-ass lawyer, who is in need of a soul transplant.
Ruh nakline ihtiyacı olan, pinti avukat.
I could so use a brain transplant right now.
Şu an bir beyin nakline hiç hayır demem cidden.
- Because- - Because, especially, if you have cancer, and you know, because if you got to get a bone marrow transplant, your odds are-
Çünkü... çünkü... çünkü... Hele de kansersen kesin bir kemik iliği nakli yaptırman gerekir. Hayatta kalma şansın...
Doc says, without a transplant, I'll be lucky to see 50.
Doktorlar "Kalp nakli olmazsan 50'yi zor görürsün." dedi.
He's on the waiting list for a transplant.
Nakil için bekleme listesindeymiş.
It turns out the guy's a recovering alcoholic, so they won't transplant him until he spends a certain amount of time on the wagon.
Alkol için tedavi oluyormuş ama belli bir süre ayık kalmazsa nakil yapılamazmış.
Wasn't he waiting for a heart transplant?
O da nakil için beklemiyor muydu? Dediğine göre öyle.
She has heart disease and needs a transplant.
Kalp hastasıymış ve nakil gerekliymiş.
Using him to bump people with heart problems off a transplant list.
Onun, hasta insanları nakil listesinden çıkarttırmasını sağlayarak.
So we were able to transplant a flash memory chip.
Böylece hafıza kartı nakli yapabiliriz.
A bone marrow transplant's not possible?
İlik nakli yapamaz mıyız?
Kirara was recovering well from her bone marrow transplant,
Kirara ilik naklinin ardından sağlığına kavuşuyordu.
Do I need a transplant?
Böbrek nakline mi ihtiyacım var?
Do I need a transplant?
Organ nakli mi gerekiyor?
Waiting for a transplant is brutal.
Organ nakli beklemek acımasızca.
I need a kidney transplant.
Böbrek nakline ihtiyacım var.
It seems many of you have some misguided ideas about kidney donation, so I have invited Craig Lynwood, transplant coordinator at Fairview Memorial to dispel some of those myths.
Böbrek bağışı hakkında bir çoğunuzun kafasında yanlış düşünceler var sanırım. Bu yüzden Fairview Hastanesi organ nakli koordinatörü Craig Lynwood'u bu söylentileri gidermesi için davet ettim.
Well, actually, the reason I came by... has the gentleman from the transplant office reached you?
Aslında uğramamın sebebi nakil ofisindeki beyefendi sana ulaştı mı?
You want the transplant office on the fourth floor.
Nakil bölümü dördüncü katta.
Again, ma'am, you want the transplant office.
Tekrar söylüyorum, hanımefendi, nakil bölümünü soruyorsunuz.
Has the transplant office reached you?
Nakil ofisi sana ulaştı mı?
Beth came to the E.R. with the transplant papers, and then... she shot herself.
Beth elinde nakil kağıtlarıyla acil servise geldi, ve sonra da... kendini vurdu.
I've alerted the transplant office that we'll be moving forward with her request.
Nakil ofisiyle konuştum isteğini yerine getirmemiz hakkında.
You got a kidney transplant.
Yeni bir böbrek buldun.
So it's like you had a heart transplant.
Bu yüzden sanki size kalp nakli yapıImış gibi hissedersiniz.
trans 37
transformers 18
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42
transformers 18
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42