English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Trust sam

Trust sam translate Turkish

71 parallel translation
Oh, you can trust Sam, miss.
Anlıyorum ama Sam'e güvenebilirsiniz, hanımefendi.
I don't trust Sam.
- Sam'e güvenmiyorum.
- You can't trust Sam.
Sam'e güvenemezsin.
- Trust Sam.
- Sam'e güven.
Who? Trust Sam.
- Sam'e güven.
Trust Sam.
Sam'e güven.
Trust Sam.
- Sam'e güven.
You don't think I should trust Sam?
Sam'e güvenmemem gerektiğini mi düşünüyorsun?
That just serves as further proof that we can't trust a word out of Sam Oliver's mouth.
Bu Sam Oliver'ın ağzında çıkan tek kelimeye bile güvenemeyeceğimizin en son kanıtıydı.
I don't trust you, Sam Collingwood.
Sana güvenmiyorum, Sam Collingwood.
Sam knew it was trust.
Sam'in güvenilir olduğunu biliyordum.
Sammy, don't you trust me?
Sam, bana güvenmiyor musun?
- Don't you trust me, Sam?
- Bana güvenmiyor musun Sam?
- Sam, you don't trust Diane much?
Sam, Diane'e fazla güvenmiyorsun, değil mi?
Once trust goes out of a relationship, it's really no fun lying to them any more.
Seni anlıyorum Sam. İlişkideki güven kaybolunca onlara yalan söylemenin bir anlamı kalmıyor.
Sam, trust me on this one.
Sam bu kez bana güven.
Trust me, Sam.
Güven bana, Sam.
Trust me, Sam's not a good guy.
Güven bana, iyi değildir.
So Sam doesn't trust you fully
Demek Sam'in sana olan güveni tam değil.
You have to trust me on this one, Sam.
Sam, bu konuda bana güvenmek zorundasın.
Sam, I've been hunting long enough to trust a feeling like this.
Sam, böyle bir hissi anlayabilecek kadar uzun zamandır avlanıyorum.
Friendship and trust go both ways, Sam.
Dostluk ve güven beraber yürür, Sam.
- You know, we don't have time for this. Sam, you wanna kill this demon, you gotta trust me.
Sam, bu iblisi öldürmek istiyorsan bana güvenmelisin.
I do trust you, Sam.
Sana güvenirdim, Sam.
- Cam! I do not trust him to finish on his own, Sam!
Onun kendi başına bitireceğine güvenmiyorum, Sam!
Trust me. - Hey, Sam.
- Selam Sam.
For us. Sam, you violated my trust.
Sam, benim güvenimi sarstın.
Sam, despite our fears, you've demonstrated evidence of healthy brain activity, but the mind's a fragile thing, so you must continue to believe and trust in yourself, Sam, like we believe and trust in you.
Sam, korkularımıza rağmen, sen sağlıklı beyin aktivasyonunu ispatladın. ... ama akıl kolay kırılır, bu yüzden sen inanmaya devam etmeli ve kendine güvenmelisin, Sam, Bizim sana inanıp güvendiğimiz gibi.
You're just going to have to trust me, Sam.
- Bana güvenmelisin
Well, Come On, Sam, You Should Know Better Than To Trust One Of Those People Or Believe Anything They Say.
Hadi, Sam, o insanların söylediklerine inanmaman gerektiğini senin herkesten daha iyi bilmen gerekir.
All right, Sam, you watch her, I trust you.
Gözün onda olsun. Sana güveniyorum.
I don't trust you... Not with peyton, and definitely not with sam.
Sana güvenmiyorum ne Peyton konusunda ne de Sam konusunda.
Trust me, sam arsenault's only real loyalty is to the capitalist party.
Güven bana Sam Arsenault'un tek gerçek sadakati kapitalist partiyedir.
Sam you can't trust him.
Sam ona güvenemezsin.
Sam, you trust me, don't you?
Sam, bana güvenirsin değil mi?
Sam Winchester having trust issues with a demon.
Sam Winchester'ın bir şeytana güvenme sorunu var.
Sam, she is hiding things from me, which means she doesn't trust me or she is doing something that she knows is wrong.
- Bu kadar sinirlenmemeye çalış. - Sam, bizden bir şeyler saklıyor. Yani bana güvenmiyor.
I trust you, Sam Murray.
Sana güveniyorum, Sam Murray.
Well, I guess Mattias doesn't trust us after all, Sam.
Sanıyorum, tüm bunlardan sonra Mattias'ın bize güveneceğini sanmam.
How long did it take for Callen and Sam to trust each other?
Callen ve Sam'in birbirlerine güvenmeleri ne kadar sürmüştü?
Sam is the only person I trust.
Güvendiğim tek kişi Sam.
Sam, you gotta trust me on this.
Sam, bu konuda bana güvenmelisin.
SAM You can't trust Giordino!
Giordino'ya güvenemezsin!
I didn't trust her, Sam.
Ona güvenmedim Sam.
Like I really trust Uncle Sam to look out for my well-being.
Sam Amca'ya bu konuda güvendiğimi mi sanıyorsun?
You made me trust you, Sam.
Sana güvenmemi sağladın Sam.
Men from Damascus are of low quality and en lower trust.
Şam'dan gelen adamlar kalitesiz ve güvenilmezdir.
So, why should Sam and I trust you?
Biz size neden güvenelim?
He may be the only person that Sam could trust.
Belki de Sam'in güvenebileceği tek insan olabilir.
Sam... don't trust them.
Sam onlara güvenme sakın.
You can trust Sleazy Sam for the best rates, or my name isn't Jesus H....
En iyi oranlar için Ahlaksız Sam'e güvenebilirsiniz ya da benim ismin İsa...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]