Two bedrooms translate Turkish
198 parallel translation
The weather being so stifling, I took the two bedrooms this time.
Hava da çok boğucu olduğundan, bu sefer iki yatak odalı bir yer tuttum.
Two bedrooms. One bathroom. All clear.
İki yatak odası, bir banyo, temiz.
Living room, two bedrooms, terrace?
Oturma odası, iki yatak odası ve bir teras.
It's odd a villa this size has only two bedrooms.
Bu zavallı villa. Bu büyüklükte ve sadece iki yatak odası var.
There are two bedrooms on this floor, three upstairs.
Bu katta iki, üst katta üç yatak odası var.
Two bedrooms, bay-side view, I was rather content.
İki yatak odası, körfez manzarası. Oldukça memnundum.
There's only two bedrooms in my house. That wouldn't be fair to the boys.
Hayatım, bizim yalnızca iki yatak odamız var.
There are only two bedrooms in Potkin's apartment, Which should make it very convenient for our younger associates.
Potkin'in dairesinde sadece iki yatak odası var..... ki bu onu genç dostlarımız için çok uygun hale getiriyor.
We could all go there Hell, they've got two bedrooms upstairs they don't use!
Hep birlikte oraya giderdik. Kahretsin, iki yatak odası var üstkattakini kullanmıyorlar. Değil mi, Bill?
I settled for two bedrooms.
İki yatak odası ayarlamıştım.
Now, are we talking about one or two bedrooms?
Pekâlâ, tek ya da çift yatak odası?
A sitting room... And two bedrooms.
Oturma odası... ve iki yatak odası.
Now we'd better get some sleep, there're two bedrooms.
Şimdi, en iyisi biraz uyuyalım, iki tane yatak odası var.
"Two bedrooms, kitchen, playroom." How does all that fit into a lighthouse?
İki oda, mutfak ve oyun odası. Tüm bunlar deniz fenerine nasıl sığıyor?
" Two bedrooms, two reception rooms, bathroom, and patio.
" İki yatak odası, iki misafir odası, banyo ve avlu.
You know, one person living in London, and another in a lovely place by the river, with two bedrooms, doesn't make sense, does it?
Dinle biri Londra'da yaşıyor. Bir diğeri nehir kenarında güzel bir evde. İki yatak odalı çok anlamsız değil mi?
For two bedrooms, no doorman?
Ne? İki yatak odalı, kapıcısız bir yer için mi?
It's two bedrooms.
İki yatak odalı.
Two bedrooms?
İki yatak odalı mı?
Why do I need two bedrooms?
Neden iki yatak odasına ihtiyacım olsun ki?
We're lucky, we've two bedrooms on the courtyard.
İki yatak odamız avluya baktığı için şanslıyız.
Well, Dr. Fleischman's suite comes with two bedrooms.
Dr Fleischman size verilen süit iki yatak odası bulunuyor.
There are only two bedrooms.
Sadece iki yatak odası var.
There are two bedrooms.
İki tane yatak odası var.
Call the front desk and tell them we need two bedrooms.
Resepsiyonu ara ve iki oda istediğimizi söyle.
This one's two bedrooms and a kitchen / diner.
İki yatak odalı, mutfak ve yemek odası ortak.
Two bedrooms, dining room, kitchen, nook.
İki yatak odası, yemek odası, mutfak ve dinlenme köşesi.
- One living room, two bedrooms.
- Bir oturma odası, iki yatak odası.
Living room, dining room, two bedrooms, a den, a lovely view.
Oturma odası, yemek odası, iki yatak odası ve harika bir manzara.
Two bedrooms, prewar... fireplace and views.
İki yatak odası, savaş öncesi döneme ait şömine ve manzara.
Big. It has two bedrooms. But, it is old.
Ama, eski.
Brooklyn Heights, two bedrooms.
Brooklyn Heights, iki yatak odası.
Two bedrooms.
İki yatak odası var.
It's a two-bedroom cottage with two bedrooms, two living rooms and a conservatory.
- Hayır. İki yatak odası olan harika bir ev iki tane oturma odası ve bir de serası var.
- Are there two bedrooms?
- İki yatak odası mı var?
Okay, remember how you told me that your grandmother put up that wall to make that into two bedrooms? - Yeah.
Büyükannenin ortaya duvar ördürerek odayı ikiye böldüğünü söylemiştin ya.
Two bedrooms. $ 10,000 a month.
İki odalı, 10 bin dolarlık bir daire.
There's only two bedrooms.
Sadece iki yatak odası var.
Two bedrooms and a... a shower, not really a bathroom.
İki yatak odası ve bir duş, gerçek bir banyo değil.
Two bedrooms, big closets, wood floors.
İki yatak odalı, dolapları büyük, yerleri tahta.
Two bedrooms.
İki yatak odası.
There's two bedrooms... but I moved in the basement, and now, I have my privacy.
İki yatak odamız var... ama ben bodruma taşındım, böylece kendime ait bir mekanım oldu.
Two bedrooms, telly, microwave.
İki yatak odası, mikro dalga.
Five bedrooms, two sitting rooms.
Beş yatak odası, iki oturma odası.
We need at least two more bedrooms. - And with only one living room?
Ve sadece tek bir oturma odası mı var?
The house is big, but bedrooms are just two.
Evet, evet. Burada yatardı. Ev büyük ama yalnızca iki yatak odası var.
- Help get people out of the bedrooms upstairs. - While learning two oriental languages.
Üst kattakileri odalarından çıkaracağım... iki doğu dili öğrendiğin sırada.
- Two or three bedrooms.
- İki veya üç yatak odalı.
Look at that : four bedrooms, two-and-a-half baths, a partially finished basement. And good kids. Look.
Şuna bak 4 yatak odası, 2 banyo, yarısı tamamlanmış bir bodrum ve tatlı çocuklar.
By law, you've got to disclose everything- - three bedrooms, two baths, and a skeleton.
Kanuna göre satarken her şeyi açıklamak zorundasın. Üç yatak odası, iki banyo ve bir iskelet.
No two samples are alike. You were in these women's bedrooms.
İki numune birbirini tutmaz.
bedrooms 25
two beers 79
two brothers 30
two boys 34
two by two 32
two birds with one stone 22
two bucks 19
two blocks 20
two birds 51
two babies 16
two beers 79
two brothers 30
two boys 34
two by two 32
two birds with one stone 22
two bucks 19
two blocks 20
two birds 51
two babies 16