Two bodies translate Turkish
823 parallel translation
And there's the matter of the two bodies.
Bir de iki ceset konusu var.
Two bodies swaying The Continental
İki beden yan yana sallanır
A joint session of your two bodies, called by me as governor of the state, is an unusual procedure.
İki devlet organının ortak bir oturumunda beni devletin valisi olarak adlandırmanız olağan dışı bir prosedürdür.
Me and Masha will be like two bodies and one soul.
Ben ve Masha iki beden bir arada olacak.
You and I have two bodies.
Sen ve ben iki vücuda sahibiz.
There are two bodies but now there is but one blood in both.
İki vüzut var ama artık ikisinde de bir kan var.
These two bodies have travelled almost a million miles in two weeks.
Bu iki kütle, iki haftada neredeyse 3 milyon kilometre yol kat etti.
- Captain, bury these two bodies.
Yüzbaşı, bu ikisini gömün.
You'll find two bodies at 40 Rue Fontaine du But.
Fontaine caddesi 40 numarada 2 ceset bulacaksınız.
Thunder is just two bodies of air coming together after an electrical disturbance.
Gök gürlemesi elektrik çarpışmasından sonra iki hava akımının karşılaşmasıdır.
"A friend is one soul in two bodies."
"Dost, iki bedende tek ruhtur."
Their two bodies now moving as one roll like turbulent breakers crashing on an undiscovered shore.
Birlikte hareket eden gövdeleri kıyıya vuran dalgalar gibi yuvarlanmakta.
In May... the horrible vibrios were found... on the same day in two bodies :
Mayısta... korkunç kolera bakterisi.... aynı günde iki cesette bulundu.
The swastika owes its magnetism to being a symbol of two bodies locked in genital embrace.
Gamalı haç, cazibesini cinsel bir birleşmede kenetlenen iki bedenin bir sembolü olmasına borçludur.
Who checked the two bodies?
İki cesedi kim otopsi yaptı?
When it went in the store to receive the ration for the family, if it passed for two bodies in the gone one, when it came back had four.
Dükkâna ailem için günlük istihkakımı almaya gittiğimde yoldan geçerken iki ceset görürken geri dönüş yolunda bu sayı dört oluyordu.
Observing, with equal passion and apathy, Guido and Vaccari masturbating the two bodies which belong to us inspires a number of interesting reflections
Gözlemleyelim, eşit şehvet ve duyumsamazlıkla, Guido ve Vaccari bizim olan iki bedene mastürbasyon yaparak bir dizi ilginç tepkiyi ilham ederek.
A bizarre murder-suicide has Montreal police baffled today as they attempt to untangle events leading to the discovery of two bodies in the Starliner Island apartment complex, early this afternoon.
Starliner Adası yerleşim kompleksinde bulunan iki cesetle ilgili soruşturmayı çözümlemeye çalışan Montreal polisi bu sabah gerçekleşen tuhaf cinayetle iyice şaşırmış durumda.
Might tie in with the two bodies found there last week.
Orada geçen hafta bulunan iki cesetle ilgisi olabilir.
"Laila and Majnu were one soul in two bodies"
"Leyla ile mecnun onlar iki vücüt bir ruhdular"
You find two bodies, me and this girl two killers, dead.
İki ceset bulunacak, ben ve o kız iki katil, ikisi de ölü.
In the furnace presently are two bodies ;
Fırında 2 beden var ;
There are corpses in there. At least two bodies.
Orada en az iki ceset var.
We'll give you the two bodies we have on hand at the moment.
Sana elimizdeki iki cesedi vereceğiz.
Only this morning I saw a horse with two heads and two bodies!
Daha bu sabah iki kafalı ve iki bedenli bir at gördüm!
There's two bodies in the morgue.
Morgda iki ceset var.
- Remember the two bodies by the river?
- Nehrin kıyısındaki iki cesedi hatırladınız mı?
Victor Carroon killed the two men, removed their pressure suits, pushed their bodies out into space and then linked the suits together again.
Victor Carroon iki adamı da öldürdü. Basınç elbiselerinden çıkardı ve onları uzay boşluğuna attı. Sonra elbiseleri kasklarıyla tekrar birleştirdi.
I expected to find the police and at least two hacked-up bodies.
Polisi ve en azından parçalanmış iki ceset görmeyi bekliyordum.
A few miles from here, people are fighting and dying... and we must join them. But I swear... on the bodies of these two people... that the day will come when Arab and Jew will share... in a peaceful life... this land that they have always shared in death.
Birkaç kilometre uzakta savaşan ve ölen insanlar var, onlara katılmalıyız ama bu iki kişinin cesedi üzerine yemin ediyorum Araplarla, Yahudilerin ölümde hep paylaştıkları toprakları, huzur içinde paylaşacakları bir gün gelecektir.
The phenomenon that any two material particles or bodies, if free to move, will be accelerated toward each other.
Teoriye göre serbest hareket eden herhangi iki cisim birbirlerine doğru çekilirler.
The bodies of two motorcycle policemen who were escorting the armored car were found in a wooded area near Route 18.
Zırhlı araca eskortluk eden motorsikletli iki polis ağaçlık bir alanda bulundu.
Why is it with all those bodies down by the river we are just burying these two?
Bu kadar cesedin arasından neden yalnızca bu ikisini gömüyoruz?
We were doing the job, burning the bodies, when two of the soldiers said they weren't going to do it any more.
O işi yaparken... cesetleri yakma işini yani... askerlerden ikisi artık yapmayacaklarını söyledi.
It's unfortunate that in this distressing matter we are now answerable to the two public bodies with whom our current relations are most, shall I say, uneasy.
Bu üzücü olayda, son zamanlarda ilişkilerimizin... nasıl desem, gergin olduğu iki hükümet kurumuna... hesap vermek zorunda kalmamız büyük bir talihsizlik.
If I'm correct, when she reappears, the other two might be able to protect the one she's after by interposing their bodies. No weapons seem to affect her.
Diğer ikisi, onun peşinde olduğu kişiyi aralarına alarak onu koruyabilir belki.
Two bodies? Little girl?
Küçük kız mı?
Who the hell else is gonna want those two bodies...
Dr. Christian Barnard'ın mı?
They thought he went up to Stockton, but two nights ago... they found the bodies of Carlie Johnson and Don White... right here at this canal all hacked to pieces.
Stockton'a gittiğini sanmışlar, ama iki gece önce... Carlie Johnson ile Don White'ın cesetlerini... tam burada bu kanalda, paramparça bir halde bulmuşlar.
All material bodies, including the human body were made from these two principles and could be remade from them.
Tüm yapılar, insan vücudu da dahil bu iki materyalden yapılmıştır ve yeniden üretilebilirler.
Harley, just think of what's happened... the two punks, Gloria, both bodies drained of blood.
Harley, ne olduğunu bir düşün... İki serseri, Gloria, her iki cesedin de kanı çekilmişti.
Well, it seems that some years ago... the bodies of two young, unidentified women were found.
Görünen o ki, birkaç yıl önce iki genç ve kimliği belirsiz kadının cesetleri bulunmuş.
Leave the bodies of these two servants of God.
Bu iki Tanrı hizmetkârının bedenlerini terk et!
WE FOUND TWO MORE BODIES AT THE MAIN ROAD,
Bu şeyin kontrol altına alınmasını istiyorum. Anladın mı? Anlıyorum.
" Today they found the bodies of two German kids.
"Bugün iki Alman çocuğun cesetlerini buldular."
It went through Fairfield last year, when they found the bodies of those two girls in the creek.
Geçen yıl Fairfield'de yapılan ve Parson's Creek'te iki genç kızın cesedini buldukları karnaval da bu karnavaldı.
I got three bodies on my hands and my wife was the last one to see two of them alive!
Elimde üç ceset var ve bunlardan ikisini son gören kişi karım!
About you, about those two dead bodies, about everything. They said you have clinched a deal.
Senden, içinde bir ceset bulunan 2 CV Citroen'den kurşun izlerinden, işte bunların hepsinden...
I mean, those two extra bodies up there.
İki ceset daha ilave oldu...
Her mind was clouded by the extreme, precise... indescribable melting of those two muscular, sinewy bodies.
son derece yağsız ve kaslı iki vücudun dayanılmaz erimesi ile kafası bulutlandı.
Two girls, very well carved on female bodies, floated up in the beach in Broward.
İki kız, vücutlarına "öyle olsun" kazınmış, Broward'ta sahile vurmuş halde bulundular.
bodies 96
two beers 79
two brothers 30
two by two 32
two boys 34
two birds with one stone 22
two bucks 19
two birds 51
two blocks 20
two babies 16
two beers 79
two brothers 30
two by two 32
two boys 34
two birds with one stone 22
two bucks 19
two birds 51
two blocks 20
two babies 16