English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Upon my word

Upon my word translate Turkish

60 parallel translation
And upon my word, if you don't seem pleased.
Sevinmediysen buraya yazıyorum.
Upon my word, ma'am, in all my experience... I've never danced with a more graceful and charming partner.
Aman Tanrım, hayatımda sizin kadar hoş ve alımlı bir bayanla dans etmemiştim.
Upon my word, sir!
İnanın ki, bayım!
Upon my word, Miss Bennet! You express your opinions very decidedly.
Söylemeliyim ki, Bayan Bennet... düşüncelerinizi kararlılıkla dile getiriyorsunuz.
Upon my word!
Vallahi mi!
Frankly and candidly, upon my word of honor as a gentleman $ 10,000 is all the money I can raise.
Dürüst ve samimi olarak size seref sözü veririm ki... verebilecegim tüm para 10.000 dolar.
Upon my word!
İnanamıyorum!
And Maurice, delighted to see you, upon my word, to be sure.
Maurice, seni görmek ne güzel, inan bana çok sevindim.
Upon my word, Rostov, if I were to see fifty more operas, I wager I might wind up liking them!
Gerçekten Rostov, elli tane daha opera izlersem, korkarım sevmeye başlayacağım.
Upon my word of honor... 2 minutes more, and no confession saves you.
Şerefim üzerine... 2 dakika sonra, ve hiç bir itiraf bizi kandıramaz!
Upon my word, Mr. Pierce. Oh, Angie.
Söz veriyorum Bay Pierce.
Upon my word, sir, you're ungrateful.
Nankörlük ediyorsunuz.
Upon my word, Northerton, you'd best let him alone or he'll prove too hard for you.
Northerton, bu adamı rahat bıraksan iyi olur. Sana fazla gelir.
Well, upon my word.
Hele bakın, kimi görüyorum?
Upon my word, I've seen you somewhere unless there's a double of you out there.
Tanrım, sizi bir yerde gördüğümden eminim. Sakın başka bir ikiziniz olmasın?
Well, upon my word, the notorious Robin Hood.
Nam salmış olan Robin Hood'u.
Upon my word, you shall not go!
Yemin ediyorum, gitmeyeceksin!
Upon my word, I've never seen so many toys.
Şunu söyleyebilirim ki, hiç bu kadar fazla oyuncak görmemiştim.
Do you believe that now? That's the truth. Upon my word and honour that's the truth.
Şerefimle temin ederim, bu doğru.
Upon my word, I shall be well off, when you are all gone away to be happy at Bath.
Söz veriyorum, siz Bath'da gittiğinizde mutlu olacaksanız, ben de burada mutlu olacağım.
Upon my word, yes!
Hem de nasıl, evet!
Upon my word, Miss Anne Elliot, you have extraordinary taste.
Bayan Anne Elliot, ne kadar fevkalade bir zevkiniz var.
Upon my word, I know my own cousin.
Kendi kuzenimi tanımaz mıyım? Gel ve gör!
Dear ladies! Upon my word!
Sevgili bayanlar!
Upon my word, it reminds me greatly of the small summer breakfast room at Rosings!
Bana Rosings'in küçük yazlık kahvaltı salonunu hatırlattı.
Upon my word, your hope is an extraordinary one in view of my declaration.
Aman Allah'ım! Verdiğim cevaba rağmen bunu ummanız çok garip!
- ( LADY CATHERINE ) : Upon my word!
- Benden önce!
Upon my word, Emma.
Sözüme kulak ver Emma.
Upon my word, nothing lacking.
Hiç eksik yok.
Upon my word, I really do think this is a better room than our Ashcombe courthouse.
Yemin ederim bence gerçekten bizim Ashcombe'daki adliye sarayımızdan daha güzel.
Upon my word. I hope you're not both going crazy. What's all this about, I pray?
Tanrı aşkına.Umarım ikiniz de çıldırmıyorsunuzdur.Bütün bunlar da ne?
Upon my word, this little attention of Roger's has reminded me most forcibly of a very charming young man I used to know :
Roger'ın bu ilgisi bana tanıdığım çok iyi bir genci hatırlattı :
Upon my word, an Orcus Galacticus.
Buna inanamıyorum. Bir Orkus Galaktikus.
Upon my word, you've a very precise grasp of the matter.
Hayret, konuya çok hakimsiniz.
Upon my word, you give your opinion very decidedly for so young a person.
Bu kadar genç biri için, fikirlerinizi kararlılıkla belirtiyorsunuz.
Upon my word, Penelope.
Ah aman, Penelope.
Upon my word, Miss Anne Elliot, you have the most extraordinary taste.
Tanrı aşkına Bayan Anne Elliot, ne kadar fevkalade bir zevkiniz var.
Tell them Old Noll will come to them in person and all their grievances will be heard, upon my word.
Onlara İhtiyar Noll'un bizzat oraya geleceğini ve bütün şikâyetlerinin dinleneceğini söyle. Söz veriyorum.
Upon my word, I do believe you're right.
Haklı olduğuna inanıyorum.
- You would? - Yes! Upon my word.
Ama şu anda...
And upon my word, I understand him.
Aslına bakarsanız, ona hak veriyorum.
- Well, upon my word.
- Sahi mi? - Evet, sahi.
Until this morning I have never breathed one word to my wife upon this matter.
Bu konu hakkında sabaha kadar karıma tek kelime etmedim.
You have my word he will be disciplined upon my return.
Size söz veriyorum ki döndüğümüzde cezasını alacak.
But that I am forbid to tell the secrets of my prison-house I could a tale unfold whose lightest word would harrow up thy soul, freeze thy young blood make thy two eyes like stars start from their spheres thy knotted and combined locks to part and each particular hair to stand on end like quills upon the fretful porcupine.
Açıklamam yasak olmasaydı eğer, yaşadığım zindanın sırlarını öyle şeyler anlatırdım ki sana, tek kelimesi aklını başından alır kaynayan kanını donduruverirdi. Gözlerin iki şaşkın yıldız gibi... fırlardı yuvalarından. O bukle bukle saçların ayrılıp birbirinden diken kıllarına dönerdi ürkmüş bir yaban kirpisinin.
let me write the word "love" all over Let my drops of dew play a mischief upon your ochre lips dripping wet
Halhalların çaldığı zil sesi, kollarında yayılan kokun...
Your entire case rests upon the word of the victim's drug-addicted sister, who I don't see on my docket.
Bütün iddialarınız, kurbanın uyuşturucu bağımlısı ablasının söylediklerine dayanıyor. Ama onu dosyada göremiyorum.
Colonel, I give you my word he will not fire upon your ship.
Albay, size söz veririm sizin geminize ateş etmeyecektir.
If you outstay the time upon mine honor, and in the greatness of my word you die.
Verdiğim süreyi aşarsan şerefim üzerine söz veriyorum ölürsün.
I gave them my word upon my honor.
Ben... Ben onlara şeref sözü verdim.
The gods smile upon me, having had word of this night reach my ears.
Bu geceyi kulaklarıma fısıldayarak Tanrılar yüzüme gülüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]