English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Word is

Word is translate Turkish

8,272 parallel translation
Word is, one of the nasty ones is hitting the market in the next day or two.
Söylenene göre, yaramazlardan bir tanesi önümüzdeki bir ya da iki gün içinde pazara çıkıyor.
The word is that he's back.
Onun geri döndüğü söyleniyor.
Vinci detective with you, word is he's bent.
Yanınızda gelecek olan Vinci dedektifi... Duyduğumuza göre yoldan çıkmış.
The word is "troglodyte."
Kelime "gudubet".
- The word is "ennui."
- Kelime "bıkkınlık".
- The word is "subpoena."
- Kelime "celpname".
The word is "hoosegow."
Kelime "hapishane".
The word is "Negus."
Kelime "Negus."
The word is... "Fartlek."
Kelime... "Fartlek."
The word is "Ecdysiast."
Kelime "Striptizci."
The word is... "psoriasis."
Kelime... "sedef hastalığı."
Word is Clay Parker was a runner for Marcus.
Clay Parker, Marcus'un kaçakçılarından birisiymiş.
He won't got to the police, but I promise you his word is good. Who do you have?
- Polise gitmeyecek ama bana güven güvenilir biridir.
Word is you got caught with Doc Thompkins in the locker room.
Duyduğuma göre soyunma odasında Doktor Thompkins'le yakalanmışsın.
Word is it's Maroni.
Söylentilere göre saldırıların arkasında Maroni varmış.
Word is, Coulson's mad plan worked.
İşin aslı Coulson'ın çılgın planı işe yaradı.
That word is meant for only you tonight.
- Bu akşam o söz yalnızca senin için kullanılacak.
This is your chance to take back the pulpit and share the word of God.
Bu kürsünü geri alıp tanrının sözlerini paylaşma fırsatın.
Perhaps "losing" is too nice a word.
Belki de "kaybetmek" fazla yumuşak bir kelime.
Word on the street has it that, uh, Gloria Gainey is having a big birthday extravaganza tonight, in Fillmore.
Duyduğuma göre Gloria Gainey bu gece Fillmore'da büyük bir doğum günü partisi düzenliyormuş.
irritated, I think is the right word, when you used George and I as pawns to get what you want. But you're my best friend, and I want you to be happy.
Ama sen benim en yakın dostumsun ve senin mutlu olmanı istiyorum.
I don't think the acid fog is down. Get word to Clarke.
Clarke'a haber ver.
Looks like our birdhouse is benefitting from positive word of beak.
Görünüşe göre kuş evimiz sonunda meyvesini veriyor.
For the final word, let's go to one of Sue's coworkers and show choir director William Schuester.
Son olarak söz, Sue'nun iş arkadaşı ve gösteri korosunun direktörü William Schuster'da.
I just got word that Sue is the new coach of Vocal Adrenaline.
Sadece şunu söyleyeceğim, Sue Vokal Adrenalin'in yeni koçu.
"Blunt" is a strong word.
- "Pervasız" ağır bir kelime olur.
The word "we" is a castle, hon, with a moat and a drawbridge.
"Biz" kelimesi bir kaledir tatlım. Hendeği ve asma köprüsü olan.
Now you have my word I will find whoever is responsible and make certain that justice is served.
Size söz veriyorum bu işin failini bulup adaletin yerini bulmasını sağlayacağım.
Luck is not the word that I would use.
"Umut" benim kullanacağım kelime olmazdı.
Yes, I know, which is why I need your word.
Biliyorum. Bu yüzden söz vermeni istiyorum.
Now, the main difference between Claire and me, aside from her stunning beauty, of course, is that she actually knows what that word means.
Claire ve benim aramdaki temel fark büyüleyici güzelliğinin yanı sıra tabii bu kelimenin ne anlama geldiğini gerçekten bilmesi.
So... the clothes, the house, the "curs," the car... that is not an easy word.
Elbiseler, ev, arbalar, arabalar kolay kelime değil bak.
That's a fact, my word it is.
Benim sözümün geçtiği de bir gerçektir.
And what I need you to do now for me is put the word out.
Benim için bu lafı yaymanızı istiyorum.
Every word I spoke of Thomas is the truth.
Thomas hakkında söylediğim her şey doğrudur.
There is still no word yet if the president plans to travel at some point to the community.
Başkanın bir noktada halkın arasına inmeye dair bir planı var mı, henüz belli değil.
It is a Greek word.
Kelime Yunanca'dan gelir.
The killer's objection to the name "The Tooth Fairy" is likely grounded in the homosexual implication of the word "fairy".
Katilin "Diş Perisi" ismine karşı oluşu muhtemelen "Peri" kelimesinin homoseksüel imasına dayalı.
I've got a bitch of a headache, and the Company's kicked into crisis mode, and "Killjoys" is the watch-word.
Çok fena baş ağrım var, Şirket kriz halinde ve anahtar kelime de "Killjoylar".
So word around here is Parker pulled a Shawshank? Yep.
Dedikleri gibi, Parker Shawshank'ten mi kaçmış?
Because if you breathe one word of any kind of unsubstantiated accusation I'll make sure the only job you get in physics is teaching it to high school juniors.
Ağzından asılsız suçlamalarla ilgili herhangi bir kelime çıkarsa fizik alanında bulabileceğin tek işin liselilere öğretmenlik yapmak olmasını sağlayabilirim.
Word out of D.C. is that HQ is about to move on Moosari, like, now.
Başkent'ten merkezin şu anda Moosari'nin üzerine gittiği yönünde bilgi var.
So, word around the house is that you and Doc Caliente have a thing.
Dedikodulara göre senin ve Dr.Caliente'nin arasında bir şey var.
It is a Kree word.
Kree kelimesi bu.
So if all I've got to go on is your word...
Bu iddia üzerinden devam etmemi sağlayacak tek şey söylediklerinse maalesef...
Is that... a word or is that just your acid reflux?
Bu bir kelime miydi yoksa reflün mü?
All you got to do is say the word.
Tek yapman gereken kelimeyi söylemek.
Well, I don't know if "investigate" is the right word.
"Soruşturma" demek doğru olur mu pek bilemiyorum.
See, the thing about Jennifer is, if you can cut through all the noise, she's always true to her word.
Jennifer öyle biri ki, tüm o gürültünün altında sözüne hep sadık.
Isn't it true that every word you have told this court since you stood up in the witness box is a lie?
Tanık kürsüsüne çıktığınızdan beri söylediğiniz her şey yalan, öyle değil mi?
~ Not a single word of this is true!
- Bunların hiçbir kelimesi doğru değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]