English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We did it

We did it translate Turkish

8,450 parallel translation
We did it, friends.
Başardık arkadaşlar.
We did it!
- Başardık!
Of course we did it.
Elbette yaptık.
We did it in a day.
- Biz bir günde çözdük.
We did it.
- Başardık.
Yeah, we did it.
- Evet başardık.
They're gonna think we did it or had something to do with it.
Bizim yaptığımızı veya bir ilgimiz olduğunu düşünürler.
We did it!
Başardık!
We did it all online.
Her şeyi internetten hallettik.
We did it online.
İşlemleri internetten yaptık.
- We did it. I really am so grateful.
Gerçekten çok müteşekkirim.
Claire, we did it.
Claire, başardık.
We did it.
Başardık.
Do you think we did it?
- Sizce biz mi yaptık?
We did it! Oh, my God!
Başardık!
Nick, we did it!
Nick, başardık!
We did it.
- Kusursuz.
And during one horror-filled night, we did it.
Korku dolu bir gecenin ardından, başardık.
We did it backwards, though, you know?
Olaylar ters yönden gelişti.
He's going to go away, come back and we'll have to listen to how he did it.
O gider, geri gelir. Sonra da nasıl yaptığını dinlemek zorunda kalırız.
We really did trust the police and the procedure, and you know, admittedly it failed.
Polise ve prosedürlere gerçekten güvendik. Kuşkusuz ki bu işe yaramadı.
- Oh, we did. We do. And it's time you held up your end.
Evet var ve senin tarafını halletmenin vakti geldi.
We'd do worse than we did today to protect it.
Bunu korumak için bugün yaptığımızdan daha kötüsünü yaptık.
24 hours What did you do to find it? - We are working on it.
- Onu bulmak için 24 saatimiz var.
- How did we get it?
- Nereden geldi?
We don't know when they were killed, but it's definitely possible he did it.
Ne zaman öldürüldüklerini bilmiyoruz ama onun yapma olasılığı da yüksek.
- Say we really did it.
- Bunu gerçekten yaptığımızı söyle.
But we only did it when people we out of town.
Ama bunu insanlar şehir dışındayken yaptık.
What we had... that felt just as real to me as it did to you.
Sahip olduğumuz şey bana da sana geldiği kadar gerçek geldi.
- Did we miss it?
- Kaçırdık mı?
So whatever you did, or whoever you did we'll go out and we'll do something worse and it won't seem so bad.
Ne yaptıysan, yada kimle yaptıysan dışarı çıkacağız, daha kötüsünü yapacağız ve o kötü görünmeyecek.
Whether you believe someone did it or not, we have that subpoena.
Birinin bunu yapmış olduğuna inansanız da inanmasanız da elimizde arama emri var.
It's the first meal that we ever had at my apartment. And I did not burn the sauce.
Ve sosu da yakmadım.
I can't believe we actually did it.
Bunu gerçekten yaptığımıza inanamıyorum.
There was no doubt that the American Mafia took advantage of all their connections with corrupt politicians, and when they saw the opportunity to make money, certainly taking it from the federal government, this is what we did.
Amerikan mafyasının yozlaşmış politikacılarla olan ilişkileri sayesinde avantajlı hale geldiğine şüphe yok. Para kazanma fırsatı gördüklerinde ise bu fırsatı hemen federal hükümetten alırlar. Yaptığımız şey buydu.
We don't know who did it.
- Kimin yaptığını bilmiyoruz.
We solved the case. The race car driver did it.
Yarış arabası sürücüsü yapmış.
No, if we did that, word would get out something is wrong, word that could make it back to the killer.
Hayır, bu soruyu sorarsak yanlış bir şey olduğunu düşünebilirler bu katilin kulağına gidebilir.
We are. Yeah. And if he did it, he has a gun.
Evet ve eğer o yaptıysa silahı var demektir.
We did well with the pigs in the other fat stock shows, so, let me discuss it with our pig man.
Diğer hayvan panayırlarında domuzlarımız iyiydi domuzlara bakan adamla konuşmama izin verin.
Or did you change it when we split up?
Or did you change it when we split up?
We did it, sir.
Başardık efendim.
Even if we did something like this, It would have to be a girl, not a guy.
Hatta böyle bir şey yapmış olsaydık bir kız olmak zorunda olurdu, bir oğlan değil.
A surgeon did this, and we may already know who it is.
Bunu bir cerrah yapmış, ve biz kim olduğunu biliyor olabiliriz.
Which means we did not plan it beforehand at all.
- Yani, önceden hiçbir şey planlamadık.
And we might even know who did it if it's someone in the club.
- Bunu yapanı kulüpten tanıyor olabiliriz.
We did not abandon it.
Terk etmedik ki.
If we really wanted our own business, we would have done it already, like Max and Caroline did.
Eğer gerçekten bir dükkan açmak isteseydik çoktan yapardık tıpkı Max ve Caroline'ın yaptığı gibi.
And if we did make it down there,
Aşağı insem bile, virüsten ölürdüm.
What we just did, it's... just a bonus.
Bizim yaptığımız ise, sadece bonus.
No, no, no, we see why you did it.
Neden yaptığını anlıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]