English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wheelbarrows

Wheelbarrows translate Turkish

20 parallel translation
They had to bring in the coke in wheelbarrows.
Kokaini el arabalarında taşıyorlardı.
And let the jews fill the wheelbarrows themselves.
Bırakın da Yahudiler el arabalarını kendileri doldursunlar.
wheelbarrows.
El arabası
They wouldn't go to all that trouble for wheelbarrows.
El arabası kaçırmak için, bukadar zahmete girmezlerdi.
They threw the bodies into wheelbarrows.
Cesetleri el arabalarına yığdılar.
Get them wheelbarrows out of the truck!
El arabasını kamyondan çıkarın.
The wheelbarrows aren't big enough to carry the money in!
Bu kadar parayı taşımak için el arabası bile yetmez!
Hey, I've passed out in wheelbarrows, but this isn't about me.
- El arabalarında da sızdığım oldu. Ama burada konu ben değilim.
Pushing wheelbarrows, hauling dirt. "
El arabası itip, toprak çekerek. "
I turned over so many wheelbarrows...
Bir sürü el arabası...
This is the period of hyper-inflation, pictures of people pushing wheelbarrows of Deutsche Marks to the grocery store to buy a loaf of bread.
Bu, bir somun ekmek almak için Alman Marklarını el arabasına koyup bakkala iten insanların fotoğraflandığı hiper-enflasyon dönemidir.
When hyperinflation occurs after deflation here, and all these trillions of dollars come back and we are wheeling wheelbarrows of thousand dollar bills to buy a loaf of bread, the only thing people will accept for goods is gonna be gold.
Deflasyonun arkasından oluşan hiperenflasyon ve ardından bütün o trilyonlarca dolar geri gelince, bir parça ekmek almak için binlerce doları el arabalarıyla taşıyor olacağız ve o zaman insanların mal karşıIığı kabul edeceği tek değer altın olacak.
Of course, many of us will need wheelbarrows.
Tabii bir çoğumuz önünde el arabasıyla koşacak.
If in the old days you had to take half a million lines of data out, you'd have had 16 wheelbarrows out of the front door of the Pentagon.
Eski günlerde yarım milyon satırlık veriyi dışarı çıkarmak için Pentagon'un ön kapısından 16 el arabası çıkarmanız gerekirdi.
Or, in this case, several wheelbarrows filled with worthless paper.
Veya bu durumda, değersiz kağıtlarla dolu el arabaları ile kalakaldılar.
I guess if you think about this purely in terms of wheelbarrows, we came out way ahead.
Sanırım tüm bu el arabaları ile ortaklığın bittiğini düşünürsek kendimizi ucuz kurtulmuş sayabiliriz.
Do you take wheelbarrows?
El arabası kabul ediyor musunuz?
I mean, there were guys taking out stacks of hundreds in wheelbarrows.
Yani, adamlar yığınlarını yaptırmayı vardı Arabası içinde yüzlerce.
Wheelbarrows.
El arabaları.
He's stealing wheelbarrows.
Adam el arabası çalıyormuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]