English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wheels up in

Wheels up in translate Turkish

162 parallel translation
Told'em we're coming in wheels up in approximately 12 minutes.
Onlara, tekerleksiz olarak yaklaşık 12 dakika içinde varacağımızı söyledim.
The three of you, wheels up in 15 minutes.
Üçünüz birlikte 15 dakika sonra gidiyorsunuz.
Wheels up in four hours.
Uçak 4 saat sonra kalkıyor.
Wheels up in two hours.
Uçak iki saat sonra kalkıyor.
Wheels up in two hours.
Uçağınız iki saat sonra kalkıyor.
We're wheels up in an hour.
Bir saat içinde başlıyoruz.
Wheels up in 30 minutes.
Uçuş 30 dakika sonra.
Wheels up in 15 minutes.
Uçağınız on beş dakika içinde kalkıyor.
Wheels up in 45 minutes.
45 dakika içinde kalkıyoruz.
I want wheels up in less than five.
Beş dakikaya kadar tekerleklerin yere değmesini istiyorum.
Sir, wheels up in five minutes.
Komutanım, beş dakika içinde gidiyoruz.
Hey, call the airport make sure the helicopter's ready, wheels up in 20 minutes.
Havaalanını ara 20 dakika sonra kalkacak şekilde helikopteri hazırlasınlar.
You guys know the drill. Wheels up in 30 minutes.
İşi biliyorsunuz. 30 dakika içinde yola çıkıyoruz.
Tell the pilots wheels up in five minutes.
Pilotlara söyle 5 dakika sonra kalkıyoruz.
Wheels up in four hours.
Hans'a bir uçak hazırlatacağım.
Wheels up in 15 minutes.
15 dakika içinde hazır ol.
- Wheels up in 20.
- 20 dk sonra.
Wheels up in 20 minutes!
20 dakikada harekete hazırlanın.
Good. Wheels up in 30.
30 dakikaya gidiyoruz
There's been a factory workers revolt in Mexico City, and the Planet is flying me down el primero classo, wheels up in 30.
Bazı işçiler Mexico City'de ayaklanmış. Planet benim birinci sınıfla oraya uçmamı istiyor. 30'da gidiyorum.
Okay. We can be wheels up in 10.
Tamam. 10 dakika içinde sürüyor olacağız.
Have a helicopter on the roof that'll get you to Andrews in 20, wheels up in 30.
Çatıda bir helikopter var ve sizi 20 dakika içinde St. Andrews Havaalanına götürecek, 30 dakika içinde de uçak kalkacak.
We're wheels up in less than 20 hours.
20 saatten daha kısa süremiz var.
- I'm wheels up in five.
- Birazdan uçağım kalkıyor.
We're wheels up in 90 minutes.
90 dakika içinde uçuyoruz.
You're wheels up in 2 hours.
İki saate uçak kalkıyor.
Wheels up in 3 hours.
3 saate havalanacağız.
Wheels up in 30.
Uçak yarım saat sonra kalkıyor.
A mechanized army on wheels that rolls over any obstacle in its path, that meets calamity again and again, but always comes up smiling.
Bu mekanize birlik, yoluna çıkan bütün engelleri aşmayı bilir. Doğal afetlerle tekrar ve tekrar karşılaşır, Zarar görse de, daima gülerek yeniden ortaya çıkar.
Come on! We're going to have to prop up the ship, get the wheels down, try to take her off - get her in the air.
Uçağın pervanesine destek verip tekerlekleri indirmeliyiz onu havalandırmaya çalışmalıyız, kızımızı uçuralım.
I got the wheels if you want to bust in and find out what's up.
Eğer hemen gidip neler olduğuna bakacaksak arabam yanımda.
In fact, he who had almost ended up under the wheels, was non-the-less than my abbey brother, who some time ago left Venice and his priest's cassock to lead a decadent life in Paris, together with a young red haired woman from Treviso,
Neredeyse ezeceğimiz kişi benim manastırdan din kardeşimdi. Bir süre önce Venedik'i ve papazlık cübbesini terk edip hovarda bir hayat yaşamak üzere Paris'e gitmişti iltifatlarına tav olan Treviso'lu kızıl saçlı genç bir kadınla.
In Bob Hollins, you have a candidate for Congress... who is in touch with the people, a man who built up the business left to him by his grandfather. What was once a small pushcart on wheels...
Kongre için bir adayınız var, insanlarla arası iyi, büyükbabasının yarattığı büyük şirketleri ona kalmış olan bir adam ufak tekerleklerle giderken...
And when I show up at school in my new set of wheels do you know what I'm gonna have to say?
Ve okulda ilk gösterimimi gerçekleştirdiğim zaman..... Ne diyeceğim biliyor musunuz?
And you lock'em up in a metal box with wheels on a bad night, they're going to start pressing'em.
Onları bir de tekerlekleri olan metal bir kutuya koyarsan birbirlerini gıcık etmeye başlarlar.
With all respect to the Magistrate Clagett, General, eager as we are to get taken into the territory, those wheels grind slow, while every day in this camp and environs tens of thousands of dollars in gold get cleaned up, and put into circulation.
Yargıç Claggett'e saygımız sonsuz, General... kendisi de bizim kadar birliğe katılmamızı istiyor. Ama çarklar çok yavaş dönüyor. Bu arada, bu kamp ve çevresinde... her gün on binlerce dolarlık altın temizlenip... tedavüle sokuluyor.
I have to separate the cartridge, I have to submerge the wheels in a cleaning solution cleaning solution with the heads up against it, I have to remove the silt contaminants so ty don't shred the tape...
Kartuşu ayırmam lazım. Sonra parçaları, temizleme losyonuna koyup, bekletmem lazım. Banda zarar vermesinler diye, kirletici maddeleri çıkardıktan sonra- -
We've been briefed. You're wheels-up in 82 minutes.
82 dakika içinde harekete geçeceğinizi biliyoruz.
Put in two roulette wheels, a craps set-Up, a private bar.
İki rulet masası, Craps ve özel bar da eklersek...
State farm here, one over in Ni ¿ na, one up in Mosczaniec ten tractors in every farm, four wheels on every tractor, trailers, too...
Bir devlet çiftliği buradaydı, biri Nizna tarafında bir diğeri Mosczaniec'teydi. Her çiftlikte on tane traktör vardı her traktörde de dört tekerlek ayrıca dorseleri vardı.
Wheels up in 20.
20dk sonra gidiyoruz.
Wheels-up in 20 minutes.
20 dakikaya kalkıyoruz.
Big enough for us to blow off this outfit, step up in class and maybe get ourselves some new wheels, even.
Bu kıyafetlerden kurtulmak, sınıf atlamak hatta kendimize yeni bir araba alabilecek kadar yeterince büyük.
It's a wonder his scrotum doesn't get tangled up in the wheels.
Testis torbalarının, tekerleklere nasıl takılmadığını bile anlayamıyorum.
- Wheels up in 25 minutes.
Uçuşunuz 25 dakika sonra.
I'm wheels up in five.
- Birazdan uçağım kalkıyor.
I want grandkids before I die, and I want them to grow up in a house without wheels.
Ölmeden torun görmek istiyorum ve torunlarımın tekerlekleri olan bir evde yaşamasını istemiyorum.
Not yet, but as long as we're wheels up, we can land anywhere in the Middle East or North Africa as soon as we find out who the hell this Ala a Din guy is, who's got him, and where he's being held.
Ama havada olduktan sonra şu Ala a Din denen herifin kim olduğunu ve Dom'u kimin, nerede tuttuğunu öğrendiğimiz an Ortadoğu'da ya da Kuzey Afrika'da istediğimiz yere inebiliriz.
New kids would show up with gears and bigger wheels and while I remained true to my ride, much like the chrome in the paint my affections began to fade.
Yeni çocuklar vitesli ve daha büyük tekerli bisikletlerle geliyorlar, ben ise bisikletime ihanet etmiyordum, tıpkı boyanmış krom gibi düşkünlüğüm de solmaya başlamıştı.
We're supposed to be wheels up at the airport in an hour.
Bir saat içerisinde havaalanına doğru yola çıkmamız gerekiyor.
All right, the wheels are up in 40 minutes.
Tamam, 40 dakika içinde direksiyon başında olun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]