English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wheelchairs

Wheelchairs translate Turkish

146 parallel translation
Listen. People always remember these wheelchairs.
İnsanlar her zaman bu tekerlekli sandalyeleri hatırlar.
I'm certain that any of you who have wearily pushed rich maiden aunts in their wheelchairs share my appreciation of elevator shafts.
Eminim, zengin teyzelerinizin tekerlekli sandalyelerini sürmekten bıkkınlık duymuş olan her biriniz asansörlere verdiğim değere katılırsınız.
- These wheelchairs are dangerous.
- Bu tekerlekli sandalyeler çok tehlikeli.
Letter-drops, wheelchairs, canaries...
Mektup almalar, tekerlekli sandalyeler, kanaryalar.
Dr. Schaefer had been zapping this girl... on wheelchairs, stretchers, pantry shelves... in the kitchen, in the morgue, in the dark corners of corridors... standing up, sitting down...
Dr. Schaefer kızları tekerlekli sandalyede, ecza depolarında, sedyelerde, mutfakta hatta morgun karanlık koridorlarında bile götürmekten çekinmiyordu.
- Hush! How many times shall I say that wheelchairs are for paralytics!
Kaç kez söyleyeceğim tekerlekli sandalye felçliler için!
Why not get one of those wheelchairs for the disabled.
Neden bir tekerlekli sandalye almıyorsun?
Oh, wheelchairs.
Tekerlekli sandalye.
Oh, Mr. Cobb, I spent a lifetime shackled by... frailty and poor health... wheelchairs and sick beds.
Oh, Bay Cobb, hayatımın çoğunu zaaflar, kötü sağlık, tekerlekli sandalyeler ve hasta yataklarıyla geçirdim.
J.J. Wheelchairs.
JJ tekerlekli sandalyeleri.
Some in wheelchairs.
Tekerlekli koltuk.
Wheelchairs.
Tekerlekli sandalyeler.
Ones with the pictures of the wheelchairs on them.
Tekerlekli sandalye resimli olanları.
This wheelchair, our wheelchairs, this steel, our steel... is your Memorial Day on wheels.
Tekerlekli sandalyelerimiz, bu çelik, bizim çeliğimiz... sizin tekerlekli Anma Günü'nüzdür.
A photo opportunity with wheelchairs.
Tekerlekli sandalyelerle fotoğraf imkânı.
I heard you were racing around on wheelchairs before.
- İyiyim. Duyduğuma göre tekerlekli sandalyede iyiymişsin.
Bring them all on. Your 70-year-olds, your 80-year-olds, your 90-year-olds. Bring them in their canes and walkers and wheelchairs.
70 yaşındakileri, 80 yaşındakileri, 90 yaşındakileri hepsini getirin.
It's the Rolls-Royce of wheelchairs.
Tekerlekli sandalyelerin Rolls-Royce'udur.
And that's a lot of wheelchairs.
Bu bayağı bir tekerlekli sandalye demektir.
Just those in wheelchairs!
Sadece tekerlekli sandalyedekiler!
Wheelchairs are for amputees, for Civil War veterans... old people with one foot in the grave.
Tekerlekli sandalyeler sakat kişiler içindir, mesela savaş gazileri için bir ayağı mezarda olan yaşlı insanlar için
Let the folks with the wheelchairs through.
Tekerlekli sandalyedekiler öne çıksınlar.
No crutches, no wheelchairs.
Koltuk değnekleri yok, tekerlekli sandalye yok.
He steals wheelchairs.
Tekerlekli sandalye çalar.
Well, I steal wheelchairs..
Ben de tekerlekli sandalye çalarım.
Cutbacks are fine but when they ´ re too mean to pay for doors wide enough for wheelchairs they go too damned far.
Kapıları tekerlekli sandalyedeki hastaların girebileceği genişlikte yaptırmamaları kabul edilebilir bir durum değil.
Writing an article on how London hotels treat people in wheelchairs.
Londra otellerinde tekerlekli sandalyedeki insanları nasıl tehdit ettiklerine dair bir makale yazıyorum.
I've seen women in nursing homes in these wheelchairs, babbling like idiots!
Bakımevindekileri gördüm tekerlekli sandalyeli bunaklar!
Women in wheelchairs, babbling like idiots!
Kötürüm bunaklar!
You know, I've been, uh, reading up on the activities that they got for people in wheelchairs and such.
BURDAYKEN TEKERLEKLi SANDELYEDEKi iNSANLARIN YAPABiLECEGi SEYLER HAKKINDA BAZI SEYLER OKUDUM.
- You saying you hate people in wheelchairs?
- Tekerleklilerden nefret mi ediyorsun?
We've heard of electric wheelchairs, but have you heard of one powered by rockets?
Elektrikli tekerlekli sandalyeleri biliriz, ama siz roketle çalişanini duydunuz mu?
Otherwise, they'll be in wheelchairs.
Ayrıca, tekerlekli sandalye olabilirler.
- And a couple of wheelchairs.
- Ve birkaç tekerlekli sandalye.
Sometimes I think this place is like high school with wheelchairs.
Bazen tekerlekli sandalyeli bir lise gibi görüyorlar burayı.
Why don't you run this back and check for wheelchairs... scooters, anything on wheels.
Neden bunu tekrar gözden geçirip tekerlekli sandelyelileri... scooterlıları, tekerleğin üzerinde olan herşeyi incelemiyorsun.
If that recipe were the polio vaccine, we'd all be in wheelchairs!
Eğer bu çocuk felci aşısının tarifi olsaydı, hepimiz tekerlekli sandalyelerde olurduk!
Clanging wheelchairs. Talking. Bustling.
- Tekerlekli sandalyeler, konuşma, bağırma
Eleven years of cutting checks to assholes in wheelchairs who later are dancing a fucking jig in Maui.
On bir yıl yatalaklara çek kestim sonra da Maui'de dans ettiklerini gördüm.
- These two guys in wheelchairs. They're not much to look at.
Bu tekerlekli sandalyeli iki herif hakkında ve çok bir şey peşinde değiller.
Not the fun M.S. with the balloons and the bike rides for cripples in wheelchairs.
Tekerlekli sandalyelere ve özürlüler için düzenlenen eğlencelere vesile olan MS'e gibi değil.
I love hitting guys in wheelchairs. Come on.
Tekerlekli sandalyeli adamlara vurmaya bayılırım.
We're going to the Everson-Jennings company and order one of their sturdy, folding wheelchairs.
Everson-Jennings şirketine gidip dayanıklı, katlanabilir tekerlekli sandalyelerinden sipariş ediyoruz. İşte size bir örnek.
We had the lead, and now you're putting wheelchairs in the outfield?
Öndeydik ve sen sahaya tekerlekli sandalye çıkarıyorsun.
You know, wheelchairs are registered with medical supply companies.
Malum, tekerlekli sandalyeler tıbi destek şirketlerince kaydedilirler.
Wheelchairs.
Tekerlekli sandalyeleri.
Mom, they have wheelchairs, ya know.
Anne, tekerlekli sandalyeleri var, biliyorsun ya.
The Committee doesn't want wheelchairs in the lift.
Komite asansörde tekerlekli sandalye istemiyor.
They give puppies to kids with cancer, and cats to seniors in wheelchairs.
- "Hayır" ne oldu? - Kanserli çocuklara köpek veriyorlar. ... ve kedileri de tekerlekli sandalyelilere.
They make wheelchairs.
Tekerlekli sandalye yapıyorlar.
- You're not listening, ma. - I know these women in their wheelchairs.
Dışarıda araba yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]