When he does translate Turkish
1,658 parallel translation
And when he does, I'm coming back.
Ve öttüğü zaman, geri geleceğim.
When he does, we reel him back in.
O zaman biz de onu tekrar avlarız.
He'll figure it out eventually, and when he does, who do you think he's going to blame?
Er geç her şeyi çözecek. Peki, anladığı zaman, kimi suçlayacak sence?
He's not usually this drunk When he does this but I think that could make it more cool.
Normalde bu hareketi hiç bu kadar sarhoşken yapmaz ama galiba böylesi daha havalı olacak.
When he does, he's gonna come after you with everything he's got.
Öğrenince, her şeyiyle üstüne çullanacak.
And when he does, he'll hit the tripwire.
Oradan girdiğinde tele takılacak.
No, sir, but if you'd like, we could work out a signal, so I could let you know when he does arrive.
- Hayır efendim. Ama dilerseniz gelince sizi uyarmak için sinyal verebilirim.
Only needs to kill once every ten years or so, and when he does, he's got a type.
Sadece on yılda bir falan öldürmesi gerekiyor, ve bunu yaptığı zaman da, seçtiği belirli bir tipi var.
As long as you're there when he does calls you.
Yeter ki seni aradığında orada ol.
Long as you're there when he does show up.
Yeter ki geldiğinde sen orada ol.
And when he does, it's not the same.
Ama okşayınca da bu şekilde okşamıyor.
He might be off by a couple of feet, but when he does find that box, he won't like what's inside.
Birkaç adımla kaçırdıysa da o kutuyu bulduğunda içindekilerden hoşlanmayacağı kesin.
He calls in, we'll be on the other end when he does.
Aradığı zaman karşı tarafta biz olacağız.
And when he does, I will see to it that you pay for everything that you've done.
Beni çıkaracaktır. Ve bu olduğunda yaptığın her şeyi ödeyeceksin.
Shoot only when he does.
Birşey olduğunda sadece vur.
When he does, you've got to convince him to turn himself in to me.
Aradığında, bana gelmeye ikna etmelisiniz.
Yeah, I don't think he's gotten my messages yet, but he'll be here when he does.
- Her şey yolunda mı? - Daha mesajlarımı almadı sanırım.
When he does, fire a parachute flare and have your boys shoot whatever they see.
işte o zaman bir paraşüt fişeği yak ve adamların gördükleri herşeyi vursun.
Keep track of everything he does and when he does it.
Yaptığı herşeyden ve zamanından emin ol.
Blue will contact you in the near future, and when he does he's going to make you an offer.
Blue yakın zamanda sizinle iletişim kurup size bir teklif sunacak.
I've been trying for months now... but he so rarely comes to visit, and when he does, I can't bring myself to say it.
Aylardır deniyorum ama çok az ziyaretime geliyor ve o geldiğinde de bunu ona söylemeye dilim varmıyor.
It's a good sign when he does that.
Bunu yapması iyiye işarettir.
And when he does, he doesn't even greet us.
Karşılaşırsa da kaçıyor.
But when he does, they'll kill him!
Ama geldiğinde, O'nu öldürecekler!
And, you know, he has a point when he does that.
Ve bence, bunu yaparken haklı olduğu yerler de vardı.
- No, but when he does.
- Hayır, ama sorarsa.
He does, and when he's with a lady, he takes his hat off.
Açıyor, hatta bir bayanla birlikteyken şapkasını da çıkarıyor.
Does he hear his name when they're screaming?
Onların çığlıklarla kendisine seslendiklerini duyuyor mu?
When he got back his leg after slaying the demon... Does it mean that was the demon that snatched his body below his knee?
Şeytanı öldürüp kolunu geri aldığında... bu, şeytanın, onun kemiğine sahip olduğu anlamına mı gelir?
The thing that bothers me about this, besides the fact that we are nοt prepared and a multitude οf οther things is what does Mr. Smith do when he's walking west tοnight and you dοn't show up?
Hazırlıklı olmayışımızın dışında, bu konuda canımı sıkan mesele ki, bu diğer bütün olgulardan daha önemli Bay Smith'in ne yapacağı! Bu gece batıya doğru yürüyecek ve sen ortaya çıkmayacaksın.
Ralphie does his job the way we know he can, Duncan should have a good taste in his mouth when you come around.
Ralphie, işi başarırsa Duncan, sen geldiğinde hâlinden oldukça memnun olacaktır.
When does he come home from Iraq?
Irak'tan ne zaman dönecek?
When does he expect me?
Beni ne zaman bekliyor?
Unfortunately, gentlemen, the naked truth is merciless, a husband is valuable only when he's monogamous and does the dishes.
Ne yazık ki, beyler, çıplak gerçek acımasızdır,... bir koca sadece tek eşli olup bulaşıkları yıkadığında değerlidir.
Not that my life has been in serious danger at any time, though turning lust-mad, drunken soldiers out of houses where they were raping the women is not altogether a safe occupation. Nor does one feel perhaps too sure of himself when he finds a bayonet at his chest or a revolver at his head, and knows it is handled by someone who heartily wishes him out of the way.
Kendimi hiçbir zaman, azgın, sarhoş askerlerin hiçbir güvenliği olmayan kadınlara tecavüz ettiklerinde ne de kendinden çok emin birinin, öldüreceği kesin olan birisi tarafından tutulan bir süngüyü göğsünde ya da altı patları kafasında hissettiği zamanki gibi ciddi bir tehlikede hissetmedim.
How does he manage to be here even when he's not?
Burada değilken bile aramızda olmayı nasıl başarıyor?
Well, when does he look at it? I don't know.
Ne zaman bakıyor?
There's really no greater sorrow than when a man's own child passes before he Does.
Evladının senden önce ölmesi kadar kötü bir acı yoktur.
I don't care what he does in his time off, but when he screws around with evidence to get in the pants of an old girlfriend on one of my murder cases, that's a problem.
Boş vakitlerinde ne yaptığı beni ilgilendirmez. Ama eski sevgilisini tavlamak için benim cinayet davalarımdaki... kanıtlarla oynarsa.. ... bu büyük bir sorundur.
What he's feeling right now will pass, and when it does, like all the others... he'll take your life, and then he will really feel.
Şu anda hissettikleri geçici,.. ... ve geçtiğinde, tıpkı diğerleri gibi senin de canını alacak,.. ... ve o zaman gerçekten hissedecek.
Well, obviously you do, and he does, so why don't we see how Scott likes it when I start drooling over the future Mrs. Siegal's soon-to-be-jewish ass?
Anlaşılan o ki sen mutlusun, o da öyle, Bakalım Scott, yakında Yahudi olacakl gelecekteki Bayan Siegal'a aynısı yapınca ne hissedecek?
- Uh, well, he told me he does. - When?
- Bana da istediğini söyledi.
How does he handle it, when you're tough.
Sen sert iken, nasıl idare ediyor?
And when he finally does, suddenly he says, "no one sees any more dailies."
Sonunda çekmeye başladığında, birden çıkıp, "Bundan sonra kimse günlük çekimleri görmeyecek" diyor.
And when we're not shooting all he does is sit in the bar and sulk.
Ve çekmediğimiz bütün zamanı barda kafayı bulmakla geçiriyor.
But when he said he was flunking and he didn't care... He was gonna get an off-campus apartment and keep doing what he does. - it was like looking into a crystal ball, and I didn't like what I saw.
Ama bugün okuldan ayrılacağını, bir daire tutup aynı işe devam edeceğini söylediğinde kristal küreye bakar gibi hissettim.
Well, when does that report say he went missing?
Raporda ne zaman kaybolduğu söyleniyordu? 1992.
Since when does he clear anything out?
Ne zamandan beri temizlik yapıyor?
He does that thing where he holds your face when he's kissing you, you know.
Yüzünü yanlardan tutarak öpüyor seni, bilirsin. Bunu yapma şeklini...
When a man does evil, he ought to pay for his crime.
Bir adam kötülük yaptığında cezasını çekmelidir.
He's got that weird nasally, quivery Streisand thing he does when he's upset.
O üzgün olduğu zaman Barbara Streisand gibi burnundan tuhaf sesler çıkarır.
when he died 111
when he was born 18
when he was young 17
when he dies 19
when he was 88
when he said 21
when he comes back 25
when he comes 26
when he came back 43
when he gets here 18
when he was born 18
when he was young 17
when he dies 19
when he was 88
when he said 21
when he comes back 25
when he comes 26
when he came back 43
when he gets here 18
when he wakes up 46
when he was a kid 17
when he gets back 21
when he 34
when he says 21
when he's ready 23
when he left 30
he doesn't love me 32
he doesn't 603
he doesn't have to 52
when he was a kid 17
when he gets back 21
when he 34
when he says 21
when he's ready 23
when he left 30
he doesn't love me 32
he doesn't 603
he doesn't have to 52
he doesn't mind 30
he doesn't know 228
he doesn't like me 35
he doesn't understand 65
he does 1198
he doesn't care 94
he doesn't like it 37
he doesn't want to 29
he doesn't have it 27
he doesn't exist 68
he doesn't know 228
he doesn't like me 35
he doesn't understand 65
he does 1198
he doesn't care 94
he doesn't like it 37
he doesn't want to 29
he doesn't have it 27
he doesn't exist 68