When he comes translate Turkish
1,872 parallel translation
I never know where Jim is or when he comes!
Ne Jim'in yerini biliyorum ne de ne zaman geleceğini!
Do your eyes dance like fireflies in the night when he comes to you?
Sana geldiğinde, gözlerinde ateşböceği parıltıları oluyor mu?
He's a stranger when he comes here.
Buraya bir yabancı gibi geliyor.
Well, won't he need them when he comes home?
Eve döndüğü zaman lazım olmayacak mı?
If we could get in there, we could surprise him when he comes home.
Eğer içeri girebilirsek, eve geldiğinde onu avlayabiliriz.
We'll get him when he comes out.
Dışarı çıktığında hallederiz.
We'll kill him when he comes out.
Çıktığı zaman öldürürüz.
When he comes home he'll go to the study. I haven't found a chance yet.
Eve geldiğinde çalışma odasına gidiyor.
He always reserves a seat when he comes, and Joe just went to find out where he is.
Gelince mutlaka bir koltuk ayırtır, ve Joe nerede olduğunu öğrenmek için gitti.
Well, we shall all see for ourselves when he comes to dine tomorrow night.
Evet, yarın akşam yemeğine bize geldiğinde onu kendimiz göreceğiz.
And when he comes back he's become this wealthy man.
Ve geri döndüğünde sağlıklı bir adamdı.
When he comes to, we're all gonna take a hike.
Eğer gelirse, hep beraber kır yürüyüşüne çıkacağız.
I have a feeling that your friend doesn't exactly take out an ad when he comes to town.
İçimden bir his dostunuzun şehre geldiğinde bir ilan bile vermediğini söylüyor.
Well, when he comes back in, get him to give me a ring.
Öyle mi, peki o geri geldiğinde, beni aramasını söyle.
And when he comes down the stairs at 05 : 00 p.m., and I told him to be prompt, and we gotta make sure that he...
Merdivenlerden aşağı öğleden sonra 5 gibi geldiğinde ona çabucak takas etmemizi söylerim böylece...
Every Saturday when he comes in here for league, we get the whole update. Oh, yeah. Who you played, the score, how many touchdowns you made.
Kiminle oynadınız, skor ne oldu, kaç gol attın.
Look, I'm not saying I believe any of this for a second, but if you're asking me if I will be there for Eric when he comes back, I can't do that.
Bak bunlara inandığımı söyleyemem Ama Eric geri döndüğünde bana onun için orda olup olamayacağımı soruyorsan bunu yapamam
So no, no, I am not gonna be there for Eric or whoever the hell he's gonna be when he comes back.
Yani hayır Eric için orda olmayacağım ya da oraya kim olarak gelecekse onun içinde
Find out when he comes back.
Geri döndüğünde anlarız.
I mean, when he comes back from Vegas you're gonna tear him a new one.
Vegas'dan geldiğinde, bunu ona ödeteceksin.
Communicate those coordinates to Snake Doctor when he comes up.
Bu koordinatları Snake Doctor'a arayınca ilet.
When he comes, it'll scare him. Turn it on.
Gelince bu onu korkutacak.
I don't know, I swear. But I'll ask him when he comes
Vallahi bilmiyorum abi ama usta gelince sorarım.
When he comes, ask him to come home.
Eğer gelirse, evden çağırdıklarını söyle.
Take a look at him when he comes.
Gelince bak görürsün!
And when he comes in that door at 7. : 30 I'm going to surprise him by laying naked on the dining-room table covered with homemade sushi.
Saat yedi buçukta kapıdan girdiğinde yemek odasındaki masada ev yapımı suşilerle kaplı çıplak vücudumla ona sürpriz yapacağım.
I think you should talk to him when he comes round.
Kendisine geldiğinde gidip kendisiyle bir konuşun derim.
Aren't you concerned how kal-el will react when he comes home to find you in bed with his girlfriend? No.
Kal-El geri döndüğünde, seni kız arkadaşı ile birlikte aynı yatakta görünce, nasıl bir tepki vereceğinden endişelenmiyor musun?
What do you think's gonna happen when he comes out and sees a giant cross?
Vampir buraya gelip dev bir haç görünce ne olacağını düşünüyorsun?
Many complain that he comes without his things,... When he comes, as he's often absent
Defter ve kitaplarını getirmediğine dair çok şikayet var okula bazen geliyor, bazen gelmiyor.
Well, I hope he doesn't plan on working these kind of hours when the baby comes.
İyi, umarım, doğum yaklaştığında böyle saatlerce çalışmayı düşünmüyordur.
He's going to take some time off when the baby comes.
Doğum yaklaştığında, bir süreliğine kendini boşa çıkaracak.
When Conul Dominic comes to his senses, when he recovers, you'll see.
Sevgili Dominic'in bilinci geri gelip, iyileştiğinde, göreceksiniz.
What's he going to think of the two of you when this comes out?
Bu olanları duysa senin hakkında neler düşünür acaba?
Except when someone comes in... and order a meat feast he's not asking for the pizza if you know what I mean.
Tabii biri gelip de et şöleni sipariş ederse pizza istemiyordur. Anlatabildiysem.
" This cross is a symbol of Ivan's almighty power... and it will pass down through the generations... until there comes a time when he will be made?
"Bu haç Ivan'ın sonsuz gücünün simgesidir... "... ve nesilden nesile aktarılacaktır, " ta ki yeniden ete kemiğe bürünüp ruhlarımızı...
Someday Luke will learn that when it comes to women, he was focused on the wrong kind of bang.
Dönüp durmanız gerekir. - Çok doğru. - Tabi bazen çarpar ve yanarsınız.
Only time he comes is when somebody rings the passing bell.
Geldiği tek an, vefat çanı çalındığı zamandır.
This comes off his record when he turns 18 next month.
Gelecek ay 18 yaşına girdiğinde sicili oluşacak.
Oh, yes he is, trust me, especially when it comes to trips.
Evet öyle, güven bana, özellikle de iş seyahate gelince.
A.J.'s been really patient this week, but he's officially reached the saturation point when it comes to spending days at this dad's office.
A.J. çok hasta bu hafta. Ama artık düzelme aşamasına geldi. Babasının ofisinde durdukça iyileşiyor.
When it comes down to it, will he stick by us, or will he sell us out to the Chinese?
Onu yönetime geçirdiğimizde, bize sadık mı kalır yoksa bizi Çinlilere mi satar?
When it comes to torso, he's so on it.
Ama Kwan'ın vücudu uzun.
My point is there comes a time in a man's life when he has to start accepting his limitations.
Benim söylemek istediğim, her insan bir gün limitlerini kabul etmek zorundadır.
You see, I think there comes a time when a man as to ask himself whether he wants a life of happiness or a life of meaning.
Bilirsin, Sanırım zaman geliyor insan... Kendi kendine sorma ihtiyacı duyuyor... Mutlu bir hayat mı yoksa anlamlı bir hayat mı diye?
But, when it comes right down to it, he's just like you.
Ama işin dibine kadar indiğinde,... aynen senin gibi.
He comes in very handy when there's a bit of dirty work to be done.
Yapılacak pis bir şey olunca çok işe yarıyor.
When he's upset, he comes here. Afterwards, he always feels better.
Sonunda da hep kendini iyi hisseder.
I've been trying for months now... but he so rarely comes to visit, and when he does, I can't bring myself to say it.
Aylardır deniyorum ama çok az ziyaretime geliyor ve o geldiğinde de bunu ona söylemeye dilim varmıyor.
I'll pretend to go to work tomorrow, and when this gigolo comes over to see my wife, he'll get a rendez-vous with more than just Billie.
Yarın işe gidiyormuş numarası yapacağım, sonra bu jigolo karımı görmeye geldiğinde, Billie'nin yanına hediye olarak bir de bunu alacak.
"When a strranger comes in the north, he" braire " twice...
" Yabancılar Kuzeye gelince iki kere ağlar...
when he comes back 25
when he died 111
when he was born 18
when he was young 17
when he dies 19
when he was 88
when he said 21
when he came back 43
when he gets here 18
when he wakes up 46
when he died 111
when he was born 18
when he was young 17
when he dies 19
when he was 88
when he said 21
when he came back 43
when he gets here 18
when he wakes up 46