English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Where'd you get this

Where'd you get this translate Turkish

677 parallel translation
Where'd you get this?
Nereden buldun bunu?
- Where'd you get this slop?
- Bu pisliği nereden aldın?
Where'd you get this idiotic thing, anyway?
Nereden buldun bu aptal şeyi?
About this $ 5,000... where'd you get it?
Ben... Şu 5,000 dolar, onu nereden buldun?
Where'd you get this, Mac?
Bunu nereden buldun, Mac?
Where'd you get the cigarette case you sold this morning?
Bu sabah sattığın sigaralığı nereden buldun?
- Where'd you get this?
- Bunu nereden aldınız?
- Where'd you get this?
- Bunu nereden buldun?
Look, where'd you get the face for this guy that shot Lincoln?
Bak, Lincoln'u vuran bu adamın yüzünü nasıl elde ediyorsunuz?
- Where'd you get this one?
- Bunu nereden buldunuz?
Where'd you get this?
Bunu nereden aldınız?
If you've never been to my ranch, where'd you get this money?
Çiftliğime gelmedinse, bu parayı nereden buldun?
Where'd you get this?
Bunu nerede buldunuz?
- Where'd you get this car?
- Bu arabayı nereden buldunuz?
Where'd you get this blunderbuss?
Bu alay bozan tüfeğini nereden buldun?
- Where'd you get this crazy couch?
Bu aptal koltuğu nereden buldun?
Where'd you get this?
- Bunu nereden buldun?
Where'd you get this?
Bunu nereden aldın?
Where'd you get this stuff?
Bunları nereden aldın?
- Where'd you get this? - Hey, hey, wait a minute.
- Hey, bir dakika.
So where'd you get this ham?
Peki, nerden buldunuz bu jambonu?
Where'd you get quail this time of year?
Yılın bu zamanında bıldırcını nereden buldunuz?
- Where did you get this prescription?
- Bu reçete kağıdını nereden aldınız?
Where'd you get this?
Bunu nereden buldun?
So she asks this girl, "Where'd you get these roses?"
"Bu gülleri nereden buldun?" diye sordu?
Wow, where'd you get this beautiful car?
Wow, Bu güzel arabayı nereden aldınız?
- Where'd you get all this? - Red Cross.
- Bütün bunları nereden buldunuz?
- Where'd you get this?
- Bunu nereden aldın? - Mükemmel bir insanın. -... kutusundan.
- Where'd you get this much?
- Bu kadarını nereden buldun?
Uh, where'd you get this ring?
Bu yüzüğü nereden buldunuz?
Where'd you get this, exactly?
Bunu tam olarak nerede buldunuz?
- Where'd you get this?
- Bunu nereden aldın?
- Where'd you get this thing?
- Bunu nereden buldun?
God, where'd you get this?
Aman Tanrım, bunu nereden buldun?
- Where'd you get this animal?
- Bu hayvanı nereden buldunuz?
Hey, where'd you get this box?
Bu radyoyu da nereden aldınız?
- Where'd you get all this?
- Bunları nereden buldunuz?
Honey, where'd you get this?
Tatlım, Bunu nerden buldun?
- Where'd you get this? - I found it in a phone booth.
Bir telefon kulübesinde.
Where'd you get this stuff? Medicare.
Sosyal sigortalardan.
Where'd you get this attitude?
Bu tavırları nerden buluyorsun?
Where'd you get this jacket?
Bu montu nereden aldın?
- Where " d you get this plane, Face?
- Face ayarlamadı onu.
Vicki, where'd you get this thing?
Vicki, bu şeyi nereden buldun?
Where'd you get this money?
- Bu para nereden geliyor?
Where'd you get this?
Nereden aldın?
Where'd you get this?
Nereden aldın bunu?
Where'd you get this, a dime store?
Bunu bir ucuzcu dükkânından mı aldın?
Where'd you get this stuff at?
Bunu nereden al- - - Benim istediğim bu!
Where'd you get the money to pay for this?
Bunu almak için parayı nereden buldun?
Where'd you get this old jalopy, anyway?
Bu eski külüstürü nereden aldın

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]