Whiteley translate Turkish

- A pound to take me to Whiteley's.

- Whiteley's'e götürmen için bir pound veririm.

Young whiteley managed to get through with an sos, but had no chance to tell them where our position was.

Genç Whiteley bir S.O.S. almayı başardı, ama onlara pozisyonumuzu söyleme şansımız olmadı.

This water certainly tastes good, whiteley.

Bu suyun tadı çok iyi.

At age 19, a mandatory life sentence, sentenced in 2001 for the murder of Georgia Whiteley, his girlfriend at the time.

19 yaşında iken, 2001 yılında, o günlerde kız arkadaşı olan... Georgia Whiteley'i öldürmekten, ömür boyu hapis... cezasına mahkum edilmiş.

You can't go within a mile of the Whiteleys.

Whiteley'lerin bölgesine bir mil ( 1.60 km ) den fazla yaklaşamazsınız.

What do you want to do, Mr Whiteley, kill me?

Ne yapmak istiyorsunuz bay Whiteley? Beni öldürmek mi?

See, I'm still calling you Mr Whiteley, like I'm 19 again.

Bak, size halen bay Whiteley diye hitap ediyorum, sanki tekrar 19 yaşındaymışım gibi.

Mr Whiteley...

Bay Whiteley...

Mr Whiteley had followed me.

Bay Whiteley beni takip etmiş.

If Mr Whiteley tells the police you were there and you had a row, a bloody showdown, I haven't got any choice.

Bay Whiteley polise gidip orada bir kavga, bir hesaplaşma olduğunu söylerse, başka bir seçeneğim kalmaz.

I didn't kill Georgia Whiteley!

Georgia Whiteley'i ben öldürmedim!

Eddie Mottram. Sentenced in 2001 for the murder of Georgia Whiteley.

Eddie Mottram. 2001 yılında Georgia Whiteley'i öldürmekten mahkum edilmiş.

If Mr Whiteley goes to the police and says that you were there, I haven't got a choice. You got a second chance.

Bay Whiteley polise gider ve orada olduğunu söylerse, başka bir seçeneğim kalmaz.

Her name was Georgia Whiteley.

Kızın adı Georgia Whiteley idi.

The girl was the same age as Georgia Whiteley was, near enough, and God forbid...

Georgia Whiteley'a benzer yaşta bir kız, ve tanrı korusun...

We know about the Whiteleys.

Bizim Whiteley'ler hakkında bilgimiz var.

Mr Whiteley?

Bay Whiteley?

You'd still be able to come here, Mr Whiteley, wouldn't ya?

Siz halen buraya gelebiliyorsunuz değil mi bay Whiteley?

Look, I haven't yet got Ken Whiteley's signed confession on my desk.

Ken Whiteley'in imzalı itirafı henüz masamda değil.